• Dulkadiroğlu'nun Sütçü İmam Mahallesi'nde yaşadıkları bina yıkılan çok sayıda kişi, kurulan çadır kentlerde yer bulamadı. Çadır da temin edilmeyen yurttaşlar, brandalardan kurdukları çadırlarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

Mereş (Maraş) merkezde hala çadır ve gıda sorunu yaşayan yurttaşlar, kendi imkanlarıyla aldıkları branda ve molozların arasından çıkardıkları demirlerden kurdukları çadırlarda barınıyor.

Maraş'ın merkez Dulkadiroğlu ve Onikişubat ilçelerinde binlerce kişi yaşamını yitirdi. Evleri yıkılan ve hasar gören çok sayıda insan, hala kendi imkanlarıyla barınma sorununu çözmeye çalışıyor. Depremden fazla etkilenmeyen yüksek bölgeleri tercih eden yurttaşlar, bu kez de gıda ve erzak yardımından mahrum kalıyor.

MA'dan Ahmet Kanbal'ın haberine göre; Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Sütçü İmam Mahallesi'nde yaşadıkları bina yıkılan çok sayıda kişi, ne çadır kentlerde yer bulabildi ne de çadır alabildi. Yurttaşlar, güvenli gördükleri Beyazıt Mahallesi'nin yüksek kesimlerinde brandalardan kurdukları çadırlarda yaşıyor. Kendi imkanlarıyla aldıkları brandaları inşaat molozları arasından temin ettikleri demirlerle çadıra çevirdiklerini belirten Mehmet Koca, “Elimizden geldiği kadar bir şey yapmaya çalışıyoruz. Yıkım var, yıkılacak binalar var. Çatlamış binalar var. Kimi korkup daireye giremiyor. Herkes kendi imkanıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor” dedi. Su ve elektriklerinin olmadığını, depremin üzerinden günler geçmesine rağmen hala çadırı olmayanların olduğunu söyleyen Koca, şöyle dedi: “Kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir kısmımız arabada kalarak devam ediyoruz. Kuru gıda yok. Yemek arada bir geliyor. Gelip gelmediği de belli olmuyor. Muhtar da sağ olsun, o da ortada yok.” 

Mereş'i terk etmediler

Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Yahya Kemal Mahallesi'nde depremlerden sonra 5 gün karla karışık yağmurun altında bekleyen Fatma Ateşal ve eşi İhsan Ateşal, mahalleyi terk etmeyenlerden. Ateşal çifti, kendi imkanlarıyla kurdukları çadırla mahalleliye öncülük etti, dayanışmayı örgütledi. Branda ile kurulan ilk çadırın ardından, kimi yurttaşlar brandalarla kurdukları, kimisi de gönüllülerin gönderdiği çadırlarla mahallede doğal bir çadır kent kurdu. Tuvalet ihtiyacının sağlam evlere girilerek karşılandığı alanda, gönüllüler eliyle gönderilen kuru gıda gibi temel ihtiyaçlarla mahalleli ayakta durmaya çalışıyor.

Devletimizden görmedik

Dışarıda kaldıkları 5 günün çok kötü geçtiğini kaydeden Fatma Ateşal, “Şimdi bu çadırda yaşıyoruz. Yaşıyoruz ne yapalım. Devlet çadırı yok. Devletimizden bir çadır göremedik. Getirmediler de. Her yere başvuruyoruz. Bize çadır vermiyorlar” dedi. MARAŞ

 

*****

Kartonun üzerinde yatıyor

Büyük yıkımın yaşandığı Meletî'de (Malatya), 27 Şubat günü 5.6 şiddetinde yeni bir deprem yaşandı. Velilik verilerine göre; depremde en az bin 154 kişi yaşamını yitirdi, 6 bin 942 kişi yaralandı ve kentte tamamen yıkılan bina sayısı ise bin 154. Kentte halen barınma sorunu yaşadığını ifade eden yurttaşlar, devletin çadır, barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılamadığını  söyledi.

Yaşanan ikinci depremde kent merkezinde evi yıkılan Sami Soyşen, depremin ilk gününden bu yana ortada bir yetkili isim veya kurum göremediklerine dikkat çekti. MA'dan Ruken Polat'a konuşan Soyşen, “Enkazların ne zaman kaldırılacağına dair bir bilgi dahi vermiyorlar. Ortada kaldık. Bir aydır söyledikleri tek bir şey yok. Konuşuyorlar ama bizler bir şey görmüyoruz diye konuştu.

Kentte yer yer kurulan çadır kentlerde yaşamını sürdürmeye çalışan Zeynep Sürücü ise 25 gündür kartonun üzerinde yattığını, bir yorganın dahi olmadığını söyledi. Barınma sorununa dair pek çok yere başvurduğunu kaydeden Sürücü, şunları ifade etti: “Bizleri şimdi de çadırlarımızdan atmaya, polis copuyla sokağa atmaya çalışıyor. İlk günden beri devletten tek parça bir şey almadık, yardım ulaştıranlar da iş insanlarıydı. Onların gönderdikleri yardımları bile bize vermediler. Bize gelen yardımları da AFAD ve Kızılay, depolarına doldurdu. Ben kartonun üstünde yatıyorum günlerdir." MALATYA