Canlı Kalkanlar sınırı aştı

Haberleri —

Barış Anneleri İnisiyatifi tarafından 20 Ağustos'ta başlatılan Canlı Kalkan eylemi dün bir grubun Federal Kürdistan Bölgesi'ne uğurlanmasıyla sonlandırıldı. Şırnak'ın Silopi İlçesi'ne bağlı Başverimli (Tılqebin) Beldesi'nde barış nöbetine devam eden Canlı Kalkanlar dün yine Habur'a çıkartma yaptı. Sabah erken saatlerde araçlarla Habur Sınır Kapısı'na doğru hareket eden binlerce kişi sınıra bir kilometre kala yürüyüşe geçti. Aralarında BDP'li milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclis üyeleri ile çeşitli sivil toplum örgütü ve sendika temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi yolu trafiğe kapattı. Habur Sınır Kapısı'na 500 metre kala barış yürüyüşçüleri polis ve askerler tarafından TOMA ve zırhlı araçlarla durduruldu.
Burada Canlı Kalkanlara seslenen Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, "Türk savaş uçakları 7 Kürt'ü katletti. Bunun için Başbakan Erdoğan özür dilemelidir. Erdoğan Kürt halkına rest çekiyorsa, Kürt halkı da ona resti çekecektir" dedi. Aydoğan, olası bir kara operasyonunu Kürtlerin kabul etmeyeceğini, tepkisini meydanlarda göstereceğini belirtti.

100 kişi Güney'e geçti

Konuşmalar ardından Amed, Urfa, Siirt, Batman, Mardin, Bingöl, Elazığ, Dersim ve Şırnak'tan eyleme katılan Canlı Kalkanlar memleketlerine geri dönerken, 100 kişilik bir grup ise Güney Kürdistan'a geçti. Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, bölge il ve ilçe belediye başkanları, il ve belediye meclis üyeleri ile Barış Anneleri İnisiyatifi üyelerinin de araların bulunduğu 100 kişilik Canlı Kalkan grubu, iki otobüsle Habur'dan Federal Kürdistan Bölgesi'ne geçti. 

DİHA/ŞIRNAK




Hewlêr'den BM'ye çağrı

Türkiye'nin hava saldırılarına karşı Güney Kürdistanlı bir grup aydın, gazeteci ve sanatçının oluşturduğu Ulusu Koruma İnisiyatifi, Birleşmiş Milletler'in Hewlêr binası önünde yaptığı açlık grevini dün sona erdirdi.
İnisiyatif konuya ilişkin bir bildiri yayımladı. Bildiride, Türkiye'nin saldırılarının hem uluslararası hem de insanlık hukuku için büyük bir utanç olduğuna işaret edildi. Bildiride, BM'den şu taleplerde bulunuldu: "BM, Türk ve İran devletlerinin saldırıları ile katliamlarını anayasal ve uluslararası hukuk yollarıyla ele almalı ve birer ulusal katliam, cinayet olarak tanımalıdır. BM, Ankara ve Tahran yönetimine baskı yapmalı ki bu saldırılar tekrar PKK ve PJAK bahane edilerek gerçekleştirilmesin ve sınır ihlali yapılarak sivil yurttaşlara zarar verilmesin. Türkiye ve İran resmi olarak Federal Kürdistan sınırlarını tanımalı ve bu sınırlara saygı göstermelidir."
Ulusu Koruma İnisiyatifi üyeleri Sukriye Timur, Lalo Recder, Mam Hejar, Hero Kurdistan ve Sekwan Yusfi, tüm Kürtlere çağrı yaparak, saldırıların Kürtlerin ulusal bütünlüğüne yönelik olduğunu ve bu saldırılara karşı Kürtlerin her zamankinden daha fazla birbirine ihtiyacı duyduğunu belirtti. Kürtlerin hangi siyasi ya da ideolojik farklılıkları olursa olsun bütün kişisel çıkarlarını bir tarafa bırakarak ulusal çıkarları için birlik olması gerektiğinin altını çizen İnisiyatif üyeleri, Kürtlerin ulusal direnişten başka bir seçeneğinin bulunmadığına dikkat çekti.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.