Çiçek bile yasak

Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutukluların koğuşları basılarak eşyalarına el konuldu. Gardiyanlar şeker hastası ve göz problemi yaşayan Ruşen Tutku’nun şeker ölçüm cihazı ve kitap okuma lambasına da el koydu.
Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular, aileleri ile yaptıkları görüşmede, cezaevinin dört tarafını 7-7,5 metre yükseklikte ve üzerinde bir metre tel çekilmiş olan duvarlarla, havalandırmaların üzerinin tel kafesle kapatıldığı, tutukluların çiçek yetiştirmesine izin verilmediği, kitap sayısına kısıtlama getirildiği, ısınma ve hijyen problemlerine çözüm bulunmadığını aktardı. Tutuklular, hastane sevklerinin geciktirildiği, sevk sırasında hem ring aracında hem de muayenede kelepçe dayatması yapıldığı, sosyal aktivitelerin yaptırılmadığı, koğuşlara gece baskınları yapıldığı, yapılan aramalarda eşyalara keyfi olarak el konulduğu, ailelere yazılan mektupların çoğu zaman gönderilmediği, dışarıdan gelen mektupların gecikmeli olarak teslim edildiği ya da hiç verilmediğini kaydetti.
Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan Yazar Ruşen Tutku’nun (49) vasisi aynı zamanda kuzeni Ayşe Tutku, tutukluların, cezaevindeki havalandırmalarının üstünün tel örgülerle kapatılmasının ardından bulundukları yerlerin kafes haline getirildiğini belirtti. Türkiye’nin farklı cezaevlerinde 28 yıldır tutuklu bulunan kuzeninin şeker hastası olduğunu ve yapılan koğuş baskınıyla şeker ölçüm cihazının gardiyanlar tarafından alındığını aktaran Tutku, “Ruşen’in açık görüşüne gittim. Cezaevi yönetimi tutukluların sağlık sorunlarını ihmal ettiğini ve hastaneye gönderilmeyi ve ilaçların temin edilmesini de geciktirdiğini söyledi. Ruşen şeker hastası, koğuşlarına baskın yapan gardiyanlar, raporu olmasına rağmen şeker ölçüm cihazına el koymuşlar. Gözlerinde ciddi sorun yaşıyor. Kitap okuma lambasını da götürmüşler. Yine radyo, tıraş malzemeleri ve ortopedik yastığına da el koymuşlar” dedi.
Mektuplar sesli okunuyor
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden mektup gönderen Dilan Turan, cezaevi idaresince okunan mektupların koğuşun ortasında yeniden okunduğunu, haftada üç kez arama yapıldığını, hastaların revire dahi çıkartılmadığını söyledi.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Dilan (24) avukatı aracılığıyla gönderdiği mektupta cezaevinde yaşadığı sorunları anlattı. Bir buçuk yıldır cezaevinde tutuklu bulunan Turan, cezaevine ilk girdiğinde çıplak aramaya maruz bırakıldığını ve cezaevi idaresince el konulan eşyalarına hala ulaşamadığını belirtti. Keyfi uygulamaların yaşandığına dikkat çeken Turan, “Ortak alana çıkartmıyorlar. Çıkarıldığımızda ise tek başımıza oluyoruz. Etkinlik yapmamıza izin verilmiyor. Bir ara bağlama dersi verilmişti. İki kez yapıldıktan sonra onu da iptal ettiler. Kartonla meyve getirmişlerdi. İçinde meyveden çok yaprak vardı. ‘Görülmüştür’ mührü olmasına rağmen mektuplar koğuşun ortasında tekrar okunuyor. Aynı hafta içinde 3 kez arama yapıyorlar” dedi.
Bir yıldır revire çıkarmıyorlar
Göbeğinde fıtığı ve sol elini kullanmada problemi olduğunu ifade eden Turan, şunları paylaştı: “Bileklik almam gerekiyor ama buna bile müsaade etmiyorlar. Revire çıkamıyorum. Kanser hastası bir arkadaşımız var. Onu da bir yıldır revire çıkartmıyorlar. Hastaneye sevkler ise daha fazla sıkıntılı. Hastaneye sevkin yapıldığı zaman da muayene sırasında kelepçelerin çıkarılması gerekirken doktorlar kelepçenin çıkarılmasını istemiyor. Doktor talep ettiğinde ise komutanlar izin vermiyor.”
Turan, görüş saatlerinin sabah olmasına rağmen ailesinin 12.00’ye kadar dışarıda bekletildiğini daha sonra ise “Görüş saati geçti” denilerek görüşlerin engellenmeye çalışıldığını aktardı.
İSTANBUL
