Çocukları devlete teslim etmeyin!

Nubar OZANYAN yazdı —

  • 6 yaşındaki bir çocuğun istismar edilmesine karşı açılan davada iki yıl boyunca bir arpa boyu yol almayan Türk devleti, bu utancın altında ezileceğine içi boş propagandalarına devam ediyor.

İnsanlığa karşı suçların en uç örneklerinden biri olan Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirmesi olayı üzerinden toplum, adalet, hukuk, politikacılar, gazeteciler ikiye bölündü. Bir yanda onurun ve özgürlüğün temsilcileri, taraftarları diğer yandan zulmün ve ahlaksızlığın temsilcileri ve taraftarları saf tuttu. 

Çocuklara tecavüzü normal gören zihniyet, failleri koruyan erkek devlet, insanlığa ve özgürlüğe ait tüm ilerici değerleri çürütmeye devam ediyor. Sistem bozuk, adalet bozuk, hukuk bozuk, diyanet bozuk... Çivisi çıkmış düzene karşı özgürlüğün ve devrimin dışında dürüst başka bir alternatif yok! Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan sistem varlığını sürdürdükçe dürüst olan hiçbir şey olmayacak ya da kalmayacaktır. Eğer bugün halen saraylarda oturanlar alkışlanıyorsa, çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve her türlü rezalet, bir film gibi izleniyorsa, bütün bunların yegane sebebi Türk hakim sınıflarıdır.   

Utanç verici zulüm ve yağma çarkını sürdürüyorsa, gericilik-yobazlık, ataerkil sistem her tarafı sarmalayıp kuşatmışsa, halk karanlığın en koyu anını yaşamaya mahkum edilmişse bunun yegane sorumlusu faşist gerici sistemdir. 

Taciz ve tecavüz saldırılarının hiçbiri münferit vakalar değildir. Bütün bunları yaratan-yaşatan ve sürdüren karanlık kurumlar olan tarikat, cemaat ve vakıflardır. Bu kurumların arkasında gericiliği besleyen TC devleti vardır. Elini gericiliğin yobaz kurumlarına, sırtını emperyalizme dayayan Türk devleti halklara, insanlığa karşı işlenen tüm suçların sorumlusudur.  

Eğer 6 yaşında çocuklar tacize ve tecavüze uğruyorsa, işçiler yoksulluk ve açlık sınırında ekmeğe muhtaç hale gelmişse ve çarşı pazarda açlığın sesi duyuluyorsa, Kürt halkı kimyasal bombalar altında soykırıma uğratılmaya çalışılıyorsa köklü demokratik bir devrimci değişikliğe ihtiyacı vardır.    

Dini dayatmalar en çok kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların ve gençlerin yaşamlarını karartıyor. Bütün bu saldırılar, özel savaşın bir parçasıdır. Devlet işçilere, emekçilere, kadınlara, Kürtlere ve çocuklara savaş açmıştır. Yıkma, imha etme, çökertme savaşıdır bu. Türk devletinin savaşa ayırdığı pay, bütçe içinde en büyük payı kaplıyorsa savaş ve yoksulluğun, çürüme ve yozlaşmanın beraber yürüdüğünü görmek gerekir. 

Aladağ’da 40 kız çocuğunu yurda kilitleyip canlı canlı yakanlar, Ensar Vakfı’nın yurdunda çocukları taciz ve tecavüze maruz bırakanlar, “bir kereden bir şey olmaz” diyenler bu suçlarının hesabını mutlaka ödeyeceklerdir. Halklar her geçen gün zulmün yaratıcılarının kimler olduğunu görmeye ve tanımaya başlıyor. Tüm gerici kurumların kapatılması, gerici-yobaz odakların dağıtılması talebi özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak görüldüğünde karanlık kaybedecek aydınlık kazanacaktır. Tarikat, cemaat ve vakıfların elini uzatamayacağı bir yaşam yaratılmak isteniyorsa, bu görev işçilerin, emekçilerin, kadınların, ezilenlerin omuzlarındadır. Bu görev, birleşik devrimci mücadelenin görevleri arasındadır.

6 yaşındaki bir çocuğun istismar edilmesine karşı açılan davada iki yıl boyunca bir arpa boyu yol almayan Türk devleti, bu utancın altında ezileceğine içi boş propagandalarına devam ediyor. 

“Yüksek yük taşıma kapasitesi ve radara neredeyse görünmeyen yeni tipte insansız savaş uçağı” haberini mecliste duyuran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, uygarlık yolunda ne kadar ilerlediklerini göstermiş oldu (!) Kürt halkını katletmekle övünen, her türlü kıyıcı silah üretmekten kibirlenen diktatörler ancak ölüm, imha, inkar ve tecavüz üretir. Ve ürettikleri ölüm silahı bir gün mutlaka kendilerine döner, sahiplerini mezara gömer.  

Her zaman hak haksızlıktan, aydınlık karanlıktan, onur ise onursuzluktan yüce olmuştur. Diktatörlerin hükmü ancak işçilerin, emekçilerin, tüm ezilenlerin ayağa kalkmasıyla son bulur. Başka yol yoktur! 

Mutlaka halklar ve özgürlükler kazanacaktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.