Devletten ahlaksız teklif!

Selamet Yeşilmen

Selamet Yeşilmen

  • Nisêbîn’de sokağa çıkma yasağı sürecinde katledilen 24 sivilden biri olan Selamet Yeşilmen’in failleri, tanık anlatımlarına rağmen 8 yıldır gizleniyor.
  • Devlet, yalan açıklamalarla üstlenmedi, aileyi ve PKK’yi suçladı, sonra davadan vazgeçirmek için ’terör mağduru’ teklifinde bulundu.

 

Türk devleti, 8 yıl önce “Taş üstünde taş baş üstünde baş kalmasın” talimatıyla saldırdığı Kürt kentlerinden biri olan Nisêbîn’de katlettiği 24 sivilden Selamet Yeşilmen, 5 çocuk annesi ve 5 aylık hamileydi. Devlet, 8 yıldır katil elemanlarını yargılatmıyor. Kızı Filiz Yeşilmen, “Devlet bile bile bizi öldürdü” dedi.

Devletin ‘diyalog süreci’ni bitirip yeniden savaşı başlatması üzerine öz yönetim ilanları sonrası sokağa çıkma yasakları ve çatışmalara sahne olan kentlerden biri Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesi oldu. İlçede ilk olarak 1 Ekim 2015’te sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İlk yasak kaldırılırsa da 14 Mart 2016’ya kadar 7 defa daha sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Türk devlet güçlerinin saldırılarında Ahmet Sönmez (54), Şahin Turan (25), Selamet Yeşilmen (44), Hasan Dal (45), Musur Aslan (19), Abdulkadir Yılmaz (65), Muhammet Altunkaynak (20), Nurhan Kaplan (45), Şerif Alpar (55), Sedat Güngör (22), Mehmet Emin İnan (55), Cudi Teber (23), Mahsum Akdoğan (19), Fehime Aktı (56), Hakan Doğan (15), Medeni Orak (45), Rohat Karakoç (25), Hasan Korkmaz (60), Mehmet Pitek (40), Heyhat Müjde (43), Saadet Müjde (19), Fehime Kurumaz (11), Dilşa Ak (59) ve Emire Gök (39) isimli 24 sivil yurttaş katledildi. Hiçbirinin failleri yargılanmadı. Yürütülen soruşturmalarda Türk devlet güçleri tarafından yapılan tüm silah atışlarının “usulüne uygun olduğu” öne sürüldü. 

Karnındaki bebeğiyle katledildi

Bu sivillerden biri olan 5 çocuk annesi Selamet Yeşilmen, 13 Kasım 2015’te 5. kez ilan edilen sokağa çıkma yasağının devam ettiği 15 Kasım’da, zırhlı araçtan açılan yaylım ateşiyle katledildiğinde 5 aylık hamileydi. Elinde hamur leğeni ile evinin bahçesine indiği sırada katledilen Yeşilmen’in yardımına koşan kızı Sevcan ile oğlu Fikret de ateş altına alınarak, saldırıdan yaralı şekilde kurtuldu. Türk yönetimi resmi açıklamalarında saldırıyla polislerin alakası olmadığını ileri sürdü, ancak görgü tanıkları, zırhlı araçlardan ateş açıldığını söyledi.

‘Faili meçhul’ bırakıldı

Türk savcılığı, diğer 23 sivilde olduğu gibi Selamet Yeşilmen’i katledenleri araştırmak yerine Yeşilmen’in “örgüt ile bağını” araştırdı. Açılan soruşturma dosyası, içine tek bir evrak bile eklenmeden kısa süre sonra Daimi Arama Bürosu’na havale edilerek, “faili meçhul” bırakıldı.

Aileye ahlaksız teklif

Halen savcılığın tozlu raflarında bekletilen dosyalar arasında duran Yeşilmen dosyasına dair herhangi bir adım atılmadı. Türk yetkililer. aileye defalarca ceza dosyasından vazgeçip Yeşilmen’in “terör mağduru” olduğu yönünde teklifte bulundu. Bunu kabul etmeyen aile, ceza dosyasından vazgeçmedi, Türk İçişleri Bakanlığı hakkında da “hak ihlali” talepli tazminat davasını sürdürdü. 

Tazminata hükmedildi

Mardin İdare Mahkemesi, Yeşilmen’in evinin bahçesinde katledildiğini ve sokağa çıkma yasağını ihlal etmediğini kabul ederek, türk İçişleri Bakanlığını “kusurlu” buldu, aileye tazminat ödenmesine hükmetti.

 

 

Davanın peşinin bırakmam

MA’dan Ahmet Kanbal’a konuşan Abdurrahim Yeşilmen, vurulmasının ardından olay yerine ambulansın gelememesi nedeniyle battaniye ile İpekyolu’na çıkarıp hastaneye götürebildikleri eşinin kan kaybından hayatını kaybettiğini söyledi. Valiliğin “PKK öldürdü” şeklindeki açıklamasını hatırlatan Abdurrahim Yeşilmen, “Onlara teslim ettiğimiz fişekler bile harp fişekleriydi. Biz de bunun üzerine dava açtık. Şu ana kadar bir sonuç çıkmadı. Yine de ben ömrüm olduğu sürece davanın takipçisi olacağım. Benim ömrüm yetmezse de çocuklarım takip edecek” dedi.

Her tarafında kamera var

Devlet failin kim olduğunu bildiğini, çünkü ateş açan aracın önünde, arkasında kamera olduğunu vurgulayan Yeşilmen, şunları ekledi: “Bugüne kadar hiçbir şey ortaya çıkarılmadı. O mahkeme oraya, diğeri başka bir tarafa gönderiyor. Bizleri bıktırıp dosyadan vazgeçirmek istiyorlar ama kesinlikle vazgeçmeyeceğiz.”

 

Selamet Yeşilmen’in kızı Filiz Yeşilmen

 

Devlet bile bile katletti

INNEWS’ten Öznur Değer’e konuşan kızı Filiz Yeşilmen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin o süreçte Nisêbîn için kullandığı “Taş üstünde taş baş üstünde baş kalmasın” talimatının ardından insanların katledildiğini hatırlattı. Yeşilmen, “Anneme kapının önünde ateş ettiler. O yetmedi kız kardeşim ve erkek kardeşim yaralandı. Bunun üzerine devlet, olayın üstünü örtmek için ‘Selamet’in oğlu molotof yapmış, ellerinde patlamış, bomba hazırlamışlar’ gibi sözler söyledi. Evin duvarına, kapıya isabet eden fişeklerden olay belliydi. Fişeklerin devlete ait olduğu belliydi. Devlet bile bile bizi öldürdü. Üstünü örtmeye çalışıyorlar” dedi.

‘Terörist olmak’la suçlandık

Çok zor günler yaşadıklarını, ‘terörist olmak’la suçlandıklarını kaydeden Yeşilmen, şöyle devam etti: “Adımızın üstünü kırmızı kalemle çizmişlerdi. Ne bir hastaneye gidebiliyorduk ne de resmi bir işlem yapabiliyorduk. O nedenle kardeşim bir gözünü kaybetti. O zaman 9 yaşında oylan kardeşim 8 yıldır ne psikolojik ne de fiziksel olarak iyileşti. Tedavi görüyor. Devlet hastanesi kardeşime bakmadığı için ilk günden beri özel hastanelerde tedavisini sürdürüyoruz. ‘Doktor yok, asansör bozuk, işlem yapamıyoruz’ gibi çeşitli bahaneler üretiyorlardı her gittiğimizde. İnsanların desteğiyle tedavi edebiliyoruz.” MARDİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.