Devlet-tarikat-aile cinayeti

Enes Kara

Enes Kara

  •  Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı yurtta yaşadıklarını anlattığı bir video çektikten sonra yaşamına son verdi. Kara, çektiği videoda “İçinde bulunduğum durumdan tüm yaşama hevesimi, sevincimi kaybettim” dedi.

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve gelecek kaygısından dolayı intihar etti. 

20 yaşındaki gencin önceki gün sabah arkadaşlarıyla birlikte kaldığı dairenin bulunduğu apartmanın 7. katından atladığı öğrenildi. Kara, yaşamına son vermeden önce yayınladığı videoda istememesine rağmen ailesinin zoruyla cemaat yurdunda kaldığını söyledi:

Kuralları aksatma, namazını kıl!

“Şu an bir cemaat yurdunda kalıyorum. Hiç kalmak istememe ve bunu aileme defalarca söylemiş olmama rağmen ilk üniversite kazandığımda tekrar buraya geleceğim zaman böyle söyledim ama burada kalmaya zorladılar. Buradaki görevli abi benimle biraz konuştu. “Ailenin zoruyla mı kalıyorsun?” diye sordu “Evet” dedim. Babamla konuştu, babamın beni arayıp söylediği şey şu oldu: Oranın kurallarını aksatma, namazlarını kıl, orada aç kitabını oku.

Psikolojik olarak yorulma

Size bir günümü anlatmak istiyorum. Sabah 06.30’da sabah namazı için kalkıyoruz, sonra okula gidiyorum, sonra 16.30-17.30’a kadar okuldayım. Zaten 17.00 gibi yemek yeniliyor. Sonra akşam namazı var. Ondan sonra bir saat burada kitapları okumak zorundasınız. Ondan sonra yatsı var.  Bunları yapınca saat yaklaşık 8 oluyor ve psikolojik olarak çok yoruluyorsunuz.

Yaşama sevincimi kaybettim

Zaten tüm gün okuldasınız üstüne bir de istemeye istemeye bunları yapınca özgürlüğünüz elinizden gitmiş gibi hissediyorsunuz ve çok kötü bir durum. Bir yerden sonra dayanılmıyor gerçekten. 23.00 gibi zaten yatıyorum yoksa ertesi gün uykusuz kalıyorum. Pazartesileri burada cemaat dersleri var. 20.00’de geliyor cemaat 22.00’ye kadar buradalar ve ona da katılmak zorundasınız. Hafta sonu yine dersmiş, kitap okuma ve temizlik var ve yine size 3-4 saat gibi belki o da kalmıyor şu an. Tam zaman söylemek değişebiliyor. İçinde bulunduğum durumdan gerçekten tüm yaşama hevesimi, sevincimi kaybettim. Aileme de bunu açıkça söyleyemiyorum, korkuyorum, ne yapacaklarını hiç bilemiyorum her şey yapma potansiyelini taşıyorlar.”

İntihar notu da bıraktı

Evrensel’in haberine göre; 20 yaşındaki Enes Kara, bıraktığı intihar notunda, “… Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım...” gibi ifadeler kullandı.

Babası: Alışır dedim

TELE 1’den Fırat Yeşilçınar’a konuşan Enes Kara’nın babası Mehmet Kara ise kendisinin de mensubu olduğu cemaati savundu: “Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık.”

Olayın yaşandığı an bina önünde olan bir görgü tanığı, “8 katlı bir binadan atlamış. Binanın olduğu yer bir site. 15 yıldır Nurcular burada bu çalışmaları yapıyor. Site içerisindeki bütün evler onlara ait” dedi.

Ölmek değil, yaşamak istiyoruz

Enes Kara’nın yaşamına son vermesi sonrasında Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu, sosyal medya hesabından yayınladığı mesajda şunları paylaştı: “Cemaat yurdunda kalan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi, sıra arkadaşımız, yaşadığı gelecek kaygısına ve cemaatin kurduğu baskıya dayanamadığını ifade ederet yaşamına son verdi. Arkadaşımızın intihar etmesinin sebebi; bizlere baskından mobbingden, gelecek kaygısından, yoksulluktan, güvencesiz ve kölece çalışma koşullarından başka verecek şeyi kalmayan bu düzendir. Artık bizler geleceksizleştirilmek istemiyoruz, ölmek istemiyoruz, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz!”

Türk Tabipleri Birliği (TTB): Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi bir arkadaşımızı kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz. Ailesine, tüm  sevenlerine ve tıp camiasına baş sağlığı diliyoruz. Acısını yaşayanlarımızı düşünerek, yapılan sosyal medya paylaşımlarında hassas davranılması gereğini hatırlatıyoruz.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu: Enes Kara yaşatılan dayatmalarla tek çıkış yolu olarak nefessizliği buldu. Baskıcı, zorlayıcı ve tüketici bir süreç onu bu yola sürükledi. Yaşamdan vazgeçecek kadar bunaltan sorumlular, ona kalacağı yurt seçeneği tercihini siyasal amaçlarla  sunmayan iktidar rahat mısınız?

Barınamıyoruz Hareketi: Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara, zorla tarikat yurdunda kaldığını ve artık yaşama sevincinin kalmadığını anlatarak bu sabah hayatına son verdi. Yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Bizi tarikat yurtlarına mahkum ettiniz, bizi öldürüyorsunuz, yeter!

 

Tarikat yurtları teşvik ediliyor

Üniversite sınavını kazananların yüzde 10’u parasızlıktan yurtsuz kaldığı için kayıt yaptırıp, okuyamıyor. Çaresiz yoksul gençler, hiç istemeseler de tarikatlara itiliyor. On binlerce yatak, İslamcı-Türkçü tarikatların elinde.

Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (YURTKUR) bağlı yurt sayıları, yeni eğitim-öğretim döneminde 793’ten 773’e gerilerken, İslamcı-Türkçü cemaat/tarikatlara ait yurt sayısı ise 349’a ulaştı. Türk Milli Eğitim Bakanlığı’nın örgün eğitim istatistiklerine göre 2019-2020 eğitim-öğretim döneminde Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 703 bin kişi kapasiteli 793 yurt bulunurken, bu sayı 2020-2021 döneminde ise 695 bin kişi kapasiteli 773 yurda geriledi. Bakanlığın 2020/21 verilere göre; vakıf ve derneklerin toplam yurt kapasitesi 263 bin 923 olarak belirtildi. Ancak yurt sayısına yer verilmedi. Cemaat dernek ve vakıflarına ait yurt sayıları ise CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Süleyman Bülbül’ün sorusu üzerine ortaya çıktı. Bülbül, 23 Kasım’da yapılan Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinin komisyon görüşmeleri sırasında öğrencilerin yurt ve kredi sorunlarını gündeme getirdi ve ‘Hangi vakıfların kaçar yurdu var’ diye sordu. Gençlik ve Spor Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 14 Aralık’ta “25 Kasım 2021 tarihi itibariyle 49 vakfa ait 349 yurt bulunmaktadır” diye yanıtladı. Kasapoğlu, hangi vakfın kaç yurdu olduğunu ise açıklamadı.

Tüm Yurt ve Barınma Hizmetleri İşverenleri Sendikası (TÜYİS) Başkanı Umut Gezici ise yap-işlet-devret sistemiyle otoyollar, hastaneler gibi ödeme garantili ve şehir merkezine çok uzak yurtlar yapıldığını belirterek, şu bigileri paylaştı: “Yatakları boş kalsa da, yatak parası yaz kış kesintisiz ödeniyor. Fatih’te 12 üniversite var ama KYK’nın yurdu çok az, yetersiz. Geçen yıl en düşük bin 500 lira olan kiralar, bu yıl 2 bin 400 liraya çıktı. Yurtlarda, 3 kişilik odanın yıllık 15 bin lira olan ücreti de en az 23 bin lira oldu. Öğrencilerin, barınma ve beslenme gibi en temel yaşam hakkını devlet karşılamıyor. Her gün bize gelen yurt talebi, geçmiş yıllara göre 10 kat arttı. Sektör temsilcileri olarak bizim tespitimize göre bu yıl üniversite kazanan öğrencilerin en az yüzde 10’u yani yüz binlerce genç parasızlıktan kazandığı okulda okuyamayacak, okulunu dondurup, köyüne dönmek zorunda kalacak. İTÜ’de mühendislik kazanan işçi çocuğu bir öğrenci için günlerdir yurt arıyoruz. 

İstanbul’da FETÖ operasyonu sonrası el konulan binaya, ‘Bu bina OHAL kapsamında devlet malı olmuştur’ afişi asıldı. Bina, KYK yerine AKP’li eski Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün’ün başkanı olduğu İlim Yayma Cemiyeti’ne tahsis edildi. Cemiyet, ‘Birincisini anlamlı kılan ikinci üniversite’ sloganıyla, Türkiye’de 188 öğrenci yurdu işletiyor.

Ödeme garantisi veriyor

Özel sektör, devlet arazisinde işletme garantili yurt yapıyor. Devlet, 15 ile 35 yıl öğrenci olmasa da ödeme garantisi verdi. Özel sektör yurdu teslim ettiği andan itibaren yatak başı ödeme başlıyor.  Yap-işlet-devret yöntemiyle 4 yıldır çok sayıda öğrencisiz yurda para ödeniyor. Bazıları, boş olmasına rağmen her yatak dolu gibi devletten öğrenci başına yatak parasını kesintisiz alıyor.

Dini sohbet zorunlu

Gençler, hiç istemeseler de sırf okuyabilmek için cemaatlerin ev ve yurtlarında kalmaya çaresizlikten razı oluyor. Oralarda, onları hiç kolay şeyler beklemiyor. Dini sohbet ve programlara zorunlu katılacaklar. Yatış kalkış saatlerinden, giyim tarzlarına her şeylerine karışılıyor. Çok azı kendisini bu yapılardan kurtarabiliyor. Çoğu, tarikat müridi oluyor. 15 Temmuz’ a rağmen ruhsatlı-ruhsatsız bu yerler görmezden gelinip, yoksul gençler tarikatlara itiliyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.