Doğduğu eyaletin yönetimine aday

• Stuttgart doğumlu Hüseyin Okur, Baden-Württemberg eyalet parlamentosu seçimlerinde Sol Parti’den aday. Okur, "Yanlış giden şeyleri değiştirmek için karar mekanizmalarında yer alalım. Bizler bu ülkenin bir parçasıyız ve bu yüzden yaşadığımız yer için çaba sarf etmeliyiz" diyor.

 

NİHAL BAYRAM

Almanya’nın Rheinland-Pfalz ve Baden-Württemberg eyaletlerinde 14 Mart’ta eyalet seçimleri olacak. Her iki eyalette de çok sayıda Kürdistanlı ve dostu da seçimlerde aday. Baden-Württemberg eyalet seçimlerinde parlamento adaylarından biri de 1984 Stuttgart doğumlu Hüseyin Okur.

Yanlış giden şeyleri değiştirmek için karar mekanizmalarında yer almak gerektiğini belirten Okur, “Yaşamımızın içinde gerçekleşen her şeyin siyasi bir zemini ve geçmişi var. Kendi kapımızın önündeki yoldan, kreşteki iç düzenleme, hastane ya da kamu mülkiyetlerinin düzenlenmesi buna dahildir. Bunların hepsini değiştirmek için karar mekanizmaları içinde yer almak gerekiyor” diyor.

 

Aktif olmadıkça bir şeyler değişmeyecek

Henüz 13 yaşındayken Kürt kurumlarında siyasetle tanıştığını söyleyen Okur nasıl bir yol katettiğini şöyle özetliyor: “O zamanlar çok bilinçli değildim, siyasete de çok ilgim yoktu. Evde siyasi konular pek konuşulmazdı. Ancak Kürt kimliğimizi biliyordum. Kuruma gelen gazeteleri inceleyip okumaya başladım. O yıllarda en çok etkilendiğim ve sonunda siyasi bilince yönlenmeme sebep olan Kürdistan üzerine yazılan bir yazı oldu. Ondan sonraki yıllarda, duygusal anlamda beni politize eden baskılar, inkar, asimilasyon, dilin yasaklanmaları üzerine araştırmalar yaptım. Kürt direnişi ve özgürlük mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu anlayabilmiştim. Özellikle şunu öğrendim ki, insan siyasi olarak aktif olmadıkça bir şeyler değişmeyecek."

Kiraların en yüksek olduğu kentlerden

Aday olup seçilmesi durumunda ele almak istediği birçok konu olduğunu söyleyen Okur, bunların başında konut sorunun geldiğini dile getiriyor. Baden Württemberg eyaletinde de birçok eyalette olduğu gibi kira sorununun ciddi olduğuna dikkat çeken Okur hedeflerini şöyle sıralıyor: "Stuttgart, Almanya’da kiraların en yüksek olduğu kentlerden biri. Bunun için emlak alanı özelleştirmeden kamu eline devredilmeli. Daha çok sosyal konutun inşa edilmesi gerekiyor. Güncel olarak Baden-Württemberg eyaletinde 100 bin konut ihtiyacı varken mevcut konut sayı 50 bin. Yeşiller Partisi tarafından yönetilen eyalette yılda sadece bin 500 sosyal konut inşa ediliyor. Ayrıca, sürekli yapılacak bir maddi destek ve sübvansiyonlar ile kira fiyatlarında sabitleşme ve frenlemeyi hayata geçirmek istiyoruz."

 

Ücretiz ulaşım ve bisiklet yolları

Dizel araçların şehirlerde yasaklanması ile beraber iyi bir kentleşme sürecine geçildiğini söyleyen Okur, “Ancak bu gelişmeyi dönüştürmek istiyoruz. Kent yapılanmasını araba üzerinden değil doğa ve iklimi koruyan mobilizasyon üzerinden kurmak istiyoruz" diyerek şöyle devam ediyor: "Buna doğa birliği, yaya geçitleri, bisiklet yolları, otobüs ve tren gibi toplu taşıma araçları dahildir. Bu mobilize dönüşümü için bir zemindir. Trafiği daha da yoğunlaştıran ve hava kirliliğine yol açan yeni otoyolları istemiyoruz. Bunun yerine toplu taşıma trafik alanı için 365 Euro’luk yıllık bileti teşvik etmek istiyoruz. Bu uzun vadeli bir çalışma sonucu ücretsiz olmalı. Bisiklet yollarını geliştirirsek, araba kullanımının azalmasını sağlayacağız.“

 

Sağlık bir ürün değildir!

“Gesundheit ist keine Ware”(Sağlık bir ürün değildir) diyen Okur,  “Bu sadece benim değil, partim Die Linke’nin de görüşüdür. Bizim sağlık alanında iki temel sorunumuz var. Birincisi hastaneler 2004 yılından bu yana daha kötü şekilde finanse ediliyorlar. İhtiyaçlara göre finanse edilmeyi hayata geçirmek istiyoruz. Hastaneler kar hesabı yapan yerler olmaması için özel değil, kamu tarafından yönetilmelidir. Bu durum sağlık çalışanlarının da daha iyi koşullarda çalışmasının önünü açar. Sağlık alanı eğitim alanı gibi kamu hizmetidir ve toplumun sağlığı için devletin bir sorumluluğudur. Devletin sorumluluk alanlarında maddi zararlar değil de insanların bakımı öncelikli olmalı” diye belirtiyor.

Eğitim bütçesi arttırılmalı   

Eğitim alanında dijitalleşmeyi ilerletmek istediklerini de belirten Okur, “Güncel olarak eyalet hükümeti dijitalleşme paketi için bir defalık 130 milyonluk bütçe ayırdı. Birçok evde bilgisayar yok veya olan bilgisayarlar çok eski. Bu yüzden öğrenciler dijital derslere katılamıyorlar. Bu bütçe arttırılarak eğitim malzemeleri ve dijital eğitim karşılanmalı” diyor.

 

Yaşadığımız kent için oy kullanalım

“Bizler bu ülkenin biz parçasıyız ve bu yüzden yaşadığımız yer için çaba sarf etmeliyiz” diyen Okur’un mesajı şöyle: “Burada yaşayan ve bu ülkeye göçmen olarak gelenler için siyaset yapabiliriz. Bunun için diplomasi çok önemlidir. Kürdistan örneğini ele alırsak, Kürtlerin resmiyette bir ülkeleri yok ve bundan dolayı küresel alanda diplomasi yapamıyoruz. Bunun için eyalet ve federal alanda diplomatik ilişkiler kurmamız önemlidir. Oy kullanmayanlar, oy kullananlar kadar seçim sonucunu etkiliyor. Bundan dolayı bu seçim sonuçlarını oy kullanarak, aktif bir şekilde olumlu yönde etkilemek önemlidir."