Dost-düşman ve sokak

Hatice ERGÜN Haberleri —

  • İnsanlık tarihi boyunca insanların birbirlerine yönelik şiddet formlarının manzumesidir faşizm; Schmitt’in dost-düşman ayrıştırmasını mutlaklaştıran, sabitleyen, ‘ben değilsen yeteri kadar insan değilsin; öyleyse, düşmansın’ dedirten bir formül.

Carl Schmitt’i şaşırtması muhtemel hızda formüle edilen ve bozulan, tanımlanan ve reddedilen, meyledilen ve sırt dönülen bir dost-düşman ikiliği ülkedeki sosyo-politik alanda baskınlığını sürdürüyor. Dostun düşmana, düşmanın dosta hemen sıyrılıverdiği, değişmeyenin salt şahsiyetçi yönetim olduğu bir siyaset alanı söz konusu. Özelin kamusala kaçıverdiği; kamusal olanı istila ettiği; erkekliğin bu kez en özel halleriyle, gerektiğinde çocuğunu öldürerek cezalandırabilen babayla, karısına da aynısını yapabilen kocayla, kızkardeşlerini öldürmeyi görev belleyen biraderlerle, sokakta bacı bellediğini, namus safsatasıyla şiddete boğanla kamuyu çıplak, fiziksel, ölümcül şiddetle ortadan kaldıran erkek şahsiyetçiliğinin hüküm sürdüğü bir alan. Dolayısıyla, faşizmin alanı.

Faşizm insanların birbirleriyle özel alanla tanımlanan, özel alanı tanımlayan ilişkiler kurdukları, ötesine geçemedikleri; özel alanın mahremiyetten önce salt baskı ve şiddetle şekillendiği ve baskı ve şiddet biçimlerinin iletişimin kodlarını belirlediği; kamunun şiddetiyle özelin şiddetinin birbirini örttüğü bir siyaseti anlatır. İnsanların bir arada yaşayabilmek için birbirlerine tahammül etmeleri, birbirlerine tahammül edebilmeleri için bir şekilde özdeşleşmelerini gerektirir. Bu imkânsızlık hâli, tahammül etmenin tanım itibariyle bir aradalığı zamanla açmaza iteceği; insanlar ne kadar birbirlerine benzeseler de özdeşliğin imkânsızlığı faşizme özgü hıncı ve devamında yok etme hırsını beraberinde getirir.

Formül birçok durumda basittir: Özdeşleşemeyen yeteri kadar insan değildir; her türlü zulmü hak eder. Her şeyden önce yok edilmeyi hak eder. İnsanlık tarihi boyunca insanların birbirlerine yönelik şiddet formlarının manzumesidir faşizm; Schmitt’in dost-düşman ayrıştırmasını mutlaklaştıran, sabitleyen, ‘ben değilsen yeteri kadar insan değilsin; öyleyse, düşmansın’ dedirten bir formül. Farklı olanı yabancı olanı tehdit olarak tanımlamanın ötesinde insanlık-dışı bir varlık olarak gören bir formül.

Bugün ülkede tanıklık ettiğimiz, sokaktaki hayvanları tehdit olarak gören, katledilmelerini meşrulaştırmaya ve ardından yasalaştırmaya çıkan yaklaşım da bu formül üzerinden kuruluyor, işliyor, hızla yaygınlaşıyor. Ülke genelinde tüm sokak köpeklerinin tecridini, yaşam alanlarından koparılmalarını ve nihayetinde öldürülmelerini gündeme almak, hayvanları sevdiğini düşünenleri bile ikna olmaya hazır hale getirmek için bir köpeğin bir insan-çocuğa saldırması yetiyor.

Enseste, çocuklara taciz ve tecavüze, çocuk cinayetlerine, çocuk evliliklerine bunca aşina bir ülkede bu fiillerin çoğunluk faili erkekleri toplu kapatmaya ve kıyıma ikna olmayanlar insan-olmayan-hayvanlar söz konusu olduğunda her türlü şiddete hazır olabiliyorlar.

Ankara’da Mansur Yavaş sokak köpeklerini toplatmaya çıkıyor; İstanbul’da Ekrem İmamoğlu vahşi bir anket başlatıyor – malûm sağ popülizm, halkına soracak, ona göre öldürme kararı alacak – Bandırma’da sokak hayvanları toplansın, uyutulsun anketi düzenleniyor, Ankara’da Keçiören’de binlerce köpek ansızın toplanıyor; kaybediliyor. Belediye barınakları hayvan hakları savunucularına açılmıyor. Denetimsiz bırakılıyor. Bu uygulamalar yeni değil.

İnsanlar tarlaları, boş arsaları, kamu arsalarını, ağaçlık alanları inşaata açıp, yığınlar halinde çok-katlı dört duvarlar arasına doluştukça kendilerinden önceki yaşamı yok etmeye çıkıyorlar. Betonuyla, harcıyla, kepçesiyle, vinciyle zaten yok edilmişten arta kalanlarda yerleştikleri andan itibaren sahiplenenlerin, sahipliği ortadan kaldırmakla anlayanlar otundan, ağacına, böceğinden kuşuna, kedisine kendilerine uymayanı katlediyorlar. İlk sırada sokak köpekleri oluyor.

Türcülük faşizmin başladığı yerde duruyor; faşizm türcülüğün şahikasında.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.