Emniyet polislerini akladı


Şırnak’ta geçen Ekim ayında yaralı halde yakalandıktan sonra infaz edilen Hacı Lokman Birlik’in cenazenin zırhlı polis aracı arkasında sürüklenmesiyle ilgili kamuoyunda artan tepkiler üzere İçişleri Bakanlığı inceleme başlatmıştı. Bu kapsamda zırhlı araç içerisinde bulunan 6 polisten iki özel harekatçının açığa alındığı bildirilmişti. Olayla ilgili idari soruşturmayı tamamlayan Emniyet Genel Müdürlüğü polislere göstermelik ceza kesti. Polisler İ.A.A. ve H.C.Y. hakkında “Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulundukları” fiilinden 16 ay uzun süreli kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildi. Polis A.G. hakkında “Amir ve üstlerine iletilmesi gereken bilgi ve buyrukları, zamanında iletmediği ve gizlediği” gerekçesiyle 4 ay; F.K. hakkında ise yine “Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunduğu” gerekçesiyle 6 ay kısa süreli kıdem durdurma cezaları verildi.
Savcılık soruşturması bekletiliyor
Birlik’e yönelik vahşi saldırıyla ilgili Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada ise hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Soruşturmaya ilişkin İl Emniyet Müdürlüğü’nden Başsavcılığa gönderilen yazıda, Birlik’i sürükleyen zırhlı araçtaki 6 özel harekat polisinin isimleri iletilmişti. Söz konusu polislerin ifadesi olayın üzerinden 9 ay geçmesine rağmen henüz alınmadı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği tarafından görevden uzaklaştırıldığı belirtilen 2 polise dair raporun yanı sıra Birlik’in sürüklendiği zırhlı araca ait kamuoyuna yansıyan görüntüler de halen savcılığa teslim edilmiş değil. İnfaz gerçekleştirildiğinde zırhlı araçta görevli olan ve katliamın emir-komuta zinciriyle gerçekleştirildiğini gösteren 2036, 2166, 2262, 2263, 2110 ve 2412 kodlu telsiz konuşmalarında yer alan polislerin ise kim olduğu henüz tespit edilmiş değil.
‘Taviz yok’ deyip akladılar
Hacı Lokman Birlik’in cenazesine yönelik saldırı kamuoyunda büyük tepki toplamış, ortaya çıkan görüntüler ardından dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, “Bir video vardı hani terörist cenazesini sürükleyenler. Meslekten men edildi, gerekli işlemler yapıldı. O duvarlara yazı yazan herkes hakkında gerekli işlemler yapıldı. Bana intikal edilip de işlem yapılmamış hiçbir şey yoktur. Bu konuda hiç tavizimiz yok ve varsa bildiğiniz bir şey bize de intikal ettirin” açıklamasında bulunmuştu. Ancak hem Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmada polislerden sadece 4’üne “kademe durdurma” cezası verilmekle yetinilmesi hem de savcılık soruşturmasında herhangi bir ilerleme kaydedilmemiş olması, işledikleri suça rağmen polislerin aklanmaya çalışıldığının kanıtı oldu.
DİHA/ŞIRNAK
Ankara’da ihmal yokmuş!
İçişleri Bakanlığı, 10 Ekim’de Ankara Garı önünde 102 kişinin hayatını kaybettiği DAİŞ’in canlı bomba saldırısına ilişkin ‘ihmal yoktur’ dedi.
İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitiren Gökmen Dalmaç’ın kardeşi Gökçen Kara’nın Bakanlık aleyhine açtığı tazminat davasına savunma gönderdi. Miting için tüm güvenlik önlemlerinin alındığını savunan Bakanlık, “İdarenin kusurundan kaynaklanan herhangi bir güvenlik açığı mevcut değildir. Olay terör saldırısıdır. Patlama miting alanı dışında ve miting saatinden önce gerçekleşmiştir. Bakanlığın sosyal risk ilkesi gereğince sorumluluğu yoktur” iddiasında bulundu. Manevi tazminat talebini reddeden bakanlık, yargılama giderlerinin de davacı üzerine bırakılmasını istedi.
10 Ekim 2015’te, çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikanın destek verdiği ’Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara’ya giden binlerce insanın toplandığı Ankara Tren Garı kavşağında iki patlama meydana gelmiş, 102 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıya ilişkin müfettişlerin hazırladığı ön inceleme raporunda, patlamadan 25 gün önce DAİŞ’in mitinglerde birden fazla canlı bomba ile eylem yapacağına dair istihbarat bilgisinin alındığı belirtilmişti. Ancak emniyet şube müdürlerinin, bu bilgiyi üstlerine bildirmediği ortaya çıkmıştı.
ANKARA
