En az 5 milyon çocuk işçi

Çocuk işçiler

Çocuk işçiler

  • Türkiye ve Kuzey Kurdistan'da göçmen ve mülteciler hariç en az 2 milyon, yaz aylarında 5 milyon çocuk işçi çalıştırılıyor. Çocuk emeğinin devlet eliyle de sömürülürken, AKP döneminde en az 868 çocuk, iş cinayetlerine kurban verildi.

Kişi başına düşen 'milli gelir' düştükçe zorla çalıştırılan çocuk sayısı arttı. İstihdam Uzmanı Sinan Ok, “Çocuk emeğini sömüren sistemi önleyecek bir kamuoyu mekanizması yok” dedi. 

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2002’de çocukların çalıştırılmasını ortadan kaldırmak amacıyla 12 Haziran’ı “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” ilan etmesi sonrası tüm ülkelerde çocuklara dair düzenlemeler yapılmaya başlandı. Türkiye’de ise durum tam tersi oldu. AKP iktidarı, ‘Çıraklık Yasası’yla çocuk işçiliği teşvik etmeye başladı. Türkiye’de ilk kez 1972’de ilan edilen 'Çıraklık Yasası', yoksul çocukları çalıştırmak isteyen ama iş yasası kapsamına girmek istemeyen işletmeler için yapıldı. 'Mesleki eğitim' adı altında çocukların ağır sanayi başta olmak üzere birçok alanda çalışmasının önü açıldı. 

Aylık 50 euro kadar

AKP döneminde 'Mesleki eğitim' adı altında birçok meslek lisesi açıldı. Kurdistan ve Türkiye’de toplam 3 bin 792 meslek lisesinde toplam 1 milyon 848 bin 236 öğrenci eğitim görüyor. Mesleki ve teknik eğitim adı altında okullarda ağır koşullarda çalıştırılan öğrencilere ise aylık bin 300 TL (50 euro civarında) ödeme yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığının 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu'nda Aralık 2021'de yapılan değişiklikle birlikte bu okullarda öğrenciler farklı sektörlerde çalışmak üzere eğitilmeye başlandı. Değişiklikle birlikte öğrenciler “çırak, kalfa ve usta” gibi sınıflandırılmalara tabi tutuldu. ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni 24 Aralık 2022’de ziyaret eden Milli Eğitim eski Bakanı (MEB) Mahmut Özer, okullardaki çırak ve kalfa sayısının 1 milyon 200 bine ulaştığını açıkladı. Bakan, yine aynı ziyarette öğrencilerin okullarda işçi olarak çalıştırılmasına ilişkin şu bilgileri verdi: “Mesleki eğitimde yılda 3 tane tescil alınırken, bu sene 8 bin 300 ürünün tescili alındı ve bu ürünlerin 162 tanesi ticarileşti. Meslek liseleri yurt dışına ihracat yapmaya başladı. Meslek liseleri 2 milyarlık bir üretim kapasitesine ulaşmıştır.”

Eski Bakan Mahmut Özer, 18 Aralık 2022’de yaptığı yazılı açıklamayla meslek liselerinin 11 ayda 1 milyar 955 milyon TL gelir elde ettiğini ve buradan öğrencilere 94 milyon 332 bin lira, öğretmenlere ise 206 milyon 608 bin lira olmak üzere toplam 301 milyon lira pay ödendiğini söylerken, geriye kalan 1 milyar 654 milyon TL ise 'çocuk işçiliği' üzerinden devletin hazinesine aktarıldı.

Gerçek sayı perdeleniyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) "Hane Halkı İşgücü Araştırması" 2022 yılı sonuçlarına göre; 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) ise çocuk işçiliğinin verilerinin perdelendiğine işaret etti. İSİG, çocuk işçiliğinin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde, sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrencilerin çocuk işçi olarak yer almadığına dikkat çekiyor. Bunlar göz önüne alındığında, şu anda en az 2 milyon (yaz aylarında 5 milyon civarı) çocuk işçi olduğu tahmin ediliyor. Çocuk işçi istatistiklerine göçmen ve mülteci çocukların dahil edilmemesi de gerçek sayıyı perdeliyor. Yine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre; 2022 yılında en az 3 bin 552 çocuğun sokaklarda çalıştırıldığı belirlendi.

868 çocuk katledildi

İSİG verilerine göre; AKP’nin iktidara geldiği 2002'den 31 Mayıs 2023'e kadar en az 868 çocuk iş cinayetlerine kurban verildi. 2002'de bir çocuk, hayatını kaybetti, AKP iktidarıyla birlikte giderek arttı. Son 8 yıl şöyle; 2015'te en az 63 çocuk, 2016'da en az 56 çocuk, 2017'de en az 60 çocuk, 2018'de en az 67 çocuk, 2019'da en az 67 çocuk, 2020'de en az 68 çocuk ve 2021'de 63 çocuk, 2022'de 64 ve 2023'ün ilk 5 ayında en az 11 çocuk iş cinayetine kurban verildi.

Çocuk emeğinin sömürüsü

MA'dan Berivan Kutlu'ya konuşan İstihdam Uzmanı Sinan Ok, çocuk işçiliğinin artması ile yoksullaşma arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, “Son 7-8 yılda derinleşen bir ekonomik kriz var. Bu da çok çocuklu ailelerde ve Kurdistan’daki ailelerde çocukların eğitimden uzaklaşarak çalışma hayatına katılmasına neden oluyor. TÜİK’in çocuk işçiliğe dair bazı verileri var fakat bu sayılar gerçeği yansıtmıyor. Ailelerin çocukları okula göndermemesinin bir diğer nedeni de eğitimin işlevsizleşmesidir. Çocuk emeğini sömüren sistemi önleyecek bir kamuoyu mekanizması yok. AKP iktidarı zaten emek karşıtı bir siyaset yürütüyor ve tüm emekçiler için emeği değersizleştirdi. Çocuklar artık kolay işgücü olarak görünüyor, çünkü kayıt dışı ve düşük ücretle çalışıyor. AKP iktidarı da bu politikayı devam ettiriyor” dedi.

Patronların cebinden çıkmıyor

Meslek liseleri adı altında çocukların çalıştırıldığını hatırlatan Ok, şöyle devam etti: “Bu politika 2008'den beri uygulanıyor. Mesleki eğitim adı altında çalıştırılan çocuklara yapılan ödemeler, İşsizlik Fonu'ndan ödeniyor, patronların cebinden bir para çıkmıyor. Çocuklar şimdiden kötü koşullarda çalıştırılmaya alıştırılıyor. SGK verilerine göre, 1 buçuk milyon çocuk İŞKUR üzerinden çalıştırılıyor. Çocuk işçiler kamu üzerinden yandaşlar için istihdam ediliyor. Buradan emek sömürüsü alanı açılıyor. AKP bunu sermayeye karşı rüşvet olarak kullanıyor” şeklinde konuştu.

Gerçek sayı çok yüksek

AKP’nin yaşam karşıtı bir siyaset yürüttüğünü vurgulayan Ok, bu siyasetin sadece çocuk işçiler için değil, zırhlı araçların neden olduğu ölümlerden tutun da aile içi şiddete maruz kalan çocuklara kadar geçerli olduğunu vurguladı. Ok, şunları söyledi: "Sistematik, yaşam karşıtı bir politika var. Çocuk işçilere yönelik sadece İSİG verileri var fakat bu veriler gerçekçi değil, çünkü İSİG sadece kendi bulabildiği verileri yayınlıyor. Gerçek veriler daha fazla, binlerce çocuk hayatını kaybediyor. Çalışma yaşının 14 olması nedeniyle binlerce kişi iş cinayetlerinde çocuk işçi olarak kayıt edilmiyor. Dolayısıyla gerçek sayı çok daha yüksek. Resmi bir verinin olmaması bile izlenilen politikanın göstergesidir. Veriler yayınlanmayarak deliller karartılıyor. Çocuk işçi diye bir şey yoktur, çocukların belli bir yaşa kadar okullarda olması gerekiyor. Mevcut iktidar ve sermayeye bunu emek sömürüsü olarak kullandığı sürece biz bunu tartışacağız. Hem iktidarla hem de çocuk işçiliğiyle mücadele etmek gerekiyor.”

Savaş politikasıyla ilgili

MA'dan Eylem Akdağ'a konuşan Rengarenk Umutlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yeter Erel Tuma, Kurdistan’da çocukların çalıştırılmasının yürütülen savaş politikalarından kaynaklı olduğunu söyledi. Tuma, atık toplama gruplarında çocukların yaş gruplarının 12’den 6’ya kadar düştüğüne dikkat çekerek, çocuk işçiliğiyle ilgili tüm ihmallerin önlenmesinden doğrudan devletin sorumlu olduğunu hatırlattı.

Çocuk işçiliğinin beraberinde yaşam hakkı ihlalinden çocuğun istismarına kadar birçok başka ihlallerini de getirdiğini kaydeden Tuma, etkin politika ve yasalarla çocuk işçiliğinin önlenebileceğini belirtti. Tuma, “Çocuk işçiliğinin yaygın olduğu kentlerden biri de Amed. Yoksulluk çocuk işçiliğini beraberinde getiriyor. Yani buradaki işsizliğin nedeni uzun yıllardır bölgede yaşanan silahlı çatışmalar ve buranın savaş bölgesi olmasıdır. Buralara yatırım yapılmamasının işsizlik oranının bu kadar yüksek olmasının sebebi, özel savaş politikalarıdır. Bu politikalar buradaki çocuk işçiliğini arttırıyor. İnsanlar her geçen gün biraz daha yoksullaşıyorlar ve bu yoksulluk çocuk işçiliği oranını da arttıracak düzeyde. Biz bu halinden çok tedirgin oluyoruz” diye konuştu. 

Bir çocuk hakları politikasının olmadığını vurgulayan Tuma, şunları ifade etti: “Çocuk hakları politikasının olmaması, tam da politik bir şeydir. Devletin ülkedeki bütün çocukları kapsayan etkin ve gerçekten koruyan, gözeten, sağlayan bir çocuk hakları politikası üretip uygulaması gerekir. Yoksa sivil toplum örgütlerinin ya da Meclis’te çıkıp çocuk işçiliğine dair dar ve anlamsız konuşmalar hiçbir şekilde çözüm getirmeyecek. Bunların yasalarla sağlanması gerekir.”  HABER MERKEZİ

 

*****

Amed 9. sırada

Çocuk işçiliğinin yoğun olduğu kentlerin başında da Kurdistan kentleri geliyor. Bu kentlerden biri olan Amed, çalıştırılan çocuk sıralamasında 9. sırada yer alıyor. Amed’in hemen hemen her sokağında çalıştırılan çocuklarla karşılaşmak mümkün. Yaz kış demeden kimi sokak ve parklarda mendil ve su satıyor, kimi ayakkabı boyuyor, kimi sanayi sitelerinde ağır iş yükü altında terliyor, kimi çek çek arabaları ya da bedenlerinden büyük torbalarla kağıt topluyor. Birçoğu da yol ve kavşaklar gibi tehlikeli noktalarda araç camlarını temizlemeye mecbur bırakılıyor.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.