Erdal, bilinçli, özgür bir yaşam

Haberleri —

Kandil'de 17 Ağustos 2003 tarihindeki 15 Ağustos kutlamaları sırasında yaşanan kazada yaşamını yitiren PKK Merkez Komite üyesi Engin Sincer'in (Erdal) anısına bu yıl ikincisi düzenlenen olan Engin Sincer Kültür Festivali, Maraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Maksut Uşağı (Maxso) Köyü Cemevi'nde düzenlenen "Hakikat yolunda birlik cemi" ile başladı.

Sincer Ailesi ve Avrupa Maraş Girişimi tarafından organize edilen Ceme, Sincer'in ailesinin yanısıra alevi dedeleri, 3 Nisan 1993 tarihinde Maraş'ın Pazarcık ilçesinde bulunan Gani Dağı'nda 11 arkadaşı ile yaşamını yitiren PKK'li Süleyman Şaşkara'nın ailesi, Maraş katliamında yaşamını yitiren Mehmet Mengücek'in ailesi, HDP il ve ilçe Örgütleri, İHD Maraş Şube Başkanı Selçuk Delibaş, HDP PM Üyesi İbrahim Sinemillioğlu ve Pazarcık köylerinden çok sayıda kişi katıldı.
Festival, Sincer'in ölüm yıldönümü olan 17 Ağustos'ta saat 16. 00'da Toplanan (Seyrantepe) köyünde düzenlenecek olan program ile devam etti. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek katıldığı festivalde, Sipan Xelat, Kewé, Mikail Aslan, Ayfer Düzdaş, Ali Sizer ve Cemo Doğan müzikleri ile festivale renk kattılar.

'En kıymetli çocuğum'
Bu arada festival için Engin Sincer'in ailesi Pazarcık'a geldi. Engin Sincer’in ablası Cennet Sincer, “Engin’in ismi geçince aklıma ilk gelen şey, bilinçli, özgür bir yaşam” dedi. Sincer’in annesi Döne Sincer ise oğlu ile birbirlerine çok bağlı olduklarını vurguladı.
15 Ağustos kutlamaları sırasında yaşanan kaza ile yaşamını yitiren PKK komutanlarından Engin Sincer'in ailesi festivale katılmak için Maraş’ın Pazarcık ilçesi Topalan (Seyrantepe) köyüne geldi.
Engin’in kendisine çok bağlı olduğunu anlatan Annesi Döne Sincer, “Engin benim dördüncü çocuğum. 5 çocuğum içerisinde en kıymetlimdi. Birbirimize çok bağlıydık. Babasıyla en büyük kavgası bendim. Beni paylaşamazdı. Çok bağlıydı bana, zaten bu bağlılık dolayısıyla onunla ayrılığımız da çok zor oldu. Ayrıldığımız günü asla unutamam” dedi.
Engin'in çocukluğunu ve gençliğini anlatan anne Sincer, “Okula başladığı zaman sınıfın en zeki öğrencilerinden biri olmayı başardı. Her akşam okul dönüşü çantasını eve bırakır, gider köyün çobanına yardım ederdi. Biz Almanya’ya göç ettiğimizde bu kez göç edip gelen ailelere yardım ederdi” diye konuştu.

Bize hareketi anlatırdı

Ailelerinin sol görüşlü ve yurtsever olduğunu söyleyen Sincer, Alevilere yönelik Maraş katliamından 1 yıl önce tüm çocukları ile Almanya’ya göç etiklerini belirtti. Oğlu Engin’in lise yıllarında özgürlük hareketi ile tanıştığını ve gençlik yapılanması içinde yer aldığını anlatan Sincer, oğlunun Avrupa yaşamını şöyle anlattı: “Engin, kız kardeşiyle birlikte lisedeyken kaza geçirdi. Kaza sonrası vücudunda ağır yaralar oluştu. Bir buçuk yıl yatağa mahkum yaşadı. Ayağa kalkması için birçok ameliyat geçirdi. Bacağına takılan platinlerle ayağa kalkabildi. 1,5 yılın ardından ayağa kalkar kalkmaz, Köln’e gitmek istedi. Neden gitmek istediğini anlamadım önce ama izin verdim. Köln’e gitmesiyle birlikte yeniden çalışmalara başladı. Liseden sonra üniversiteye başladı. Elektronik bölümünü okuyordu. O dönemde de partide çalışıyordu. Evde de bize hareketi anlatırdı. Üniversiteyi bitirmeden de Güney Kürdistan'a gitti. Bacağında sorun olmasına rağmen o haliyle gitti.”
Engin’in Güney’e gitmesinden kısa bir süre sonra yeniden görüşmeye başladıklarını ifade eden anne Sincer, “Avrupa’ya gelir giderdi. O dönemde de görüşmeye başladık. Bir keresinde havaalanına gidip Güney’e yolcu ettim” dedi.

‘Engin özgür yaşamdır’

Engin Sincer’in ablası Cennet Sincer ise “Engin’in ismi geçince aklıma ilk gelen şey, bilinçli, özgür bir yaşam” diyerek kardeşini tanımlamaya çalıştı. Cennet Sincer, “Kendine sahip çıkan, kim olduğunu bilen birisiydi. Ayrımcılık yapmaz, insan haklarını ihlal edenlerin karşısında dururdu. Herkesin isteyeceği, gurur duyacağı bir kardeşti. Onunla gurur duyuyorum, onu çok özlüyorum” diye konuştu.

‘Erdal’ı hissetmek gerekiyor’

Engin ile 80’li yılların sonunda tanıştığını ifade eden kardeşinin eşi Fatoş Balaban Sincer ise, “Erdal’ı anlatmak çok zor. Kelimelerle ifade etmekte zorlanıyorum” diyerek, Engin Sincer’e olan özlemini dile getirdi. Engin Sincer’i anlatırken duygulanan Sincer, şöyle konuştu: “Engin ya da Erdal denince müthiş bir özgüven geliyor. Erdal’ı anlatmak çok zor. Onu hissetmek gerekiyor, müthiş bir çocuktu. İstikrarlı, ne yaptığını bilen, önce karşıyı dinleyen birisiydi. Müthiş biriydi, gerçekten ölümsüz biri o. İlk tanıştığı insanlara pozitif enerji yüklerdi. Erdal müthiş biriydi onu tarif etmekte bile güçlük çekiyorum.”

 DİHA/MARAŞ


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.