Önceki gün yemin töreni ile diktatörlüğünü resmileteştiren Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bağlı çete grubu Osmanen Germania, Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. AKP muhaliflerine karşı kurulan çete grubu, cinayet, uyuşturu ticareti, insan kaçakçılığı ve fuhuş gibi kirli işler yürütüyordu.

Almanya Federal İçişleri Bakanlığı, organize suçlarla gündeme gelen ve Türk hükümetine yakın ‘Osmanen Germania-Almanyalı Osmanlılar’ çetesini yasakladı. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP ile ilişkileri deşifre edilen çetenin bireyler ve kamu açısından “ağır tehdit” oluşturduğu belirtildi.

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer,  dernek adı altında faaliyet yürüten Türk devleti bağlantılı çete yapılanması “Almanyalı Osmanlılar” (Osmanen Germania) ve bağlı tüm grupların “her türlü faaliyetlerini” yasakladıklarını açıkladı. Yazılı bir açıklama yapan İçişleri Bakanı, söz konusu çetenin insanların canı, malı, özgürlüğü ile genel olarak kamu güvenliği için “ağır tehdit” oluşturduğunu kaydetti. Karar, Almanya’daki dernekler yasasına dayandırıldı. Yasak kararında Almanyalı Osmanlılar’ın amacı ve faaliyetlerinin ceza yasalarını ihlal ettiği vurgulandı.

Dört eyalette aramalar yapıldı

Bakanlığın açıklamasına göre çete üyelerine dün Rheinland-Pfalz, Baden-Würrtemberg, Bavyera ve Hessen eyaletlerinde aramalar yapıldı. Bakanlık, çetenin Almanya’nın çeşitli bölgelerinde toplam 16 kentte örgütlendiği belirtildi.

Bakanlık, Mart ayında yürütülen soruşturma sonucunda çetenin yasaklandığını belirtirken, bu kararın Türkiye’de rejim değişikliği töreninden bir gün sonra açıklanması dikkat çekti.

Cinayet, uyuşturucu, fuhuş

Almanyalı Osmanlılar çetesinin “ağır suçlar işlediğini” ifade eden Bakan Seehofer, “Kim hukuk devletini reddederse, bizden hoşgörü bekleyemez” dedi.

Çete üyeleri, cinayete teşebbüs, şantaj, uyuşturucu ticareti yapmak, fuhuşa zorlamak ve özgürlüğü kısıtlamakla suçlanıyor. Bir süre önce Nordrhein Westfalen (NRW) Eyaleti İçişleri Bakanlığı, Almanyalı Osmanlıları, AKP ve Erdoğan’a yakın çevrelerle bağlantısı olduğu açıklamıştı. BERLİN

Erdoğan rejim çetelerinin Almanya’daki kolu:Osmanen Germania

   

 

Ortadoğu ve Kürdistan’da çete grupları üzerinden politika yürüten Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, benzeri bir yapılanmayı da Almanya’a Osmanen Germania üzerinden yaptı. Cinayet, fuhuş, uyuşturucu gibi bir çok kirli çalışmanın içinde bulunan Erdoğan’ın çetelerinin Alman hükümetince yasaklanması gözleri yeniden bu suç örgütünün üzerine çevirdi.

‘Osmanen Germania - Almanyalı Osmanlılar’ın, diktatör R.Tayyip Erdoğan rejiminin Almanya’daki silahlı çetesi olduğu bir çok kez belgelenmişti. Erdoğan’ın has adamı ve çetenin finansörü olan AKP’li vekil Metin Külünk’ün çeteye, Kürtlere karşı silahlı eylemler yapılması yönünde talimatı verdiği de tespit edilmişti.

2014 yılında, ‘boks kulübü’ adı altında örgütlenen ‘Osmanen Germania - Almanyalı Osmanlılar’ çetesi, Kürtler başta olmak üzere Türkiyeli muhaliflere saldırılar ve kriminal işleriyle bir süredir Alman kamuoyunun gündemindeydi.

Cinayet, silah kaçakçılığı, insan ticareti, uyuşturucu, fuhuş, adam kaçırma, adam yaralama ve Kürtlere yönelik saldırılarla dikkat çeken çete, hızlı bir şekilde büyüyerek üye ve dernek sayısını arttırıyordu. Bu artışın nedeninin arkasında Erdoğan iktidarı olduğu ortaya çıkmıştı.

AKP-çete ilişkisi belgelendi

Almanya’nın Stuttgart kentinde yayınlanan “Stuttgarter Nachrichten” gazetesi ve ZDF televizyonunda yayınlanan “Frontal 21” programı, çetenin AKP’li vekil Metin Külünk’e bağlı Erdoğan rejiminin bir çetesi olduğuna dair belge ve bilgiler yayınladı.

Erdoğan’ın yakın arkadaşı olan Külünk aynı zamanda Almanya’daki çetenin de finansörüydü. Her iki yayın kurumunun haberine göre Alman güvenlik birimleri, özellikle Külünk’ün silah alınması için çetenin lider isimlerine birçok kez para akışında bulunduğunu tespit etti.

Külünk’ün isteğiyle çetenin birçok kez tabanca ve otomatik silah satın aldığı ifade edilirken, Külünk’ün çete lideriyle yaptığı telefon görüşmelerinde ise “Kürtlere karşı silahlı eylemler yapın” talimatı verdiği belirtildi. Külünk, çetelerin  Almanya’daki Kürtlere saldırması ve saldırı videolarının yayınlanmasını istedi. Erdoğan ve Külünk ikilisi, bu şekilde tüm muhaliflere gözdağı vermek istiyordu.

Külünk talimatları Erdoğan’dan alıyordu

Külünk’ün ise sadece çete ile Erdoğan arasındaki bir köprü görevi gördüğü ortaya çıktı. Alman güvenlik birimlerinin tespit ettiği telefon görüşmelerinde Metin Külünk, çeteye ilişkin direktifleri bizzat Erdoğan’dan alıyordu. Örneğin tespit edilen konuşmalardan birinde 2 Haziran 2016’da Federal Meclis’te Ermeni Soykırımı’na ilişkin hazırlanan taslağın oylaması öncesinde Erdoğan, Külünk’ü telefonla arayarak Almanya’da yapılacak gösteriler için talimatlar verdi.

Böhmermann’a saldırı planlandı

Almanya Federal Meclisi’nde tasarının tartışıldığı sırada Berlin’de yapılan gösterilerin başını ise ‘Osmanen Germania’ çekmişti. Ayrıca Külünk, AKP’nin Almanya’daki kuruluşu UETD’nin Mannheim teşkilatının eski Başkanı Yılmaz İlkay Arın aracılığıyla çeteye Erdoğan ile yazdığı şiirle dalga geçen ZDF televizyonun moderatörü Jan Böhmermann’ın cezalandırılmasını istedi.

Bir başka telefon görüşmesinde ise Yılmaz İlkay Arın’ın Almanya’da yaşayan Türklerin silahlanmasını istedi. Arın telefon görüşmelerinde “temiz” silahlardan ve bir cephaneye sahip olduğundan söz ediyor.

Paramiliter bir örgüt!

Çete grubu Almanya’nın gündemine geldiği süreçte konuya ilişkin ZDF televizyonuna konuşan NRW Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Burkhard Freier, Türk çete grubu Osmanen Germania’yı paramiliter bir örgüt olduğunun altını çizerek, “Şiddette meyilli bir grup” tesbitini yapmıştı.

Osmanen Germania’nın kendini “boks klubü” olarak nitelendirdiklerine işaret eden Freier, “Bize göre Osmanen Germania güvenlik görevlisi olarak çalışmaları, silah taşımaları, şiddet suçların ve diğer gruplarla çatışmaları onların paramiliter grup olduklarının bir göstergesidir. Aynı zamanda siyasi gündemlerinin de olması bu fikri güçlendiriyor. Osmanen Germania, Türk hükümetinin eylemlerine katılıyor; bu eylemlerde güvenliği de sağlıyor. Örneğin Türk devletine yakınlığı ile bilinen UETD’nin güvenlikçisi olarak yer alıyor” bilgilerini paylaşmıştı.

Külünk ve Çevik ile görüşmeler

Alman güvenlik makamlarının Erdoğan-Osmanen Germania  bağlantılarına ilişkin iddiaları sağlam verilere dayanıyordu. Nitekim Türk devlet temsilcileriyle Osmanen Germania başkanları Mehmet Bağcı ve Selçuk Şahin ile görüştükleri tesbit edildi. AKP Milletvekili Metin Külünk ve Türk Cumhurbaşkanı Danışmanı İlnur Çevik ile Osmanen Germania üyeleri ile görüşmesi oldu ve fotoğraflar basına sızdı. Zaten Külünk’ün itirafları da söylenenleri destekliyordu.

Külünk, UETD’nin İsviçre şubesi tarafından 2016’nın Ekim ayında organize edilen bir etkinlikte, Türk devletinin Avrupa’daki Türkiyeli muhalif kesimleri hedef aldığını itiraf ediyordu. İsviçre’nin Winterthour kentindeki Hoss Hotel’de gerçekleşen etkinlikte konuşan Külünk şöyle diyordu: “Bu örgütlerin elemanları nereye kaçarlarsa kaçsınlar, bu devlet onları kovalayacak. Bir devletin vazifesidir. Devlet, kendisine ihanet edenin peşini bırakmaz.”

Çete elebaşları Türkiye’ye kaçtı

Geçen yıl Alman polisi çeteye yönelik, ‘Kürtlere ve muhaliflere karşı Türk İstihbaratı’yla birlikte provokatif eylemler planladığı, uyuşturucu ve silah depoladığı’ gerekçesiyle operasyon düzenlemişti.

2016 yılının Kasım ayında Almanya’da Darmstadt Savcılığı’nın talimatı ve Hessen Eyaleti Kriminal Dairesi’nin öncülüğünde Osmanen Germania çetesine yönelik birçok kentte baskınlar gerçekleşmişti. Baskınlarda uyuşturucu ve silah ele geçirilirken birçok kişi de gözaltına alınmıştı.

MİT’in paravan şirketleri

Geçtiğimiz Mart ayında Stuttgart kentinde 8 üyenin yargılandığı duruşmalarda çetenin faaliyetleri de ortaya çıkmıştı. Çete grubu ‘Osmanen Germania’ üyelerinin, mülteciler yurtlarında ‘güvenlikçi’ olarak çalıştığı ve bu yolla çeteye haraç sağladıkları kamuoyuna yansıdı. Çete üyelerinin Baden-Württemberg eyaletine bağlı Lörrach ilçe yönetiminin sorumluluğundaki mülteci kampına sızdıkları belirtildi. Verilen bilgilere göre en az 8 çete üyesi 2015 sonundan 2016 yılı sonuna kadar mülteci kampında çalışmıştı.

Merkezi Karlsruhe’de bulunan ve Mannheim kentinrde 2007 yılında kaydı yapılan bu Limited şirketi (GmbH) ise resmiyette ise Yılmaz İlkay Arın’ın akrabaları Erdem Arın ve Seher Arın üzerine kayıtlı.

UETD’nin yöneticisi Yılmaz İlkay Arın, sadece AKP’li vekil Metin Külünk ve Erdoğan rejiminin paramiliter gücü “Almanyalı Osmanlılar” çetesi arasında bağlantı sağlamıyordu. Arın’ın sahibi olduğu “Arın Transport” da MİT’in Almanya’daki bir paravan şirketiydi.

1 Nisan 2016 günü Arın’ın “Osmanen Germania” çetesi lideri Mehmet Bağcı ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra Alman polisi artık emindi. Arın, o gün Bağcı’ya Erdoğan şiirini yayınlayan Alman komedyen Jan Böhmermann’ın “cezalandırılması” işini kast ederek “Ne yaptınız?” diyordu. Bir başka görüşmede Bağcı, Böhmermann’ın ismini vermeden “Onun Köln’de kaldığını tespit ettik” dedi. ZDF televizyonun ünlü komedyenlerinden Böhmermann bu telefon görüşmeleri sonrası polis koruması altına alındı ve birkaç haftalığına Almanya dışına çıkartıldı.

Ortaya çıkan belgelere göre Arın sadece Erdoğan iktidarının “örgütleme” işlerinden sorumlu değildi, aynı zamanda ‘Osmanen Germania’ çetesine silah temin edilmesi işlerine de bakıyordu, yani asıl görevi MİT’in paravan şirketi ‘Arın Transporte GmbH’nın başında bulunmak. Bu şirketin altında kurulan Müge Arın Transport ve İnfinitas Transport GmbH gibi şirketler, hem MİT’in istihbarat çalışmalarını yürüttü hem de Osmanen Germania çetelerine silah ve uyuşturucu gibi işlerin sürdürülmesinde kullanıldı.