Evlilik yaşına bile müdahale

Kadın Haberleri —

  • İzmir Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Badegül Güler, iktidarın kadın kazanımlarını hedef aldığını, bu politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 

AKP-MHP iktidarı seçimlerinin ardından, kendine özgü bir biçimde oluşturmak istediği aile modelinde kadını eve hapsetmeye çalışıyor. Bu yeni aile modelinde kadının tek görevi ise evi çekip çevirmek, çocuk doğurmak ve erkeğe hizmet etmek. İktidar bunu pratiğe dökmek için Eylül ayında 81 ilde ‘Aile çalıştayı’ düzenledi.

İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi ise çalıştaylara alternatif olarak kadın hakları alanında çalışan kadınlarla 20 Ekim’de “toplumsal cinsiyet eşitliği, şiddet, boşanma, cinsiyetlendirilmiş emek, nafaka ve velayet” konulu atölye çalışması düzenledi. Merkez daha sonra ise “Nafaka ve velayet; toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının boşanma oranlarına etkisi; cinsiyetlendirilmiş emek; aile, toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve cinsiyet eşitsizliği” çalışmasının raporunu kamuoyuna duyurdu. Bakanlığa da gönderilmesi planlanan rapor, 26-27 Ekim tarihlerinde toplanan “Aile Şurası” ile eşzamanlı olarak açıklandı.

İzmir Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Badegül Güler, kadın üzerinden oluşturulmak istenen toplum profiline ilişkin Jinnews’ten Nazlıcan Nujin Yıldız’a konuştu. 

 

İzmir Kadın Dayanışma Derneği Yöneticisi Badegül Güler

 

Nasıl yaşayacağımıza karar veriliyor

Yaşadığımız coğrafyada evlenen bir kadının ömür boyu evli kalması gerektiği gibi bir inancın olduğunu söyleyen Güler, bunun toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayandığına dikkat çekti. 

“İnsan evlenmeye, çocuk doğurmaya kendisi karar vermeli ama bizim toplumda kiminle evleneceğimize, kaç çocuk doğuracağımıza, evlendikten sonra bu evliliği sürdüreceğimiz kendi özgür fikirlerimizin dışında genellikle toplum tarafından bize dayatılıyor. Dolayısıyla şu andaki iktidar da bir gecede İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdı. Daha sonra İstanbul Sözleşmesi’ne atıfta bulunarak kanunlaştırılan 6284 kadına yönelik şiddetle mücadele yasasını kaldırmak istiyor. Nafakayla ilgili bir takım yalan yanlış söylemler ortada dolanıyor. Mesela süresiz nafaka ödeniyor gibi bir söylem var, böyle bir şey yok. Nafaka, kadının durumu iyileştiği zaman otomatik olarak kesiliyor.”

Eve hapsetmenin yolları aranıyor

Türk Ceza Kanunu ve Medeni Kanun’da kadın hareketinin mücadelesiyle birçok kazanım elde edildiğini kaydeden Güler şu örnekleri verdi: “2002’den itibaren aile arasında edinilmiş malların paylaşımı söz konusu. Aile reisi tanımı kaldırıldı. Birtakım kazanımlar elde edildi. Ancak şu anda tekrar başa dönüyoruz. Bu kazanımlar elimizden alınmaya çalışılıyor. Özellikle hükümet ve ortakları nafaka konusunda Medeni Kanun’da birtakım değişiklikler yapmak istiyor. Buradaki amaç da kadını istihdamdan, siyasetten, sendikadan, sosyal hayattan uzak tutarak eve kapatmanın yollarını aramak.”

Güler, değerlendirmesinin devamında kadınların kendilerine karşı yürütülen tüm politikalara karşı taleplerini sıraladı:

“Özellikle bu ayrımcılık ve eşitsizliğe karşı birtakım tedbirlerin alınması gerekiyor. Bunlardan bir tanesi kadın yoksulluğu ve adalete erişim. Biz bu alanda kadınların yoksulluğunun giderilmesi için, istihdamda yer alabilmesi için devlet tarafından çocuklarını bırakabilecekleri bir kreş, yaşlıların gidebileceği bakım evleri, engellilerin gidebileceği bir merkez, kadını sosyalleştirecek bu kolaylaştırıcı kurumların yapılmasını istiyoruz. Onun dışında İstanbul Sözleşmesi, gerçekten kadına yönelik şiddette, aile içi şiddette, koruyucu ve önleyici tedbirleri olan uluslararası bir sözleşmeydi. Bu sözleşmenin tekrar kabulünü, 6284’e dokunulmasın istiyoruz. Medeni Kanun’un, Türk Ceza Kanunu’nun eksiklikleri var. Kadın hareketi olarak bu eksiklikleri tamamlamak için de mücadele ediyoruz. Fakat aldığımız haklarımızın elimizden alınmaması için ve bu eksik kalan açıklıklar için de mücadele etmeye devam edeceğiz.”

 İktidar son dönemlerde gençleri evliliğe teşvik etmek için ‘evlilik destek kredisi’ çıkardı. Maddeleri henüz netleşmemekle birlikte 18-27 yaş aralığında olan gençleri kapsayacak. Güler, “Burada devlet bize kaç yaşına kadar evlenmemiz gerektiğini de vurguluyor” sözleriyle tüm yaşamımıza müdahale edilmeye çalışıldığına işaret etti.

Badegül Güler, kadın kazanımlarının hedef alındığı tüm saldırılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.İZMİR

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.