Êzîdîler’i yüzüstü bırakmayın

Dünya Haberleri —

Layla Mirza ve Düzen Tekkal /foto:ALISA DRAKEN

Layla Mirza ve Düzen Tekkal /foto:ALISA DRAKEN

  • Yeşiller milletvekilleri, Irak’tan Almanya’ya gelen Êzîdîler için üç yıllık geçici oturum izni talep ediyor. “Artık mazeret yok, koruma sözümüzü yerine getirmeliyiz” diyen vekiller, “Soykırımı tanıyıp sınır dışı mı edeceksiniz?” diye soruyor.
  • DAİŞ’in Şengal’e saldırısından ailesiyle birlikte kurtulan Layla Mirza, “Êzîdîleri sınır dışı etmek ya da korku içinde yaşatmak insanlığa sığmaz. Soykırımı tanıyanlar, hayatta kalanlarını asla yüzüstü bırakamaz” dedi.

REWŞAN DENİZ

Almanya’da Êzîdîlere yönelik soykırım tanındı; ancak sınır dışılar devam ediyor. Yeşiller Partisi, Irak vatandaşı Êzîdîler için yasal güvenceye alınmış oturum hakkı oluşturulmasını istiyor. Parti, hazırladığı yasa tasarısını Federal Meclis’e sundu ve tasarı ilk görüşmenin ardından ilgili komisyonlara havale edildi. Ana sorumluluğunu İçişleri Komisyonu üstlenecek.

Tasarı, 31 Haziran 2025’ten önce Almanya’ya giriş yapmış tüm Iraklı Êzîdîlere oturum izni verilmesini hedefliyor; izin ilk aşamada 3 yıl geçerli olacak. Bu düzenleme, Êzîdîlerin uzun vadeli oturum için gerekli şartları karşılamasına ve devamında yeni bir izin başvurusunda bulunmasına da imkân tanıyacak.

Yüzde 53’üne koruma

Yeşiller, gerekçe olarak Federal Meclis’in Ocak 2023’te Êzîdîlere yönelik DAİŞ katliamını “soykırım” olarak tanımasını gösteriyor. O dönem Parlamento, Êzîdîlere koruma sözü vermişti. Ancak bu sözün yerine getirilmediğini belirten Yeşiller vekilleri, 2023’te Almanya’daki Iraklı Êzîdîlerin yalnızca yüzde 53’ünün koruma statüsü alabildiğini vurguluyor. Irak’a geri dönüşün ise güvenlik boşlukları, ayrımcılık ve DAİŞ’in uyuyan hücrelerinin varlığı nedeniyle hâlâ güvenli olmadığı ifade ediliyor.

Duldung statüsündeler

Yeşiller’in göç politikası sözcüsü Filiz Polat, “Bir soykırımdan sağ kurtulan insanların o soykırımın işlendiği ülkeye geri gönderilmesi kabul edilemez” dedi. Polat, birçok Êzîdî’nin Duldung (geçici tolerans) statüsünde yıllarca belirsizlik içinde tutulduğunu, bunun “büyük bir haksızlık” olduğunu söyledi.

Bazı eyaletlerde Êzîdîlere yönelik sınır dışı etmeme kararları uygulanıyor. Ancak Yeşiller Partisi, ülke genelinde bağlayıcı bir düzenleme yapılmasını talep ediyor. Polat, “Artık harekete geçme zamanı. Hiçbir mazeret kabul edilemez. Irak vatandaşı Êzîdîlerin Almanya’da korkusuz ve kalıcı bir oturma hakkına ihtiyacı var” dedi.

Yeşiller Milletvekili Max Lucks ise Meclis’in soykırımı tanımasının aynı zamanda siyasi bir sorumluluk yüklediğini belirterek Almanya’nın Êzîdîlere özel koruma borçlu olduğunu ifade etti.

Hükümet sorumluluğunu üstlenmeli

Konuyu yakından takip eden, Meclis’teki oturumu da izleyen gazeteci ve yönetmen Düzen Tekkal, tasarıyı “küçük de olsa bir umut ışığı” olarak tanımladı. Tekkal, “Her gün sınır dışı tehdidi altındaki Êzîdîlerden yardım çağrıları alıyoruz. Bu insanlar 11 yıl önce ölümden kaçtılar; bugünse belirsizliğe ve güvensizliğe itiliyorlar. Federal hükümet, tanıdığı soykırımın gerektirdiği koruma sorumluluğunu üstlenmeli” dedi.

Layla Mirza, Max Lucks ve Düzen Tekkal /foto: ALISA DRAKEN

Güvenliğimiz için de savaşmalıyız

2014’te henüz 10 yaşındayken DAİŞ’in Şengal’e saldırısından kurtulan ve Almanya’da yaşayan Layla Mirza, “Bunca şey yaşadıktan sonra hâlâ varlığımızı kanıtlamak zorundaymışız gibi hissetmek acıtıyor. Biz zaten hayatta kaldığımız için bedel ödedik. Şimdi bir de güvenliğimiz için savaşmamız bekleniyor” dedi. Layla Mirza’nın en büyük endişesi ise hâlâ güvenli statüye sahip olmayan kardeşi ve onun durumundaki Êzîdîler.

Yaralar iyileşmedi

Layla şunları belirtiyor: “Güvenceli statüsü olmayan Êzîdîlerin durumu sadece zor değil, derinden yaralayıcı. Kardeşimi ve benzer durumda olan diğerlerini görüyorum. Bunca acıdan sonra tek istedikleri huzur içinde yaşamak ama her gün korkuyla uyanıyorlar. Burada katliamlar görmüş insanlardan bahsediyoruz. Ailelerini toprağa vermek zorunda kalanlardan, köleleştirilen ve tecavüze uğrayan kadınlardan. Asla geri dönemeyen çocuklardan... Bu yaralar iyileşmedi. Hayat boyu kalacaklar. Acınız yetmedi. Ve biliyoruz ki, tam da bu insanlar (bir soykırımın hayatta kalanları) bugün yeniden belirsizliğe veya tehlikeye gönderilebilir. Bu düşünce bile dayanılmaz.

Siyaset sınıfta kaldı

Dünya sanki şöyle diyormuş gibi geliyor; ‘Acınız yetmedi. Hikâyeniz yeterli değil. Yaranızın bir önemi yok.’ Almanya’nın tanıma kararına minnettarım. Ama eğer bugün soykırımdan sağ kurtulan insanlar koruma için yalvarmak zorunda kalıyorsa, o zaman siyaset en kritik noktada sınıfta kalıyor demektir. Tüm yaşananlardan; katliamlardan, köleleştirmeden, ailelerin yok oluşundan, kadınlarımızın tarifsiz acılarından sonra Êzîdîleri sınır dışı etmek ya da korku içinde yaşatmak insanlığa sığmaz. Soykırımı tanıyanlar, hayatta kalanlarını asla yüzüstü bırakamaz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.