Failleri koruyanlar suç ortağıdır
Kadın Haberleri —

Rojin Kabaiş için eylem
- Rojin Kabaiş için Dicle Üniversitesi’nde kitlesel yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi: “Rojin’in çığlığı bizim öfkemizdir. Failleri koruyanlar da suç ortağıdır.”
- Avukat Fatma Ülgen, bir yıllık gecikmenin soruşturmayı zedelediğini, faillerin kaçmış olabileceğini ve delillerin karartılmış olabileceğini ifade etti.
Dicle Üniversitesi’nde, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş’in 2024’teki şüpheli ölümü üzerine Xeta Jine öncülüğünde bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Fen Fakültesi’nden Eğitim Fakültesi’ne kadar süren yürüyüşe, Rojin’in ailesi ve çok sayıda genç katıldı.
İlk raporda tecavüz bulgusuna rastlanmadığı belirtilirken, 10 Ekim 2025’te gelen ikinci raporda Rojin’in bedeninde tespit edilen iki erkek DNA’sının göğüs ve vajinal bölgede olduğu ortaya çıktı. Dosyayı takip eden avukatlardan Fatma Ülgen, Jinnews’e konuşarak bir yıllık gecikmenin soruşturmayı zedelediğini, faillerin kaçmış ve delillerin karartılmış olabileceğini ifade etti. ANF’ye konuşan Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Helin Tapancı ise soruşturma aşamasında birçok delilin karartıldığına dikkat çekti.
Rojin’in çığlığı öfkemizdir
Dicle Üniversitesi’nde gerçekleştirilen yürüyüşte, “Rojîn’ê xwe nekuştî yê ew hatîye kuştin” pankartı açılan eylemde, “Jin Jiyan Azadî” ve “Rojin için adalet” sloganları atıldı. Eğitim Fakültesi önünde üniversite öğrencisi Berivan İğın tarafından okunan basın açıklamasında, Rojin Kabaiş’in dosyasının “intihar” denilerek kapatılmaya çalışıldığı belirtildi. Berivan İğın, “Adli tıp raporunda iki erkeğe ait DNA bulundu, ancak failler hâlâ ortada yok. Gerçekler karartılmak isteniyor. Kadın cinayetleri, erkek egemen sistemin politikalarının sonucudur. Her sessizlik, kadın katliamlarının önünü açıyor” dedi. Berivan İğın, kampüslerin güvenli eğitim alanları olana kadar mücadele edeceklerini vurguladı ve ekledi: “Rojin’in çığlığı bizim öfkemizdir. Failleri koruyanlar da suç ortağıdır.”
Katilleri bulun!
Rojin’in annesi Aygül Kabaiş ise yaptığı konuşada şunları ifade etti: “Rojin niye intihar etsin. Katilleri açığa çıkarsınlar. Katiller bulunana mücadele edeceğiz. Ne olduğunu biliyorlar neden bize bir şey söylemiyorlar. Biz kabul etmiyoruz Türkiye’de kabul etmesin. Anneler ağlamasın artık. Rojin’i neden katlettiler”
Neden bu kadar bekletildi?
Dosyasındaki ATK raporunun eksikliklerine değinen Fatma Ülgen, “İlk rapor 1 Kasım 2024’te geldi ve biz o tarihten bu yana bu DNA’ların Rojin’in bedeninin hangi bölgesinde olduğunu soruyorduk. Biz bir yıldır bu bilgiyi talep ediyorduk. Neden dosya arasında olan bu bilgi yazılan onca müzekkere ve talebe rağmen bugün raporlaştırıldı? Gelen son rapor cinsel saldırı olabileceğini gösteriyor. Dosyanın seyrini değiştiren bu kadar önemli bir bilginin bu aşamaya kadar dosyaya gelmemiş olması soruşturmanın etkin ve yetkin yürütülmediğini gösteriyor. Geçen süreçte failler kaçmış ve deliller karartılmış olabilir” ifadelerini kullandı.
Faillere değil aileye kısıtlılık
Dosyadaki kısıtlılık kararını hatırlatan Fatma Ülgen, “Delillerin karartılma ihtimali, faillerin kaçma şüphesinin önüne geçmek adına alınan kısıtlılık kararı hukuka uygundur. Ancak Rojin’in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada kısıtlılık kararının avukatlara ve Rojin’in ailesine uygulandığını gördük. Birçok delile erişemedik. Dosya arasına giren raporları bile zorlanarak aldık. Gelinen aşamada ikinci bir savcı ile birlikte delillere ulaşmamız biraz daha kolaylaşırken, kısıtlılık kararının tümden kalkmamış olması dosyaya erişimimizi de zorlaştırıyor” dedi.
ATK ve savcıya suç duyurusu
ATK çalışanları hakkında suç duyursunda bulunduklarını belirten Fatma Ülgen, “Yeni taleplerimizle birlikte tevsi tahkikat talebimizi dosyaya sunduk. Raporu düzenleyen ATK çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu. Fatma Ülgen, devletin kadın cinayetlerinde cezasızlık politikası izlediğini belirterek, davayla ilgili başsavcı hakkında da HSK’ya şikayette bulunduklarını ifade etti ve sözlerini şöyle tamamladı: “Asıl görevi yaşam hakkını korumak olan devlet, bu dosyada ihmalkâr davranıyor. ”
DNA örnekleri karartıldı mı?
Dosyadaki eksiklik ve ihmallere dikkat çeken Avukat Helin Tapancı, “Dosya oldukça komplike bir dosya çünkü geldiğimiz aşamada maalesef istediğimiz noktaya ulaşabilmiş değiliz. Dosyanın başında ciddi ihmaller yapılmış durumda” ifadelerini kullandı. Helin Tapancı, polisin delil toplama sürecinde de ciddi ihmallerde bulunduğunu söyleyerek, “Rojin’in kafasında bulunan şal suya temas ettirilip çıkarılmış. Bu durum DNA örneklerinin kaybolma riskini artırmıştır. Üstelik şal bir süre kumsalda bırakılmış, muhafaza edilmemiştir. Yine olay yerinde bir kameranın bozuk olduğu tespit edilmiş ancak bu durumun ötesine geçilmemiş. Kamera incelemeye alınmış mı, alınmamış mı — elimizde buna dair bir veri yok. Eğer deliller doğru şekilde toplanmış olsaydı, bugün belki de elimizde şüpheliler olurdu ve dosya daha fazla ilerlemiş olabilirdi” dedi.
Telefonu neden açılmıyor?
Helin Tapancı, hem kamuoyuna hem savcılara hem de ilgili kurumlara çağrıda bulundu: “Rojin’in telefonu hâlâ açılabilmiş değil. Türkiye’de devlet en derin verilere ulaşabiliyorken, bir kadının ölümünde neden bir telefona erişim bu kadar zor, anlamakta güçlük çekiyoruz. Biz komisyon olarak ATK’yı hem de ilgili kurumları göreve davet ediyoruz. Acılı ailenin, kızlarının neden öldüğünü öğrenmeye hakkı vardır.” HABER MERKEZİ
* * *
Rojin’in için araştırma önergesi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin Meclis’te araştırma açılması için önerge verdi.
Verilen önergede şu ifadelere yer verildi: “Bu olay, kadınların yaşam hakkını tehdit eden sistematik erkek şiddetinin ve kadın katliamlarında delillerin yetersiz ya da hatalı değerlendirilmesinin yeni bir örneğidir. Kadınların adalet arayışını boğan bu cezasızlık kültürünün son bulması, adalet sisteminin cinsiyet eşitliği ilkesine göre yeniden yapılandırılması ve benzer vakalarda yaşanan adli eksikliklerin tespiti amacıyla Meclis araştırması açılmasını arz ederim.” ANKARA













