Fars elitleri ne istiyor? Kürtler ne istiyor?
Kadın Haberleri —
- İran’da beşinci ayında süren direnişe ilişkin yazan İrlandalı gazeteci Norma Costello, “Başörtüsündeki yüzeysel değişiklikler zengin Tahranlıların taleplerini karşılayabilir, ancak İran'ın azınlıklarının ihtiyacı olan şey kapsamlı yapısal değişiklikler” olduğunu belirtti.
ÇEVİRİ: SERAP GÜNEŞ
Avrupa ve Avustralya'da çalışan İrlandalı gazeteci Norma Costello, Kürt kadını Jîna Amînî’nin “Ahlak polisi” tarafından İran’ın başkenti Tarhan’da katledilmesi sonrası Kurdistan’dan başlayıp İran’a yayılan direnişi yazdı. Costella, “İran'daki protestolarda Kürtler nasıl silindi?” başlığı altında kaleme aldığı yazısında direnişte yer alan Fars toplumu ile diğer halklar ve toplumlar arasındaki talep farklılığına işaret etti.
Kürt halkının direnişe geçiş sloganı olan “Jin jiyan azadî” sloganının bazı Şah yanlısı çevrelerde tarihsel olarak Farsça bir ifade olarak sunulduğunu belirten Costello, “Jin jiyan azadî”nin yaratıcısın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu yazdı.
‘Tahranlı zengin kadınlar’ ile İran’lı azınlıkların ve toplumların taleplerinin aynı olmadığını dile getiren Costello, bir kaynağın sözlerine yer verdi: “Başörtüsündeki yüzeysel değişiklikler zengin Tahranlıların taleplerini karşılayabilir, ancak İran'ın azınlıklarının ihtiyacı olan şey kapsamlı yapısal değişiklikler. (…)
Kurdistan'daki kadınların ihtiyaçları Tahran'daki bir kadınınkinden farklı. Kadınlar sadece başörtüsünün kaldırılmasıyla yetinmemeli. İnsanların İran sistemindeki adaletsizliğin özüne inmesi gerekiyor.”
İrlandalı gazeteci Norma Costello’nun yazısın Serap Güneş’in çevirisiyle siz okuyucularımızla olduğu gibi paylaşıyoruz.
İran'daki protestolarda Kürtler nasıl silindi?
Ölümünden sonra Jîna Amini, ailesi ve arkadaşlarının kendisi için hiç kullanmadığı bir isimle gündeme geldi. İran'da yaşayan Kürtler olarak Jîna'nın ailesi kızlarını kendi seçtikleri Kürtçe isimle kaydettirememişlerdi. Çoğunluğu Farsça ya da Arapça olan hükümet onaylı isimler listesinden seçim yapmak zorunda kalmış ve ona gönülsüzce Mahsa ismini vermişlerdi. Ancak kendi aralarında ona "hayat" anlamına gelen "Jîna" demeye devam ettiler.
13 Eylül'de kardeşini ziyaret etmek için Tahran'a giden Jîna, şehrin ahlak polisi tarafından tutuklandı. Gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra fenalaştı. Yetkililer kalp krizi geçirdiğini iddia ediyor. Diğer tutuklular ise işkence gördüğünü söylüyor. Üç gün sonra hastanede öldü. 22 yaşındaydı.
İran için Kürtler bir korku kaynağı
Bu bilgi sosyal medyada yayıldıkça, 1979 devriminden bu yana görülmemiş bir protesto dalgasına yol açtı. İran'ın Kürt toplumu için bu, Fars muhataplarıyla huzursuz bir ittifakın başlangıcıydı.
İki grubun uzun bir düşmanlık geçmişi var. İslam Cumhuriyeti'nde yaşayan dokuz milyon Kürt, İranlı yetkililer arasında tarihsel olarak bir paranoya ve korku kaynağı olmuştur. Bunun nedeni kısmen dini aidiyetleri: İran 1979'dan beri bir Şii Cumhuriyeti iken, Kürtlerin çoğunluğu Sünni Müslüman. Ancak Kürtler etnik kökenlerini dinlerinden üstün tutma eğiliminde olmaları bakımından da sıra dışıdır. Bu nedenle, yaklaşık 100 yıl önce başlayan Pehlevi monarşisi döneminde Kürtler, İran'a sadakatsiz olarak görülmüş; hem İran hem de komşu ülkeler tarafından sık sık vekil savaş gücü olarak kullanılmışlardır. Bu durum İran'da Kürt kimliğinin bastırılmasına ve mevcut İslami rejim altında çeşitli Kürt illerinin militarize edilmesine yol açmıştır.
Jîna’nın ölümü bardağı taşıran son damla oldu
Jîna'nın ölümünden sonra protesto gösterilerine sahne olan bu iller, birçok Kürt için İran rejiminin kesintisiz baskı döngüsünü sembolize ediyordu. İslam Cumhuriyeti'ndeki hak ihlallerini takip eden bir insan hakları örgütü olan Hengaw'a göre, geçen yıl 128 Kürt doğrudan ateş açılarak ya da coplanarak öldürülürken, 52 Kürt İran hapishanelerinde idam edildi ve 7000 Kürt İran güvenlik güçleri tarafından tutuklandı. Jîna'nın ölümü bardağı taşıran son damla oldu.
Ancak bu kez protesto edenler sadece Kürtler değildi. Çok sayıda İranlı da protestolara katıldı. Başkent Tahran da dahil olmak üzere daha varlıklı şehirlerde, Kürt kadın hareketinin çok eskiden beridir sloganı olan 'Jin, Jiyan, Azadî'yi (Kadın, Yaşam, Özgürlük) benimsediler. Ancak bu sloganı Farsçaya çevirmeleri, katılımlarındaki daha geniş bir gerilime işaret ediyor. Kürtler Fars nüfusun desteğini memnuniyetle karşılarken, Fars nüfusun hedeflerinin İran'daki azınlıklarınkinden önemli ölçüde farklı olduğu ortaya çıktı.