Gazeteci Çelik: O el devredeydi

Gazeteci Ömer Çelik

Gazeteci Ömer Çelik

  • Tutuklanan gazeteci Ömer Çelik, el konulan mektubunda, seyyar Giyotin'e dönüştürülmüş bir yargı pratiği-klasiğiyle gazetecilere yönelik saldırının son örneği olduklarını belirterek, yabancısı olmadıkları bir elin devreye girdiğini söyledi. 

Ömer Çelik'in meslektaşı Mehmet Güleş’e 28 Haziran’da yazdığı, ancak Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden “sakıncalı” denilerek el konulan mektupta, iktidarın bu baskılarına karşı gazetecilerin amasız, fakatsız ortaklaşarak direnmesinin önemine dikkat çekildi. 

Gazeteci Ömer Çelik'in "sakıncalı" bulunup el konulan mektubunda, şunları ifade etti:  "20 yıldır yönettikleri ülkeyi, izledikleri politikalarla yangın yerine çeviren, uçuruma sürükleyen AKP iktidarının kontrolündeki kolluk ve tanımlamanın birazdan aktaracaklarımla tam anlamıyla örtüşeceği gibi seyyar Giyotin'e dönüştürülmüş bir yargı pratiği-klasiğiyle gazetecilere yönelik saldırının son örneği olduk. Polis marifetiyle baskın yapılan evlerimizden alınıp götürülürken ve soruşturmanın 'Gizli' olduğu söylenerek hangi gerekçe ile gözaltına alındığımızı bilemezken, havuz medyasına el atından kimi yalanların 'bilgi' diye servis edildiğini öğrendik. Bizlere ilişkin algı oluşturmak maksadıyla yabancısı olmadığımız el devreye girmişti bile. 

Beyaz bluz, kırmızı ceket
ve ay yıldız kolyesiyle savcı

 Gözaltında tutulduğumuzun 8'inci gününde savcılığa sevk edildiğimizde, bizlere kurulan kumpastan dönüleceğine dair inanç, hiçbirimizde yoktu. Nedeni de soruşturmayı yürütmekle görevlendirilen savcının dosyaya ilişkin avukatlarımızla bilgi paylaşmaya kaçınmasıydı. Bismil Cumhuriyet Savcısı iken geçici olarak Diyarbakır Adliyesi'nde görevlendirilmesi ve dosyamızın kendisine verilmesi ise işin asıl önemli kısmıydı. Özel bir görevlendirme yapıldığını anlamak zor değildi. Nitekim odasına girdiğimizde, karşılaştığımız tablo duvarındaki ve masasındaki objelerde ağırlığı artırılmak istenmiş; beyaz bluzu, kırmızı renkli ceketi ve ay yıldızlı kolyesi ile kadın cumhuriyet savcısının düşmanca bakışlarıydı. 
Mahkeme salonundaki durum çok farksız değildi. O gün nöbeti olmamasına rağmen ne tesadüfse dosyamıza bakan hakimin kararıyla 16 gazeteci, sunucu, kameraman, prodüksiyon şirketi yöneticileri tutuklanıp duvarların arkasına konuldu. 

Bilinmesinden, duyulmasından, yayılmasından korkulan hakikatleri yeni ‘sansür yasası’ ile giyotine yatırmaya çalışan bir iktidar karşısında bir arada olmak, mesleğin onuruna sahip çıkmaz hepimiz için artık elzem. Dünden bugüne yaşananlar, yaşadıklarımız, yaşayacaklarımız karşısında ırk, dil, din, kimlik tuzaklarına, komplolara alet olmadan cesaret gösterip ne kadar güçlü ses çıkarabilirsek; hakikatin ışığına o kadar yaklaşıp bunu toplumun kendisiyle ülkenin dört yanına yayabiliriz. Bunu başarabilmenin mümkün olduğu ve çok uzak olmadığı inancıyla hoşça kalın."

Gazeteci Ömer Çelik, tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden geçen hafta, Diyarbakır 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne sevk edilmişti. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.