Gençlikle inatlaşanlar kaybeder!

Forum Haberleri —

  • Türkiye'de 1968 kuşağı gençlik, dünyadaki en güçlü 68 kuşağı gençliğiydi. Türkiye'de yeni bir dönem başlattılar. İşte Boğaziçi gençliği ve destek veren diğer üniversite öğrencileri böyle bir geleneğin mirasçılarıdır. Kökleri sağlamdır. 

DR. HAYRİ HAZARGÖL

Boğaziçi Üniversitesi, AKP genel başkanı tarafından atanan kayyım rektörü istemediklerini ortaya koydu. Baskılara, gözaltı ve tutuklamalara rağmen öğrencilerin direnişi sürüyor. Bu direnişin kayyım rektörü üniversiteden atacağı anlaşılıyor. Zaten pişkinliğinden ya da yüzsüzlüğünden kalıyor. Herhalde Tayyip Erdoğan istifa etme baskısı yapıyor. Erdoğan, tüm otoriter liderler gibi karizmayı çizdirmek istemiyor. Atadığım rektör yerinde kalamazsa bunun arkası gelir diye korkuyor. Şu anda Tayyip Erdoğan faşist liderlerin yaşadığı ruh hali içinde. Herhalde kankası Trump’un gidişi çok hazin olunca; bu durum Erdoğan’ı daha fazla ürkütmüş olmalı. Her türlü baskı ve zulüm yapıldı ama ne muhalefet, ne halk susturulabildi. Anlaşılıyor ki, korkunun ecele faydası yok. Darbe heyulası yaratarak, yaygara kopararak iktidarda kalmak istiyor. Ne var ki, kaçınılmaz mukadderat engellenemeyecek gibi görünüyor.

Dünyada gençlikle uğraşan, gençlikle kavga eden siyasi liderler ve iktidarlar zor ayakta kalmıştır. Gençliği karşısına alıp da ayakta kalmış iktidarlar istisnadır. Gençlikle karşı karşıya gelmek siyasi olarak ihtiyarlaşmış olmaktır. Yani geleceği olmayan iktidardır. AKP iktidarı şimdi bu durumdadır. Dayandığı ortaklarının da Türkiye'de bir karşılığı yok. Zaten Tayyip Erdoğan da onların toplumsal desteğinden çok paramiliter desteğine dayanır. Kendisi de benzer topluluklar oluşturmuş durumda. ‘Reis öl de ölelim, öldür de öldürelim’, diyenler artmış durumda. Zaten Reis de artık kendi sonunun ne olacağını kestiremiyor. Binmiş Devlet Bahçeli kayığına gidiyor bir yerlere… bu kayıktan da inemiyor.

Tayyip Erdoğan Türkiye’yi kutuplaştırdıkça kutuplaştırdı. ABD için Trump kutuplaştırdı diyorlar ya; bunun daha katısı ve daha kemikleşmiş hali Türkiye'de yaratıldı. Anlaşılıyor ki, iktidarda kalma şansı azalanlar böyle politika izleyerek, kendine destekçi yaratarak ayakta kalmaya çalışıyor. Ancak bunun iki ucu pislik olan değnek gibi olduğu ABD’de görüldü. Trump bununla kendini kurtaramadı. Tayyip ne kadar kurtarır bilinmez. Tayyip Erdoğan Türkiye'de demokrasi yok, bu nedenle dinci, milliyetçi ve cinsiyetçi kutuplaşma yaratarak iktidarda kalabilirim diyebilir. Herhalde bu nedenle iktidarda kalabilmeyi umuyor.

ABD’deki olaylardan sonra Tayyip Erdoğan seçimle gitmeme gibi bir tutum içine girmesin, yönünde uyarı yapanlar oldu. Tayyip kendini bu duruma düşürmez, kaybedeceği bir seçime girmez. Seçime gidecekse önceden bunu kazanacak biçimde düzenler. Bu da bizim görüşümüzdür. Ancak Türkiye giderek bunun da fayda etmeyeceği bir atmosfere giriyor. Gençliğin şu anki öfkesi aslında toplumun öfkesidir. Al çocuktan haberi, derler. Bir ülkede siyasetin nereye varacağı da gençliğe bakılarak görülebilir. Zaten gençliğin AKP’ye soğuk ve tepkili olduğu söyleniyordu. Boğaziçi Üniversitesindeki gençlik direnişi ve bu gençlere yönelik terörist, dış güçlerin maşası gibi söylemlerden sonra gençlikteki bu eğilim daha da yükselecektir.

Süleyman Soylu gençlerin çeşitli terör örgütleriyle irtibatlı olduğunu söyledi. Zaten gözaltı ve mahkemede gençlere terör örgütlerine hizmet ediyorsunuz, demişler. Sadece rektörümüz üniversitemiz içinden seçilsin, diyenlere terörist, diyenler, bunları düşman ilan edenler başkalarını hayli hayli terörist ilan ederler. Zaten HDP’lilere böyle söylüyorlar. CHP’lileri ise terörist olmamakla birlikte terörizme hizmet edenler kategorisine koymuşlar. S. Soylu, Canan Kaftancıoğlu’nu senin o teröristlerin arasında ne işin var, diye tehdit etti. CHP sözde muhalefet yapsa da temel konularda stepne oluyor. Ancak tümden teslim almak için üzerlerinde psikolojik savaş yürütüyorlar. Aslında CHP tabanı sağlam duruyor. Yoksa genel merkez ağırlıklı olarak muhalefet yaparmış gibi yapıyor. Bu gidişle CHP sonunda Laz’ın idama giderken söylediği gibi ‘bu bize ders olsun’ diyebilir.

Türkiye'deki gençliği küçümsememek gerekir. Türkiye'de 1968 kuşağı gençlik, dünyadaki en güçlü 68 kuşağı gençliğiydi. Türkiye'de yeni bir dönem başlattılar. İlk defa Türkiye topraklarına güçlü özgürlük tohumları saçtılar. Önceden de bazı demokrasi mücadelesi verenler vardı. Mevcut devlet aklı ve düzenine itiraz edenler vardı. Ancak bunlar yeni bir toplumsal ruh yaratamadılar. Toplumu sarsamadılar. Türkiye'nin toprağını boydan boya nadaslayamadılar. 68 kuşağı ise zihniyet dünyasında köklü sarsıntılar yarattı. Türkiye'de bugün ne kadar aydınlık yüz ve geleceğe umut veren etkiler varsa bunların çoğunluğu o dönemin ürünüdür.

İşte Boğaziçi gençliği ve destek veren diğer üniversite öğrencileri böyle bir geleneğin mirasçılarıdır. Kökleri sağlamdır. Mahirler, Denizler, İbrahimler, Abdullah Öcalan’lar, Kemal Pir ve Haki Karerler, bu kuşağı temsil edenler ve izleyenlerdir. Gençler bunların yarattıkları üzerinden ayağa kalkıyorlar. Bu nedenle bu ayağa kalkış küçümsenmemelidir. Süleyman Soylu 2. Gezi çıkarırlarsa, Halep ordaysa arşın buradadır, deyimini kullanarak ezeriz demiş. Bu gençlikle inatlaşmaya girenler kaybeder. Aslında bu gençliğin en demokratik ve masum taleplerine şiddetle karşı çıkanlar şimdiden kaybetmiştir. Bunu yaşayarak göreceğiz.

Bizim gazete ‘Cesaret Bulaşıcıdır’ manşeti atmış. Bu bulaşıcılık tam da gençlik hareketleri için söylenebilir. Gençlik hareketleri ülkenin bir yerinde başlamış ve ardından tüm ülkeye yayılmıştır. Tüm gençlik hareketlerinin yükseliş hikayesi böyledir. Hatta bir ülkeyi tümden sarstığında 1968 gibi tüm dünyayı da etkisi altına alabilir.

Üniversite askeri kışla, değildir, özgür düşüncenin yeşerdiği akademiyedir, diyenler üniversiteleri için demokrasi istiyorlar. AKP iktidarı ise her demokrasi talebini düşman olarak gördüğünden gençlerin talebine de aynı tepkiyi vermiştir. Ancak gençlik demokrasi istiyorsa bunun önünde durulamaz. İnanıyoruz, kazanan gençliğin demokrasi talepleri olacaktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.