Genel Sağlık-İş'ten bir günlük iş bırakma

Sağlıkçılar eylem

Sağlıkçılar eylem

  • Sağlık çalışanları, memur maaşı zammını protesto etmek için bugün bir günlük iş bırakıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından önceki gün açıklanan son verilere göre; Haziran'da enflasyon yüzde 3,92; 6 aylık enflasyon ise yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. AKP, memur maaşlarına enflasyon farkı olarak yüzde 17,55 ve seyyanen 8 bin 77 lira zam yapılması için Meclis'e kanun teklifi verdi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı Genel Sağlık-İş Sendikası, söz konusu zammı protesto etmek için bugün iş bırakma eylemi yapma kararı aldı.

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur, dün yaptığı açıklamada, diğer sendikaları da eyleme davet ederek şunları söyledi: "İktidarın zam teklifi, memurlar için sefalet demektir. Daha önce de pek çok kez altını çize çize söylediğimiz gibi, kamu emekçilerinin ısrarla yoksullaştırılmasını kabul etmiyoruz. Göz göre göre, oldubitti ile kamu çalışanlarını açlığa ve sefalete mahkum edemezsiniz. Genel Sağlık-İş olarak kamu emekçilerinin çığlığını, sesimizi duymayanlara duyuracağız. Genel Sağlık-İş olarak, acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak sağlık hizmeti verilecek şekilde, ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemleri yapacağımızı buradan duyuruyoruz. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in de desteğiyle yine sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda örgütlü HEP-SEN ile birlikte karar alarak, 7 Temmuz 2023 tarihinde tüm yurt genelinde bir gün iş bırakıyoruz.  Açlığı, sefaleti, adaletsizliği içine sindiremeyen tüm kamu emekçilerini ve örgütlerini; özellikle rengi sarı olmayan, sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda örgütlü sendikaları iş bırakma eylemine katılmaya davet ediyoruz. Yarınlar direnen, mücadele eden kamu emekçilerinin olacak." İSTANBUL

 

*****

Devlet eliyle kölelik düzeni

Urfa Milletvekili Tanal, Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle mevsimlik tarım işçilerine kölelik düzeninin dayatıldığını söyledi.

CHP Milletvekili Mahmut Tanal, mevsimlik tarım işçileriyle ilgili açıkama yaptı. Tanal'ın açıklaması şöyle: “İnsan onuruna yakışmayan tarzda çadırlarda barınan, temiz ve sağlıklı gıdaya, içme suyuna, enerji, sağlık olanaklarına erişemeyen mevsimlik tarım işçileri, kavurucu sıcakta, yağmurda, çamurda çalıştıkları tarlalarda, bağ ve bahçelerde günlük yevmiye alırken de haksızlığa uğramaktadır.

Bizim eleştirdiğimiz Tarım ve Orman Bakanlığının düzenlemesine göre; bu yıl (2023) için mevsimlik tarım işçilerinin yemeksiz günlük yevmiyeleri, brüt asgari ücretin 30’da biri olan 447 lira 15 kuruş olarak belirlendi. Biz bunu yetersiz görüp sosyal güvenlik ödemesiyle birlikte adil bir yevmiye miktarının belirlenmesini savunurken, birçok bölgede işverenler tarafından 447 liralık yevmiye dahi mevsimlik tarım işçilerinden esirgeniyor. Mevsimlik tarım işçilerinin tarlalarda daha düşük ücretle çalıştırıldığı yönünde çok sayıda şikâyet alıyoruz.

En büyük şikâyeti de Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’yle ilgili almaya devam ediyoruz. Düşünün TİGEM Ceylanpınar İşletmesi arazilerinde taşeronların çalıştırdığı tarım işçilerine günlük 200 TL yevmiye ödendiği şikâyeti bize iletildi. Bu resmen kölelik düzenidir! 2023’ün Türkiye’sinde, devletin kendi kurumunda kölelik düzeni var!

TİGEM Ceylanpınar İşletmesi’nde kadrolu işçilere verilen kahvaltının, taşeron işçilerden esirgendiği konusunu da soru önergesi yoluyla Meclis gündemine taşımıştık. Açıklama yapan dönemin Bakanı, kahvaltının verilmeme nedenini kendince savunmaya çalışmıştı.” URFA

 

*****

Eğitim Sen yeni yasa istiyor

Eğitim Sen, AYM’nin Öğretmen Meslek Kanunu’nun iptal etmesini talep ederek, “Eşit işe eşit ücret ilkesini dikkate alan yeni bir yasa sendikalarının demokratik katılımı ile hazırlanmalı” dedi.

Eğitim Sen, Öğretmen Meslek Kanunu’nun iptali davasında AYM’ye yaptıkları savunmaya ilişkin sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerini düzenlemediğini; normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı şekilde hazırlandığını ifade etti.

15 eğitim sendikası

Yasadan sonra yayınlanan ‘Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığını hatırlatan Kurul, şöyl edevam etti: “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları sınavının iptali için 15 eğitim sendikası olarak 14 Ekim 2022’de bir araya gelerek MEB’i uyardık. 2 Kasım 2022’de ise, ortak metni esas alan basın açıklamaları yaparak bir gün iş bıraktık. İlk kez 15 eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ve sınavın iptali için ortak metne imza atarak ve ortak eylem yaparak tarihsel bir değere sahip ciddi bir çalışma yürüttü.”

Tavsiyeden yararlanılmadı

Anayasa Mahkemesi’nin çağrısı üzerine 5 Temmuz 2023 günü, ÖMK hakkında sözlü görüş sunduklarını aktaran Kurul, "Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanırken çağdaş dünyada eğitim çalışanlarının uluslararası yasası olarak değer gören Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’nden yararlanılmamıştır. Yasanın kapsamadığı, dışarıda bıraktığı eğitim emekçileri şunlardır: işsiz öğretmenler; idari, teknik ve yardımcı personel, ücretli öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler,  özel sektör öğretmenleri, engelli öğretmenler, hizmeti 10 yılın altında olan öğretmenler” dedi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, aday öğretmenliğe atanma şartlarından birisi olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hükme bağlandığını belirten Kurul, “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kamu görevlilerinin özlük hakları bağlamında kanunilik ilkesi bakımından da Anayasa’ya aykırıdır. Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’nın içeriği bilinmemektedir. Yetiştirme programının oluşturulmasında kanun bir çerçeve çizmemiş, bu alanda yetkinliği tartışmasız olan üniversiteler program belirlemenin dışında tutulmuştur. Yine kurulda eğitim ve bilim iş kolunda örgütlü sendikaların temsilcilerine yer verilmemiş, sistemin taraflarının kurulda temsil edilmeleri hususu eksik bırakılmıştır” diye konuştu.

Öğretmenler arasında ayrım

ÖMK’nin, eğitim barışını tehdit ettiğine dikkat çeken Kurul, şöyle devam etti: “Kanun tartışmaları boyunca ‘öğretmenlerin niteliğini artıracağız’ söylemi, unvanı olan öğretmenin diğer öğretmenlerden daha nitelikli olduğu algısına yol açmıştır. Böylece ‘nitelikli ve nitelikli olmayan öğretmen’ ayrımı doğmuştur. Tatil sonrasında 2023-2024 eğitim ve öğretim yılı başlarken sınav odaklı, yüksek başarı odaklı bir sistemde veliler okula geldiğinde beş ayrı öğretmenle karşı karşıya kalmaktadır: Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen. Bir veli kayıt için ilkokula gittiğinde MEB’in kariyer sistemi ile yarattığı algıya bakarak çocuğunu, öğrencisini hangi öğretmenin olduğu sınıfa kaydettirmek ister? Ücretli öğretmenin mi? Öğretmenin mi? Uzman öğretmenin mi? Yoksa başöğretmenin mi? Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yol açtığı algıya bakarak farklı statü ve unvanlara sahip öğretmenlerin çocukları başarıya götürme konusunda eşit bir eğitim vereceği düşünülebilir mi.”

Sınav odaklı bir sistem yerleştirilmek istendiğini belirten Kurul, “Talebimiz, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracak olan ve Anayasa’ya aykırı hükümler içeren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali ve eşit işe en yüksekte eşit ücret ilkesini ve Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni dikkate alan yeni bir yasanın eğitim sendikalarının demokratik katılımı ile hazırlanmasıdır” dedi. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.