Gezgin bir gazeteci

Kültür/Sanat Haberleri —

Gazeteci Abdurrahman Gök

Gazeteci Abdurrahman Gök

  • Gazeteci Abdurrahman Gök bisiklet ve motorla Kürdistan’ın farklı kentlerini dolaşıp tarihi ve doğal güzelliklerini kayıt altına alıyor. Kürtçe çektiği videolarını da YouTube hesabından paylaşıyor. 

 

MIHEME PORGEBOL

Herkes onu ülke gündemi ve Kürdistan gerçekliğine dair yaptığı önemli haberlerle tanıyor. 1980 yılında Batman'da doğan gazeteci Abdurrahman Gök yaptığı haberler sonucu karşı karşıya kaldığı dava ve baskılara rağmen gazetecilik faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Gök, bir yandan da Kürdistan'ın tarihi ve doğal güzelliklerine doğru bisiklet ve motosiklet seyahatleri yapıyor ve bu seyahatlerde çektiği videoları açtığı YouTube kanalında yayımlıyor.

 İki tekerlekli araçlarla seyahat etmeyi sevdiğini söyleyen Gök, "Uzun yıllar bisiklet kullandım ve her fırsatta günübirlik de olsa bulunduğum yerlere yakın tarihi mekanlara bisikletle gitmeyi çok seviyordum. Öyle uzun yolculuklar yapma şansım olmadı ve mesleğim gereği ülkenin gündemi bu kadar yoğun olduğu sürece de olmayacağa benziyor. Ama haftanın bir günü de olsa boş bir an yakaladığımda günübirlik seyahatler yapmak beni mutlu ediyor. Bir süreden sonra bu günübirlik seyahatlerimi daha uzağa yapamayacağımı fark ettim ve bunun için motosiklet aslında iki tekerleğin daha hızlı bir hali olarak iyi bir çözüm oldu diyebilirim. 2020 yılı itibariyle bisikletten motora geçiş yaptım" diyerek, seyahatlerinin nasıl başladığını anlatıyor.

Rüzgarı hissediyorsun, havayı soluyorsun

Motorla seyahat ederken rüzgarı hissetmenin kendisine başlı başına büyük bir mutluluk verdiğini söyleyen Gök, motor seyahatlerinin onda yarattığı duygu ve farkındalığı şöyle tarif ediyor: “Bütün bedeninizde rüzgarı hissediyorsunuz, havayı soluya soluya yolculuk ediyorsunuz. Etrafınızdaki taşa, ağaca, yol kenarındaki küçük su birikintisine, koyunlarını otlatan küçük çobanlara, ürkek bir şekilde yolun karşısına geçmeye çalışan bir kaplumbağaya kayıtsız kalamıyorsunuz. Defalarca geçtiğim yolları motorla geçtiğimde sanki ilk defa o yollardan geçiyormuşum gibi hissediyorum. Çünkü etrafta gördüğüm neredeyse hiçbir şeyi daha önce otomobille seyahat ederken fark etmemişim. Geçenlerde Urfa’dan Diyarbakır’a dönerken 2-3 kere ‘acaba yanlış bir yola mı saptım’ hissine kapıldım. Çünkü etraftaki uçsuz bucaksız ova, o siyah bazalt taşlar, uzaktan heybetli görünen Karacadağ bana hiç bu kadar güzel gelmemişti. Arkadaşlarıma da bunu anlattım. Bunu hissetmek bile başlı başına heyecanlandırıyor.” 

Önce kendimizle buluşalım

Motor seyahatlerini neden çoğunlukla Kürdistan'ın tarihi ve doğal güzelliklerine yaptığını ise Gök şöyle anlatıyor: "Kürdistan aslında cennet topraklar. Sidret’ül Münteha yani. İşte bu nedenle bu toprakları cehenneme çevirmek için her kılıcını kuşanan buralara hücum ediyor. Ve maalesef bu bizi de bu cennet topraklardan uzaklaştırıyor. Böyle olunca en dibimizdeki güzellikler bize dünyanın bir ucu kadar uzak geliyor. Başka diyarların güzellikleri ise dilimizden düşmüyor, methiyeler diziyoruz hatta oraları gidip görmek için can atıyoruz. Her fırsatta sanal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz. Tabi ki oralara da gidelim, gezelim görelim, ufkumuzu genişletelim. Ama kişinin önce kendisiyle buluşması gerekiyor. Sorunuzun bağlamından uzaklaştığımı düşünebilirsiniz ama tam da bunun için her fırsatta Kürdistan’ı dolaşmayı yeğliyorum.”

Her kent beni büyüledi

En büyük hayallerinden biri dört parça Kürdistan’ın her kentini bisikletle dolaşmak olan Gök, mesleği gereği Rojava, Başur, Rojhilat ve Bakur’un birçok kentine gitmiş. Gök bu duruma ilişkin, "Var olan kötü koşullar beni Kürdistan’ın her dört parçasıyla da buluşturdu. Savaş döneminde neredeyse Rojava’nın tüm kentlerini dolaştım. Yine Başûr’un Şengal, Süleymaniye, Akre, Hewlêr, Duhok, Kerkük, Ranya gibi kentlerine gittim, Rojhilat’ta da; Maku, Xoy, Urmiye, Kirmanşan, Qesrî Şîrîn, Seqiz, Mehabad, Xorasan, İran’ın Yezd, Tahran, İsfahan, Şiraz, Tebriz, Meşhed, Nişabûr kentlerine gittim. Ve gittiğim her kentte gerçekten büyülendiğimi söyleyebilirim. Buralarda fotoğraflar ve videolar çektim ve bazılarını beni takip edenlerle fırsat buldukça paylaştım, paylaşıyorum. Bu beni mutlu ediyor. Hele hele bunu Kürtçe yapmak, daha da mutlu ediyor. Bakur’da da dolaştığım tarihi mekanlara dair videoları da 100 kişiyi bile ulaştırsam beni mutlu ediyor" diyor. 

Videoları YouTube hesabında

Abdurrahman Gök, çektiği videoları kişisel YouTube hesabından gezip gördüğü yerlere dair bilgi notlarıyla yayımlıyor. Videolarının bir kısmını haber için gittiği yerlerde çeken Gök, seyahat rotasının nasıl ortaya çıktığını da şöyle anlatıyor. “Videoların büyük çoğunluğu aslında yol üzerinde, yolum bir yerlere düşmüşken muhakkak gidip görmem gerekir dediğim yerler. Örneğin; Cizre’ye, Van’a gitmem gerekiyordu ve ben motorla gitmeyi tercih ettim. Çünkü ‘bu fırsatı bir daha ne zaman yakalayacağımı bilemem’ dedim ve hemen plan yaptım. Cizre ile Van arasında Hakkari üzerinden motorla gitmeyi planladım ve öyle yaptım. Düşünün motorsikletle dahi 5-6 saatlik yolu ben 14 saatte gittim. Çünkü her dağ başında, her su kenarında, her yol kenarında gördüğünüz kişinin yanında durup biraz soluklanıyorsunuz, bir iki kelam ediyorsunuz. 

Motor sürmek büyük ayrıcalık

Dönüş yolunda da her zamanki güzergah yerine Van Gölü’nün diğer tarafından; Muradiye, Erciş, Adilcevaz, Ahlat, Tatvan üzerinden döndüm. Böyle olunca Muradiye Şelalesi’ne, köy yollarına, Nemrut Krateri’ne de yolunuzu düşürmüş oluyorsunuz. Ve kısa bir zaman dilimine sığdırabileceğim kadar anı, video sığdırmaya çalışıyor ve bunları amatör bir şekilde paylaşmaya çalışıyorum. Yine Mersin’e gittim dönüş yolunda Eshab-ı Kehf, Taşkuyu Mağarası, Yılankalesi gibi tabelaları gördüm ve motorumun yönünü hemen buralara çevirdim, gittim buraları ziyaret ettim. Muazzam şeyler. Bunları da önümüzdeki günlerde YouTube kanalımda paylaşmayı düşünüyorum. Tabi bütün bu anlattıklarımı bir araba, bir uçak ya da daha farklı bir araç ile seyahat ettiğinizde yapamıyorsunuz. Bu nedenle motor sürmek ve sürebilmek müthiş bir ayrıcalık.”

Videolarla ilgili güzel dönüşler aldığını anlatan Gök, “Örneğin Rojava’dan birçok arkadaşın şu an itibariyle buraları gelip görme imkanları yok, ancak bu videolar sayesinde Kürdistan’ın güzelliklerini gördüklerini ve ilk fırsatta oralara seyahat edebileceklerini söylüyorlar. Bu çok hoş bana göre. Yine sürgünde yaşamak zorunda kalanlar bu videoları izlerken hasret giderdiklerini söylüyorlar" diyor.

Gök'ün araç şoförlerinden bir ricası da var: "Bisikletlileri, motosikletlileri görün lütfen. Yolda bir şeritte hareket ediyorlarsa o şeridin tamamı motosikletliye ait. Sollayacaksanız da tıpkı bir araç o şeritteymiş gibi sollamaya geçin. Diplerinden sollamaya kalkışmayın."

Gök’ün videolarının yer aldığı hesabına şu adresten ulaşmak mümkün:

https://www.youtube.com/c/ARahmanGök

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.