- Bütün kolektif deneyimler ya da dayanışmacı örgütlenmelerin yolu öznelerin özgür iradesinden geçer.
Her birimizin özne olduğu bir günlük hayata dönüştürerek yürümekten başka bir çare yoktur ve bu birliktelik zaten kendisine yolu açacaktır.
Bu yazı dizisinde değindiğimiz nedenlerden dolayı, bir kolektif macera her zaman en azından denenmeye değerdir.
Bundan öncekiler olamamış, bugün var olanlar dertli ya da denenecek olanlar muhtemel sürdürülebilir olmayabilir ama var olan yalnızlaştırıcı ve bütün insanlığı imha edici günlük hayatın hiç şansı yoktur. Kahredici ve çarkların arasında, duyulabilecek çığlıklar bile atamıyor olmamız bile çok dehşetli bir çaresizlik değil midir ?
Her şey bir yana, bu çaresizlik bile, hayatı başka türlü örgütlememizin zorunlu nedeni ve değişim dinamiğidir.
Bu yüzden mesela ayrı ayrı bodrum katlarda, güneşsiz yaşayan arkadaşlar-aileler birleşip aynı evde yaşadıklarında avantajları bir yana, bir kolektif ya da en azından dayanışma, bir günlük yaşam macerasının parçaları olacaklardır.
Buna ‘devrim’ demem karşısında belki dudak bükebilirsiniz ama bunu yaşama geçirdiğinizde, gerçekten başka türlü bir günlük yaşam örgütlediğinizde, sanki bir zirvenin tepesine çıkıp bakan insanlar gibi hissedeceksiniz. O zamana kadar sadece, basit ve sıradan adım atmışınızdır ama bütün bunların hepsi sizi zirveye taşımıştır ve kat ettiğiniz yol muhteşemdir.
Bunu yani birlikte yaşamayı kırda gerçekleştirmek, son zamanlarda bir çok insanın hayalidir. Bunun kolay yönü, yeni ve temiz bir başlangıç olması ve kırsalın özellikle uzaktan görünen panaromik halidir ama aynı zamanda bir kent alışkanlığını değiştirmek ve hayatı bütün olarak farklılaştırmak da bunun zor yönüdür.
Bu yüzden genellikle içki sofrasında başlayan ve sonra en yakın arkadaşlıklarla küsmeye varan boşa çabalar bile önemlidir. Bu, kolektif yaşamı ya da dayanışmacı halin gerekliliğini ortadan kaldırmaz, sadece bir başka denemenin, her durumda yararlı geçmişidir.
Yine benden buna ilişkin, öneriler ve formüller bekleyen okurdan özür dileyerek şunu söylemeliyim ki, her zaman ki gibi yola düşmekten ve farklı pratiğe geçirmekten başka çare yoktur. Ancak MST-Topraksız işçi hareketinin bu konuda ki deneyimleri çok önemlidir.
MST- Topraksızlar* kitabımızda anlattıklarımızın en önemli temel esası, herkesin özne olmasından başka bir şey değildir. Bu yüzden, bütün kolektif deneyimler ya da dayanışmacı örgütlenmelerin yolu öznelerin özgür iradesinden geçer.
Her birimizin özne olduğu bir günlük hayata dönüştürerek yürümekten başka bir çare yoktur ve bu birliktelik zaten kendisine yolu açacaktır.
(Sürecek)
paylaş
Metin YEĞİN yazıları
Günlük devrim ihtiyacı 12
6 Ekim
Günlük devrim ihtiyacı -10-
15 Eylül
Günlük devrim ihtiyacı -7-
25 Ağustos
Günlük devrimci ihtiyacı -6-
11 Ağustos
'Günlük Devrim ihtiyacı'
4 Ağustos
Günlük devrim ihtiyacı -4-
28 Temmuz
Günlük devrim ihtiyacı -3-
21 Temmuz
Günlük devrim ihtiyacı -2-
7 Temmuz
Günlük devrim ihtiyacı
30 Haziran
Aşikarı saklamak
23 Haziran
Çekirge sürüsü Muş ovasına ilerliyor…
16 Haziran
Sıradan şiddet
9 Haziran
Bir görüşme arifesi
2 Haziran
Lağım kokusu
26 Mayıs
Gazze haritası
19 Mayıs
Mayalar, katliamlar ve sonrası…
5 Mayıs
Sandalyeler ve kadınlar
28 Nisan
Ne güzel şey şu demokrasi
21 Nisan
Zapatistalar geliyor…
14 Nisan
Firavunun laneti
7 Nisan