Halk, örgütlediğin kadar seninledir

Forum Haberleri —

Yeşil Sol Parti/miting

Yeşil Sol Parti/miting

  • Yeşil Sol Parti ve onun yönetici, öncü ve emekçileri, köylerden mahallelere, sokaktan evlere kadar seçim çalışmalarını yürütebilmelidir. TV’ler, dijital medya platformları ve propaganda reklamlarına bel bağlanmamalıdır.

MAHİR DOĞAN

Kuzey Kurdistan ve Türkiye halkları yüksek tempolu olacağı şimdiden belli olan ve yine tüm bölge halkı açısından tarihi öneme haiz olan bir seçim sürecine girdi. Başınızı ne yana çevirseniz 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimler ile ilgili makale ve değerlendirmeler görmeniz mümkün. Fakat tüm bu değerlendirmelerin eksik bir yönü var ki, o da bu seçimin kesinlikle Kürt’ün seçimi olacağı gerçeğidir. Elbette ki, AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakının topyekûn soykırım saldırılarına karşı, 2015’ten beri topyekûn bir direniş sergileyen Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH) ve Kürt halkı, göstermiş oldukları tarihi direniş ile bugün bu noktada olmayı başarmışlardır.

Esasen, Kürt halkı yüz yıllık öneme haiz olan seçim süreci ile ilgili kararlılığını, iddia ve iradesini 2023 Newroz ruhu ile alanlarda göstermiştir. Özgürlük Hareketi’nin yanında olduğunu, faşist şef Recep’in ayak oyunlarının (HDP’yi kapatmak, Maliye yardımını kesmek, siyasi soykırım operasyonları vb.) üzerinde bir etkisi olamayacağını göstermiştir. Fakat buna rağmen tam da bu noktada, faşizme karşı ne rehavete bulanmış bir “gidiyorlar!” yaklaşımı ne de karamsarlığa bulanmış bir “seçimle gitmeyecekler…” yaklaşımı Kürtler açısından doğru değildir. Nitekim TC Devlet faşizmini en yakından tanıyan halk olarak Kürtler, bu iki yaklaşıma da eşit mesafede olup faşizme sandıkta ezici bir darbe vurmak üzere seferberlik ruhu ile çalışmak ve seçimin her türlü sonucuna göre kendisini hazırlamak zorundadır. Aksi takdirde çok kritik önemdeki bu seçim kavşağı doğru anlaşılamamış ve doğru değerlendirilememiş olur.

Peki, yurtsever Kürt halkının bu süreçteki görevleri nelerdir? Seçim sürecine en etkili biçimde kendisini nasıl katabilir? Ve AKP-MHP-Ergenekon faşist ortaklığını iktidardan alaşağı edecek seçim sürecine dâhiliyeti nasıl olmalıdır? Hakeza Yeşil Sol Parti için de dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Bilindiği üzere siyasi soykırım saldırıları kapsamında parlamenterler, belediye eşbaşkanları, sendika, siyasi parti, dernek yönetici ve emekçileri, her yaştan ve konumdan devrimci faşizmin zindanlarında rehin tutuluyor. Yine fırsatını bulup rehinelikten kaçabilenler Avrupa başta olmak üzere dünya ülkelerinde sürgün-mülteci hayatı yaşamaya mecbur bırakılmış durumda. Buna ek olarak Türkiye ve Kuzey Kurdistan’da devam eden ağır ekonomik kriz tüm toplumu derinden etkilemeye devam ediyor. Öyle ki mevcut ekonomik iklimde toplum yaşamıyor, yalnızca karnını doyurup hayatta kalmaya çalışıyor. Şüphesiz bütün bunlar soykırım politikalarının devamıdır ve toplumu çürütme, değerlerinden, siyaset ve mücadeleden koparmak adına hayata geçiriliyor.

Durum böyleyken Kürt yurtseverleri on yıllardır ortaya koyduğu fedakâr, seferberlik ruhunu seçim sürecinde de daha güçlü bir şekilde ortaya koymak durumundadır. Faşizm zindanlarında rehin tutulan öncülerinin yerine her biri öncü ruhu üstlenerek seçim sürecinde kimseden hiçbir şey beklemeden, kendi sosyal çevresinde seçimi örgütleme faaliyetlerine katılmalıdır. Suni gündemlere kapılmadan, özel savaş politikalarından etkilenmeden, kampüsten fabrikaya, tarladan sokaklara kadar her alanda çevresini faşizmin yıkılması amacı ile örgütlemelidir. Bu çalışmalara katılmak bir yurtseverlik görevidir. Sadece oy kullanmak yetmemekte, herkes elinden geleni yaparsa faşizm yıkılır. Ancak bunu yaptığı takdirde geleceğe umutla bakabilecek ve faşizme vurulan son darbede verdiği emek ile ve gururla görevini yapmış olacaktır.

Bunun yanında Yeşil Sol Parti ve onun yönetici, öncü ve emekçileri, köylerden mahallelere, sokaktan evlere kadar, seçim çalışmalarını büyük bir örgütlenme hamlesi çerçevesinde yürütmelidir. “Onlarca televizyon kanalı, dijital medya platformları ve genel propaganda reklamları var,” deyip bunlara bel bağlamamalıdır. “Örgütlediğin halk seninledir” düsturunu esas alıp girmedik sokak ve ev bırakmayacak bir çalışma esas alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki her ne kadar dijital teknoloji çağında yaşıyor olsak da bu araçlarla yaşamayan büyük bir kitlenin varlığı gözden kaçırılmamalıdır. HDP-Yeşil Sol Parti karışıklığını gidermek ve kitleyi seçime girecek YeşilSol Parti’ye konsolide etmek için gerekirse herkes cebinde Yeşil Sol Parti amblemleri taşımalıdır. Ancak bu ciddiyetle yaklaşılırsa faşizme darbe niteliğinde olacak olan tek bir oy dahi boşa gitmeyecek ve tek bir oy dahi bir değer gibi, toprak gibi korunabilecektir.

Şüphesiz, konu AKP-MHP-Ergenekon faşist çetesini yıkma seçimleri olunca, en önemli hususlardan biri de seçim güvenliği oluyor. Bu konuda köklü bir deneyime sahip olan Legal Kürt Hareketi, tüm deneyimlerine rağmen, Türkiye Cumhuriyet tarihinin en köklü hırsız ve yolsuzlarına karşı mücadele ettiğini bir an olsun unutmamalıdır ve tüm hazırlıklarını buna göre yapmalıdır. Seçim günü müşahit ağının güçlü şekilde oturtulmuş olması ve yine yurtsever-devrimci avukatların da seçim güvenliği çalışmalarına seferberlik ruhu ile katılması gerekir. Daha önce yapılan mobil uygulama hazırlığının çok daha profesyonel bir biçimde hayata geçirilmesi, müşahitlerden veri toplama sürecine nitelikli katkılar yapılmalıdır.

Her okula bir avukat değil, imkânlar ve nicelik el verdiğince bu sayı en üst düzeye çıkarılmalıdır. Yine sandık görevlileri iyi bir eğitimden geçirilmeli ve seçim günü yaşanacaklar karşısında tüm muğlaklıkları giderilmiş şekilde seçim gününe hazır olmalıdır. Şüphesiz iyi dinlenmiş ve iyi eğitilmiş bir sandık görevlisi, müşahit seçim gününün en önemli aktörlerinden biri, hatta gizli kahramanları olacaktır. Ve tabii ki seçimin net olmayan sonuçları açıklanıncaya dek, tek bir oy pusulası yalnız bırakılmamalı ve trafoya girecek kedilere karşı hazırlıklı olunmalıdır. Çünkü rahatlığı gözlerden kaçmayan faşist ittifak bu konuda kesinlikle bir hazırlığın sahibidir ve Türkiye’den çok bu hilelerini Kurdistan’da devreye koymaktan çekinmeyecektir. Bu gibi durumlarda duygusal tepkilerden ziyade, soğukkanlı bir yaklaşımla bu hileleri boşa çıkarmaya bakmak, günün önemine yaraşır bir yaklaşım olacaktır.

Seçim süreçlerinde eksikliği görülen bir diğer husus, kapsayıcı bir seçim çalışması yürütmeme durumudur. Kendi çevresiyle sınırlı kalan, kızgın, küskün ve rahatsızlıkları olan tabanını tekrar kendi lehine örgütlemeyen bir Yeşil Sol Parti eksik kalacaktır. Bu sebeple kurulacak olan ikna komisyonları bahsi edilen bu kitleye özel bir önem atfetmelidir. Faşizmin özel savaş odaklarının yaydığı bilgi kirliliğinden kurtarıp, bu tarihi dönemeçte özüne tekrar katılmalıdır. Ve hatta bununla sınırlı kalmamalı, Kurdistan’da ki muhafazakâr ve manipüle edilmiş kitleye de özenle yaklaşmalı, yalnızca oy örgütlemek için değil, mümkünse bütünlüklü bir örgütleme planıyla aslına döndürmelidir. Bunun imkân, olanakları ve müthiş bir tecrübesi olduğu gerçeği gözden kaçmamalıdır.

Şayet seçimin örgütlenmesi ve güvenliği noktalarında Kürt yurtseverleri, Yeşil Sol Parti ve demokratik siyaset alanı kadroları görevlerini eksiksiz yerine getirirler ise faşist şef Recep’e unutamayacağı bir ders verebilirler. Sadece ders vermekle kalmayıp, Vahşet Bodrumlarının, yıkılan şehirlerin, kimyasal silah kullanımının, işgal edilmeye çalışılan dağlarının ve her türlü soykırım saldırılarının hesabını faşist iktidardan ve onu elinde tutan çetelerden en güçlü şekilde sorabilirler.

AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı da bu noktadan sonra şunu güçlü şekilde anlayacaktır ki; çöktürme eylem planı, kendilerinin çözülme ve tarihin çöp sepetine gitme eylem planı olacaktır. Kürt’ün talep ettiği en doğal haklara soykırım saldırıları ile cevap verenlerin ve Önderine karşı en ağır tecrit koşullarını işletenlerin Ortadoğu’nun yarınlarında yeri yoktur ve o yarınlardan kalıcı şekilde silinecektir. Yine karanlık gladio odaklarından aldıkları Kürt soykırımı görevi öyle sanıldığı gibi teknik üstünlükle başarıya ulaştırılamaz. Kurdistan Sri Lanka, Kurdistan Özgürlük Hareketi de Tamil Kaplanları değildir! Nasıl ki daha önce defalarca yapmışsa, “Kürt sorununu çözmeyen çözülmeye mahkûmdur” belirlemesini tekrar hayata geçirmesini bilir! Bir gece ansızın gelebiliriz diyenlere cevap olarak burnunun dibindeki milyonlarca Kürt hep bir ağızdan "yine biz!" (disa em) demesini bilir!

 

      

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.