Hayatı gülerek kucaklayan militan: Delal Nurhak
Kadın Haberleri —
- 'Esma arkadaşın en belirgin özelliği her zaman hayat dolu oluşuydu. Kalıplara sığmazdı, canlıydı, coşkuluydu, direngendi.'
FİDAN YILDIRIM
Delal Nurhak, gerçek adıyla Esma Erat 1965 yılında K. Maraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Bayramgazi (Şokullan) köyünde doğdu, ailesinin Maraş'a göç etmesiyle çocukluğu orada geçti. 1978 yılında Maraş katliamının gerçekleştirilmesiyle birlikte ailesi Pazarcık'a bağlı Narlı nahiyesine göç edince yaşamına bir süre orada devam etti.
Esma Erat benim öz halamın kızıdır. Maraş ve çevresinde Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nin 1977-78 yıllarında gelişmeye başlaması ile birlikte, daha ortaokul yıllarında iken sempatizan olarak coşkuyla mücadeleyle ilişkilenmiş; canlı, coşkulu, ele avuca sığmaz yapısıyla mücadeleye katkı sunmaya çalışmıştır.
Maraş Katliamı’nın tanığıydı
1978 yılında Maraş'ta kontrgerilla ve sivil faşistler eliyle, devlet güdümünde Alevi Kürtlere karşı gerçekleştirilen katliamdan en çok etkilenenler arasında ailesi ve akrabaları da vardı. Oturdukları Şeker Apartmanı katliamcılar tarafından ateşe verilmiş; alevler arasından canlarını kılpayı kurtarmışlardı. İki gözü görmeyen yaşlı babaannesi sırtta taşınarak son anda alevler arasından kurtarılabilmişti. Onu sırtında taşıyan bir asker çenesinden kurşunla yaralanmış; babası kurşun yağmuru altında onu sırtında taşıyarak Valilik binasına sığınanların yanına kadar ulaşabilmişti. Kurşun yağmuru altında vurulmadan kurtulabilmesi, ermiş olduğuna dair söylentilere yol açmış; o dönemin Aydınlık gazetesi bunu haber yapmıştı. Katliam sırasında çekilen fotoğraflar arasında ailesi ve akrabalarının yanısıra Esma arkadaşın da yer aldığı fotoğraflar vardır. Daha sonraki katliam davasının iddianamesinde babası Koco bir numaralı tanık olarak yer almış ve duruşmada tanıklık yapmıştır. Katliamdan canlarını zor kurtaran aile, sahip olduklar dükkan ve yakılmış evlerini geride bırakarak Narlı'da yeniden hayata tutunmaya çalışmıştır.
Öğrenci gençlik mücadelesinde yer aldı
Maraş katliamı daha sonraki yaşamında da Esma arkadaşı derinden etkileyen bir gerçeklik olarak tercihlerinde rol oynamıştır. Bu katliamın hesabının sorulması kararlılığı o dönemde devrimciliği seçen birçok yakını gibi onu da devrimci mücadeleye daha çok bağlamıştır. Mustafa Yöndem arkadaş ve o dönemin ilk kadro ve sempatizanlarından etkilenerek öğrenci gençliğin mücadelesinde yer almıştır. Yaşı küçük olduğu halde büyük bir sempatiyle mücadele ile bağ kurmuştur.
Bir ablası sürgün diğeri cezaevine konuldu
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi Maraş Katliamı’ndan sonra bir kez daha ailesi ve kendisi için zorlu bir dönemin başlamasına yol açmıştır. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne verdiği destekten dolayı ailesi, akraba çevresi ve köyü büyük saldırılara maruz kalmış; kimi akrabaları özgürlük hareketine katılırken kimileri tutuklanıp işkencelerden geçirilmiş ve zindana konulmuşlardır. Tutuklananlardan biri de Adana'da hemşirelik okulunda okuyan ablasıdır ve beş yıl zindanda tutulmuştur. Ortaokulda memur olan büyük ablası ise Uşak'a iki yıllık sürgüne gönderilmiş ve gözetime tabi tutulmuştur. Peşpeşe gelen bu darbeler ailesi ve Esma arkadaşı çok zorlamıştır. 1982'de babası ve annesi Adana Cezaevi'nde olan ablasını ziyarete giderken yaşanan trafik kazasında annesi Fatma hayatını kaybetmiştir. Bu kayıpla birlikte küçük kardeşleri ile hayata tutunmak Esma arkadaş ve kardeşleri için hiç de kolay olmamıştır.
YJWK’nin 2. Kongresi’nde yönetime seçilir
Esma arkadaş 1989 yılında ülkeden ayrılarak Almanya'ya gelip iltica etmiştir. Almanya'da daha çocuk yaştayken tanıyıp sempati duyduğu Özgürlük Hareketi ile hemen ilişkilenmiştir. O dönemde kitle örgütlenme çalışmalarında yer almış; giderek kadınların örgütlenme faaliyetlerinde yoğunlaşmıştır. PKK 3. Kongresi'nde alınan karar gereği, birlikler temelinde örgütlenme çerçevesinde 1987 yılında kurulan Kürdistan Yurtsever Kadınlar Birliği'nin (Yekîtîya Jinên Welatparezên Kurdistan-YJWK) 29-30 Nisan 1989 tarihli 2. kongresinde Esma arkadaş da yönetime seçilmiş ve aynı zamanda da YJWK'nin yayın organı Jina Serbilind'in yayın kurulunda yer almıştır. Bu anlamda çalışmaları yeni yeni oturtulmaya çalışılan YJWK'nin kurumlaşmasında rol sahibi olan arkadaşlardan biridir. 1990'da Jina Serbilind dergisi için yazı ve destek talep ederdi. Ben de yardımcı olmaya çalışırdım. Bu yıllarda zaman zaman görüşür, bir araya gelirdik. Bütün çabasıyla mücadeleyi daha fazla kavrama ve daha güçlü katılmaya uğraşırdı. 10-11 Ağustos 1991'deki YJWK 3. Kongresi'nin hazırlık çalışmaları kapsamında birkaç gün öncesinde hazırlık komitesiyle bir araya gelmiş; karar tasarılarının vb.nin hazırlanmasında destek sunmuştum. O kongrede Esma arkadaşın yanı sıra, onun dayı kızı, benim de amcam kızı olan Elif Ronahî arkadaş da yer almış ve ikisi de yönetime seçilmişlerdi. Elif arkadaş Besey Anuş'un şehit düştüğü çatışmada yakalanıp beş yıl cezaevinde kaldıktan sonra Avrupa'ya kısa zaman önce çıkmıştı ve o kongrede büyük bir coşku yaşıyordu.
1995’te tutuklanır
1993'te Önderlik sahasına geçip eğitim görüyor ve Önderliğin yanında da kalıyor. Daha sonra metropol faaliyetlerinde yer almak üzere Türkiye'ye gidip Çukurova, Ege ve Antep'te faaliyet yürütüyor. İki yıllık faaliyetin ardından 1995 yılında tutuklanıp İstanbul'daki Bayrampaşa Cezaevi'ne getirildiğinde ben de oradaydım. Çok işkence görmüş ama direnmişti. Ben 1995 yılı sonunda başka bir cezaevine nakledilinceye kadar aynı ortamda kaldık. Ferhan Güllü ve ekibinin cezaevindeki entrikaları ve baskıları ortamında onurlu bir duruş sergilemeye devam etti. İki yıllık tutukluluktan sonra tahliye edildi. Tutuklanmasıyla ilgili AİHM'de TC aleyhine açtığı davayı kazandı. AİHM, TC'yi tazminat ödemeye mahkum etti ancak Güney Kürdistan'da bulunan Esma arkadaş kimliği olmadığı için tazminatını alamadı.