Xaçort’ta çifte işgal: Türkçe ve uyuşturucu
Toplum/Yaşam Haberleri —

Xaçort
- Wan’ın Xaçort Mahallesi’nde son yıllarda fuhuş, uyuşturucu ve asimilasyon politikaları yaygınlaştırıldı. Sokağın dili Türkçeleştirildi. Şüpheli ölümler arttı. Mahallede yaşayanlar gençlerin dönüşümü için siyasi partilerin rolüne dikkat çekti.
Erek Dağı’nın eteklerinde yer alan, Wan’ın 147 mahallesinden biri olan ve 179 sokağı bulunan Xaçort Mahallesi, 35 yıldır direniş kimliği ve kültürel yapısıyla dikkat çekiyor. Mahallenin tamamına yakını 90'lı yıllarda devletin köy boşaltmaları sonucu topraklarından zorla göç ettirilen Colemêrg (Hakkari) ve Şirnexli yurttaşlardan oluşuyor. Kürt kültürü ile dilinin günlük yaşamda sıkça kullanıldığı mahalle, son dönemlerde “özel savaş” politikalarının merkezi haline getirildi.
Yaklaşık 19 bin nüfuslu mahallede, son yıllarda fuhuş, uyuşturucu ve asimilasyon politikaları yaygınlaştırıldı. Daha önce direnişi, kimliği ve kültürü yansıtan duvar yazıları, bir bir silinirken yerine “Ayığ ol Xaçort” gibi ifadeler yazılıyor. Bu durum, mahallede yaşayan halkın kültürel belleğine doğrudan bir müdahale olarak yorumlanıyor. Mahallenin sokak isimleri ve gündelik dili de Türkçeleştirilerek, kültürel dokunun dönüştürülmesi hedefleniyor. Dört bir yanı mobese kameraları ile donatılan mahalle, sürekli gözetim altında tutuluyor.
Şüpheli ölümler
Xaçort’ta uyuşturucu kullanımının artması, özellikle genç nüfus arasında ciddi bir tedirginliğe yol açıyor. Bugüne kadar mahallede çok sayıda gencin şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Halk, bu durumun sadece sosyal bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal direnişi zayıflatmaya dönük sistematik bir politika olduğunu ifade ediyor.
TÜİK verilerine göre, Wan’da 2024 yılında 54 kişi intihar etti. Bunlardan 36’sı erkek, 18’i ise kadın olarak kayıtlara geçti. Madde kullanımına dönük yapılan araştırmalarda ise uyuşturucuya başlama yaşı ortalamasının 20 olduğu, kullanıcıların yüzde 70’inin 15-25 yaş aralığında olduğu kaydedildi. Uyuşturucu kullanımı ise yoğun olarak Xacort (Hacıbekir), Karşıyaka ve Seyit Fehim Arvasi mahallelerinde görülüyor.
Sokağın dili Türkçe oldu
Zümeyye Cintan (55), 35 yıla yakındır Xaçort'da oturduğunu ifade ederek, devletin müdahalesi ile birlikte özel savaş alanı haline getirildiğini kaydetti. Özel savaş politikalarının yaygın olarak gençler üzerinde uygulamaya koyulduğunu söyleyen Zümeyye Cintan, "Xaçort eskisi gibi değil. Mahallelerimize, şehirlerimize çok kötü şeyler soktular. Nerede bir Kürt varsa, nerede bir Kürt genci varsa orada özel savaş politikalarını devreye sokuyorlar. Bizim gözümüzün önünde gençler kendilerinden geçiyorlar. Çocuklarımızı tek başına okula gönderirdik. Ama şu anda burada kimse çocuğunu tek başına sokağa bile gönderemiyor. Yine sokağın dili Türkçe olmuş, yani dilimizi Tükçeleştirdiler. Her sokağın başında sarhoş, madde kullanan gençler görüyoruz. Kim bu gençleri bağımlı hale getirdi, bunu kimler yapıyor bilmiyoruz. Artık kimseye güvenemiyoruz" dedi.
Partiden beklentiler
“Özel savaş” uygulamalarının komşuluk ilişkilerine de yansıdığını kaydeden Zümeyye Cintan, siyasi partilerin mahallede ve kentin genelinde bilinçlendirme çalışmalarını yürütmesi gerektiğini ifade etti. Zümeyye Cintan, “Eskisi gibi ne komşuluk kalmış ne de birlik, beraberlik. Kimliğimizle yaşamak istiyoruz. Partinin bunları araması gerekiyor ve bilinçlendirme çalışması yapması gerekiyor. Partimiz bizim devletimizdir. O zaman bu gençleri iyileştirecek olan da partidir. Bu bir yıl içinde çok sayıda genç yaşamını yitirdi. Bu gençler neden intihar ediyorlar? Bu gençler nasıl bağımlı hale getirildi, nasıl bu çetelerin içine girdiler? Daha kaç gün önce 21 yaşında bir genç yaşamına son verdi. Bu gençler neden çareyi ölmekte buluyorlar? Bu basit bir şey değil. Eskiden bu gençler okuyordu, yurtseverdi" diye belirtti.
Xaçort direniş kalesiydi
49 yıla aşkındır Xaçort’ta yaşadığını belirten Hanife Koçak, “Eskiden Xaçort direniş kalesiydi. Kültürüyle, mücadelesiyle, yaşama yaklaşımı ile hep farklıydı. Ama bugün baktığımızda gençler madde bağımlısı haline getirildi. Artık çocuklar Türkçe konuşuyor. Devletin müdahalesi ile bunlar oldu. Devletin bu politikası evimize kadar girdi. Bu politikalara karşı çocuklarımızı, gençlerimizi korumamız gerekiyor. Akşamları Xaçort'un sokaklarına giremezsiniz. Çünkü her bir sokağında uyuşturucu kullanılıyor. Kimse de bir şey diyemiyor. Bu sokaklarda gezin tek bir insanın Kürtçe konuştuğunu da göremezsiniz. Bu politikalar mahalleyi böyle bir duruma getirdi" ifadelerini kullandı.
Devlete boyun eğmedik
Devletin mahallede yürüttüğü bütün “özel savaş” politikalarına rağmen, mahallenin mücadele ettiğini ve yurtseverlik kimliğini koruduğunun altını çizen Hanife Koçak, “Halkımız bütün bu politikalara rağmen ayakta. Bu tam 48 yıldır ben bu mahalle de yaşıyorum. Ama hiç bir zaman devletin o politikalarına boyun eğmedik. Hiç bir zaman o politikalara kanıp giydiğim elbiselerimin şeklini ve yapısını değiştirmedim. Bu elbiseler benim kimliğim, bu dil benim kimliğim. Devlet de bunu bilinçli olarak yapıyor. Çocuklarımıza, mahallemize sahip çıkmamız gerekiyor. Gençleri, kadınları; Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne katmamız ve onları kurtarmamız gerekiyor. Bu sürece mahallemizi dönüştürerek başlamamız gerekiyor. Bunun için de hep birlikte çok mücadele ve emek vermemiz gerekiyor" dedi. ZEYNEP DURGUT/MA













