Hedefe az kaldı

Kadın Haberleri —

Xasê Bingöltekin

Xasê Bingöltekin

  • Haksız ve hukuksuz bir şekilde AB ‘terör listesi’ne alınan PKK’nin listeden çıkarılması için imza toplayan Xasê Bingöltekin, “Önderliğin özgürlüğü için yapılacak bütün çalışmalarda kadınlar olarak sonuna kadar ilerleyeceğiz” dedi. 

ERDAL BAZ / BERLİN

PKK’nin, AB “terör örgütleri” listesinden çıkarılması için Uluslararası Adalet İnisiyatifi tarafından başlatılan imza kampanyası aralıksız sürüyor. Avrupa’nın dört bir tarafında sürdürülen kampanya sonucunda 4 milyon imzanın toplanması hedefleniyor. Şu ana kadar yüzbinlerce imzanın toplandığı kampanyanın belki de en değerli emektarları, gecesini gündüzüne katarak imza toplayan kadınlar. Kadınlar, sıcak soğuk demeden, hatta kimi zaman tek başına meydanlarda stant açarak, sokak sokak gezerek imza topluyor. Kadınlar, gösterdikleri azim, direnç, moralle ve ilham kaynağı oluyor. 

Haksız bir şekilde ‘terör listesi’ne” dahi edilen PKK’nin listeden çıkarılması için Kürt kadınları bulundukları her alanda önüne koyduğu hedefe ulaşmaya çalışıyor. Berlin DEST-DAN kadın meclisinin de hedefi 10.000 ve şu ana kadar 8.500 imza toplamış durumda. DEST-DAN kadın meclisinde imza kampanyası için emek verenlerden biri Xasê Bingöltekin. Kürdistan’dan zorla göçertilen ve bu nedenle Almanya’ya gelen  Bingöltekin ile yaşamı ve imza çalışmasını konuştuk.

‘Hep direndik’

Mûş’un (Muş) Gimgim (Varto) ilçesinde dünyaya gelen Xasê Bingöltekin, Kürt Alevi bir kadın olmanın bütün zorluklarını doğduğu günden beri yaşıyor. Politik bir ailede yetişen Bingöltekin, ailesinden gerillaya katılımın olduğunu ve bu yüzden de sürekli baskılara maruz kaldığını belirtiyor. Bingöltekin “Doğduğumuz yer, devletin lanetlediği bir yerdi. Alevi ve Kürt’tük. Köyden ve aileden PKK’ye katılımlar çoktu, bu yüzden sürekli baskı altındaydık. Bizi ajanlaştırmak ya da köyümüzü boşalttırmak istiyorlardı ama biz bu politikalara karşı hep direndik” diyerek köylerinin Gimgim’in ilk boşaltılan köylerinden biri olduğu bilgisini veriyor. 

Mücadeleyi bırakmadı 

Siyasi mücadeleye HADEP döneminde katılan ve bugüne kadar aktif çalışmaların içinde olan Bingöltekin, mücadele yaşamını şöyle özetliyor: “90’lar sürecinde Amed’de tutuklandım. İşkence gördüm. Kulak zarım patladı. İlk sürgünüm 1999’da Rusya’ya oldu. Bir cezadan dolayı gittim ve cezamın düşmesiyle geri geldim. Daha sonra 5 yıllık siyaset yasağı cezası aldım. Yasağım biter bitmez çalışmalara başladım. Ancak İzmir Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Dayanışma Derneği (YAK-DER) eşbaşkanlığım sırasında, evime düzenlenen baskında polis kurşunuyla katledilen 2015 Aralık’ta Dilan Kortak’ın cenazesinde yaptığım bir konuşmadan dolayı tutuklandım. Cezaevindeyken birçok dosya açıldı. Hakkımda müebbet istenilen dosyalar vardı. Tahliye olunca çareyi ben de sürgün yollarında buldum. Ailemi bırakıp yurt dışına geldim.”

‘PKK’nin terörist olmadığını anlatıyoruz’

Avrupa’da da özgürlük, demokrasi ve insanlık mücadelesini sürdüren Bingöltekin, “Burada DEST-DAN Kadın Meclisi’nde çalışmalara başladım. Sürgünde kendimi ifade edebildiğim bir alan bulmak beni güçlendirdi. İmza kampanyasında kadın meclisleri olarak varıyla yoğuyla, gece gündüz demeden herkese ulaşmaya çalıştığımız bir kampanya oldu. Polislerin baskısına rağmen herkese giderek imza almaya çalışıyoruz. Herkese ulaşıp PKK’nin ‘terörist’ bir örgüt olmadığını anlatıyoruz” diyerek insanların imza vererek bu çalışmayı desteklediğini anlatıyor.

‘Siz bizim idolümüzsünüz’

Kendisi ve dil bilmeyen birçok kadının çat-pat Almanca ile insanlara PKK’yi anlatmaya çalıştığını söyleyen Bingöltekin, “Çok az elimiz boş dönüyoruz. Sadece Almanlar’dan değil ayrıca Almanya’ya gelen turistler, İtalyanlar, Farslar, Amerikalılar, Araplar ve Siyahiler olmak üzere her halktan, her kıtadan gelen insanlardan imza topluyoruz. PKK’yi bilmeyenler Rojava’yı biliyor. Rojava’yı bilmeyenler Önderliği biliyor. Önderliği bilmeyen kadın mücadelesini biliyor. Onu bilmeyen DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi biliyor ve destek sunuyorlar. Hiç unutmam, imza atan Alman bir kadın, ‘siz Kürt kadınları bizim idolümüzsünüz’ demişti” diyerek bunun kendilerine cesaret ve çalışma azmi verdiğini söylüyor. 

‘Ukraynalılar slogan atarak imza verdi’

Ukrayna’dan gelenlerden çok olumlu tepkiler aldığını belirten Bingöltekin, kampanya sırasında yaşadığı bir anısını şöyle anlatıyor: “Gelenlere, ‘Öcalan için’ deyince hemen imza atıyorlar. Bir ara bir grup genç Ukraynalıların arasına girdim. PKK ve Kürdistan deyince başladılar alkışlamaya. ‘Bijî Kurdistan’ diye slogan atarak imza verdiler. Daha sonra kampanyaya katılarak, benimle beraber imza toplamaya başladılar.”

‘Kampanya ölüm kalım meselesi’

Bu kampanyanın Önderliğin özgürlüğüne gidecek yolun taşlarını döşediğini belirten Bingöltekin, “Kampanya bizim için ölüm kalım meselesidir. Önderliğin özgürlüğüne gidecek bütün çalışmalarda kadınlar olarak sonuna kadar yürüyeceğiz. Önderliksiz bir yaşamı kabul etmeyeceğiz. Buna alışmayacağız” diye belirtiyor.

Herkesin kampanyalarına destek vermesini isteyen Bingöltekin, 10 bin olan hedeflerine az kaldığını, hedefe ulaştıktan sonrada imza toplamaya devam edeceklerini kaydederek, ”Herkes elinden geleni yapmalı. Önce ailesinden başlayabilir. Kimi sokağından, kimi iş yerinden başlayarak her yere ulaşabiliriz” diyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.