Hedefimiz: Erkekleri eğitmek

Dosya Haberleri —

Rihan Loqo

Rihan Loqo

Kongra Star Kuzey-Doğu Suriye Koordinasyonu Üyesi Rihan Loqo ile Rojava'daki kadın devrimini ve örgütlenmesini konuştuk:

  • Rojava Devrimi bir kadın devrimidir. Bu devrim Önder Apo’nun yıllarca Kuzey-Doğu Suriye’de yaptığı eğitim ve örgütleme çalışmaları, günbegün yükselttiği mücadele bilinci sayesinde mümkün oldu. Herkes “Rojava Devrimi’nin sırrı nedir?” diye soruyor. Devrimin sırrı kendi içinde bir kadın devrimi başlatmasındaydı. 
  • Yekîtiya Star, 6. kongrede Kongra Star adını aldı. Kongrede aynı zamanda on temel komite belirlendi: Eğitim, Ekonomi, Özsavunma, Hukuk-Adalet, Ekoloji, Sağlık, Kültür-Sanat, İletişim, Diplomasi ve Politika. Bu on komite komünlerden şehir meclislerine, kantonlardan Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamına yayılarak kurumsallaştırıldı. 
  • Özerk akademilerimizde erkeklerin eğitimine odaklanacak bir program da koyduk önümüze. Kadınların tarihi, Jineoloji, eşbaşkanlık sistemi, dünya kadınlarının mücadelesi, Kürt kadın mücadelesi gibi başlıklar eğitimin ana başlıkları oldu. Bu eğitimlerle ulaşmak istediğimiz en temel amaç; demokratik bir aileden başlayarak demokratik ulusu var etmek. 

REWŞAN DENİZ

İran'da Kürt kadını Jîna Emînî'nin işkence ile katledilmesi sonrası başlayan isyanın "jin jiyan azadî" sloganıyla önce Rojhilat ve İran ardından bütün dünyada kadınların diline dönüşmesi, gözleri bir kez daha Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kadın ve Jineoloji çözümlemelerine çevirdi. Rojava Devrimi'nde Kürt kadınlarının öncülüğü ve erkek faşizminin zirvesi DAİŞ'i yenmesi, tüm dünyada yankı uyandırmıştı. Jîna serhildanı ile buna bir halka daha eklendi. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Bölgesi, tüm dünya kadınları açısından da yeni bir deneyim oluşturuyor. Kadınlar sadece direnmiyor, aynı zamanda yeni bir yaşamın kurucu gücü oluyor. Bu, toplumda yüzyıllardır süren egemenlik ilişkilerini yerle bir ediyor, kadının damga vurduğu bir toplumsal hayat filiz veriyor. Kongra Star Kuzey-Doğu Suriye Koordinasyonu Üyesi olan Rihan Loqo ile kadınların nasıl devrime öncülük ettiğinden örgütlenmesine, Jineoloji'nin gündelik hayatta uygulanmasını konuştuk.  

Rojava Devrimi bir kadın devrimi olarak gerçekleşti. Bu devrimin başarılı olmasında kadın özgürlüğü çizgisi nasıl bir rol oynadı?

Evet, Rojava Devrimi bir kadın devrimidir. Bu devrim Önder Apo’nun yıllarca Kuzey-Doğu Suriye’de yaptığı eğitim ve örgütleme çalışmaları, günbegün yükselttiği mücadele bilinci sayesinde mümkün oldu. Mücadele, 2012 yılında direnişin kenti Kobanê’deki ilk kıvılcımla 19 Temmuz Devrimi’ne dönüştü. Herkes “Rojava Devrimi’nin sırrı nedir?” diye soruyor. Devrimin sırrı kendi içinde bir kadın devrimi başlatmasındaydı. Kadının devrimdeki öncülüğü, bilinci, ideolojisi ve örgütlenme biçimiyle bütün dünyaya örnek oldu. Bunun yanında örgütlü kadın gücünün ordulaşması Rojava Devrimi’nin tarihe kalıcı bir damga vurmasını sağladı. Bu yüzden de bu devrim Kadın Devrimi diye adlandırıldı. Sahaya çıkıp örgütleme çalışmalarını ilk yapanlar kadınlardı. Devrim için ilk olarak kendini eğitip halkın arasına karışanlar da kadınlardı. Yine devrimin kazanımlarını koruyup büyütenler kadınlardı. 

Peki kadınlar bunu yapma gücünü neden buldu? Nasıl o düzeye geldi? Çünkü devrimden önce 5 Ocak 2005’te kadınlar Rojava’da Yekîtiya Star çatısı altında örgütlenmişti. O dönemlerde bölge hala Suriye rejiminin hakimiyeti altındaydı. Kadınlar gizli gizli örgütleniyor, çalışmalarını gizlice yürütüyordu. Kadınlar bu şartlar altında bile tüm dünya kadınlarıyla buluşmaya çalışıyor, kadın örgütlülüğüyle mücadele çıtasını yükseltip daha güçlü adımlar atmak istiyorlardı. Yani kadınlar devrim öncesi örgütlüydü. Harekete geçildiğinde kadınlar sürece öncülük yaptı. Rojava Devrimi’nin sırrı buradaydı. O yüzden bu devrim bir kadın devrimi olarak gelişti. Rêber Apo’nun kadın öğretisi de bunun temeli oldu.

Kuzey-Doğu Suriye’de kadınlar hangi temellerde örgütleniyor? Örgütlenme boyutları nedir?

Kuzey-Doğu Suriye’de kadın hareketi bütün kadınlara ulaşmak için geniş çaplı ve tarihi diyebileceğimiz çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar 2005’ten 2016’ya kadar Yekîtiya Star bünyesinde yapıldı. Ancak kadın örgütlenmesi büyüdükçe içerisine birçok farklılığı da almaya başladı. Dolayısıyla bu örgütlülüğü büyütmek ve ona herkesin kendini ait hissedebileceği bir karakter vermek gerekiyordu. Birçok parti, örgüt ve kurum bu örgütlülük içerisinde yer almak istiyordu. Bu yüzden de Yekîtiya Star, isminin artık yetmediğini düşünüp 6. kongrede Kongra Star adını aldı. Kongrede aynı zamanda on temel komite belirlendi: Eğitim, Ekonomi, Özsavunma, Hukuk-Adalet, Ekoloji, Sağlık, Kültür-Sanat, İletişim, Diplomasi ve Politika. Bu on komite komünlerden şehir meclislerine, kantonlardan Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamına yayılarak kurumsallaştırıldı. Böylece komitelerin her biri kendi alanındaki toplumsal eğitim ve örgütleme çalışmalarını yapabilecekti. Kadınlar bilinçli ve aktif bir şekilde çalışmalara katılabilecekti. Öte yandan kadına yakıştırılmayan veya yasaklanan bu alanlarda kadının katılımı sağlanacaktı. Devrim kadınları eğitti, örgütledi ve toplumun her alanında konumlandırdı. Komiteler kadınlar tarafından yürütülmeye, çalışmalarını özerk bir şekilde yapmaya başladı. 

Bu komitelerin bünyesinde kadınların örgütlenme ve bilinç düzeylerini yükseltme amacıyla özsavunma, tarih ve dünya kadınlarının tarihi, bilim ve Jineoloji gibi alanlarda akademiler açıldı. Bu akademilerin yapı ve işleyişleri özellikle kadınlar için tasarlandı. Kadınların bu alanlardaki gereksinimleri tespit edildi. Hitabet, üslup ve tarih bilinci gibi konulara özellikle odaklanıldı. Bundaki amaç devrimin kalıcılaşmasını sağlayacak, toplumsal örgütlenmede aktif rol alacak öncü ve etkili kişilikler yaratmaktı. Öte yandan diplomasi akademilerinde kadınları siyasette yok sayan zihniyete karşı kadın diplomatların öne çıkması öncelendi. Tarihte devletlerin ve kapitalist sistemin siyaset ve diplomasiyi nasıl yürüttükleri üzerine çalışıldı. Bunların sonucunda kalıcı bir çözümün yol ve yöntemleri tartışılarak alternatif bir model yaratıldı. Bu model kadın bilinç ve bakışıyla işleyen demokratik siyaset ve diplomasi modeliydi. Her komitenin bünyesinde kadınların eğitim, bilincine odaklanan akademiler kuruldu ki; kadın kendi gücüyle toplum içerisinde her zaman öncü ve canlı rolünü oynayabilsin. Bu komitelerle elde edilen önemli kazanım kadınların hem akademilerde eğitilmesi hem de toplumsal alanda örgütlenmesi oldu. Biz bu kazanımları devrimin kazanımları olarak görüyoruz. 

Başka kazanım da hukuk ve adalet alanında elde edildi. Kanunlar kadınların koyduğu ölçütlerle yazıldı ve genel mecliste de kabul edildi. Böylece bütün toplum aslında kadınların yazdığı hukuk ve adalet ölçütleriyle yaşamını sürdürüyor. Toplum ve yaşam içerisinde kadınların haklarını gözeten bu kanunlar aynı zamanda kadınların haklarını sistem ve aile içerisinde de savunuyor. Önder Apo’nun, “Özgür bir kadın yaratarak özgür bir aile yaratılır. Demokratik bir aile yaratarak demokratik bir toplum yaratılır. Demokratik toplumla demokratik ulus yaratılır” işaret ettiği şekilde demokratik aileyi yaratmaya çalışıyor. Bu feraset doğrultusunda kadını özgürleştirerek demokratik ulus inşasına çalışıyoruz. Kadın algısıyla yazılan bu kanunlar yürürlüğe girdiğinde yine aynı feraset doğrultusunda mahalle komünlerinden, köylere ve kentlere kadar her yerde topluma sunulup kabul gördü. Bu kanunlar sadece kadınlar için değildi, bütün toplumu kapsıyor. Toplum bu kanunlar çerçevesinde hareket ediyor.

Kadın örgütlenmesinde eşbaşkanlık sistemi nasıl bir rol oynadı?

Eşbaşkanlık sistemi de Rojava Devrimi’nin kazanımlarından biridir. Bu sistem ilk olarak Önder Apo tarafından önerildi. Bu sistem öncesinde Almanya’da denendi ancak sistemin ölçüt ve kriterleri uygulanamadığı için büyüyememişti. Önderlik, kadını ve erkeği ortak, demokratik ve adil bir sistem içerisinde nasıl örgütleyebileceğimiz üzerine çok fazla tartışma yürüttü. Aynı zamanda bu sistemi ileriye taşıyacak çözümler için de çok fazla görüş alışverişi yapıldı. Sistem, Ortadoğu’da kabul gördü ve özellikle de Rojava Devrimi’nde Kongra Star tarafından bir amaç haline geldi. Böylece tabandan, yani komünlerden başlayarak kadın ve erkeğin yaşadıkları alanları birlikte yönetebilmeleri için uygulamaya geçildi. En az erkek kadar kadının da yönetimlerde başarılı bir şekilde yer alabileceğini gösterdik. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: Bu toplum kadın ve erkeğin ortaklığıyla yönetiliyor. Bu sonuca ulaşmak tesadüfi değildi. Yapılan eğitim ve örgütlenme çalışmalarıyla toplumun vardığı bilinç düzeyi bunu sağladı. Eşbaşkanlık sistemi komünlerden şehir yönetimlerine kadar uygulandı ve arkadaşlarımız sistemin gerektirdiği şekilde görevlendirildiler. Ardından bu sistem kantonlar düzeyine, daha sonra da bütün Rojava’yı kapsayan bir hal aldı. Bu işleyiş bize köleleştirilmiş bir kadın ve egemen bir erkekle özgür bir toplum yaratılamayacağını gösterdi. Dolayısıyla özgür ve demokratik bir toplumun özgür bir kadın ve demokratik bir erkekle ortak ve eşit bir şekilde yönetebileceği açığa çıktı. 

Şu an Rojava’da ne kadar kadın kurum ve kuruluşu var? Kongra Star kadınlara ne şekillerde ulaşıyor? Kadınların sokak sokak örgütlü olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kuzey-Doğu Suriye’de işleyen sistem içerisinde oluşturulan ilk yapı Kongra Star oldu. Bu, kadın örgütlenmesi için güçlü bir temel oluşturuyordu. Kadınların örgütlenmek istedikleri alanlarda ya da bir kadın partisi kurmalarında önlerini açan bir yapı oldu. Çünkü Rojava Devrimi’nin karakteri biliniyor; kadın örgüt ve partilerinin yönetimlerde yer almasının önünde hiçbir engel yoktu, aksine buna teşvik ediyoruz. Yarattığımız sistem, Suriye rejimi altında yaşadığımız dönemin sistemi gibi değildir. Suriye rejimi, kadınların örgütlenmesinden yana olmadığı için kadın hareketlerini de benimsemiyordu. Bunu rejim karşıtı görüyorlardı. Buna karşılık Rojava Devrimi başından itibaren kadın katılımını esas alındı ve bu yolla Kongra Star, toplumun tüm kesimlerine ulaşarak örgütlendi. Kongra Star çatısı altında yer almak istemeyen kurum ve partiler de kendi yapılarını ayrıca oluşturdular. Yine kadın hareketi ve özerk yönetimin desteğiyle Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamında birçok kadın kurum ve partileri kuruldu. Örneğin Suriye Kadın Hareketi, Suriyeli tüm kadınlar için kuruldu. Kuzey-Doğu Suriye Meclisi, bunun gibi bütün yapı ve örgütleri kapsayan bir yerde duruyor. Öte yandan özgürleştirilmiş bölgelerde Zenobiya Kadın Topluluğu kuruldu. Siyasi partilerin içerisinde kadınlar için özel mücadele alanları yaratıldı. Kongra Star çalışmalarını işte bütün bu oluşumlarla ahenk içerisinde Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamında sürdürüyor. Çünkü ortak bir amaç var: Kadınların kölelik, ezilmişlik ve baskıdan kurtuluşu… Kadınları buluşturan birçok ortak payda olduğu için belli bir düzen dahilinde ortaklaşa çalışabiliyoruz.

Peki erkek ne durumda? Erkek gericiliğine karşı ne tür çalışmalar yapılıyor? Erkekler bu eğitim çalışmalarını nasıl değerlendiriyor?

Demokratik ulus akademilerinde belli bir seviyeye kadar erkekler eğitim çalışmalarında yer alıyor. Bunun yanında özerk akademiler de oluşturuldu ve buralarda kadınların eğitimine öncelik veriliyor. Kadınların eğitimine odaklanan özerk akademileri çok önemsiyoruz. Çünkü burada kadınların kişilik ve güçlerinin farkına varmalarını istiyoruz. Yine özerk akademilerimizde özellikle erkeklerin eğitimine odaklanacak bir program da koyduk önümüze. Bunu Kuzey-Doğu Suriye’nin tamamında uygulamaya soktuk. Bu çalışmaları Efrîn ve Kobanê’de başlatıp bir zincir gibi başta Cizîrê olmak üzere diğer bölgelere de yaydık. Öncelikle yönetim kademelerinde bulunan erkeklerin eşbaşkanlık sistemi içerisinde eğitimlerini hedefledik. Kadınların tarihi, Jineoloji, eşbaşkanlık sistemi, dünya kadınlarının mücadelesi, Kürt kadın mücadelesi gibi başlıklar eğitimin ana başlıkları oldu. Bu hakikatleri erkeklere eğitim yoluyla göstermeyi hedefledik. Çünkü erkekler, çoğu zaman kadının haklarına kavuşup, özgürleştiğini söyler ama; kadının tarihsel hakikatini tanımazlar. Bizim bu eğitimlerle ulaşmak istediğimiz en temel amaç; demokratik bir aileden başlayarak demokratik ulusu var etmekti. 

Başlangıçta erkeklere dönük bu eğitimlere katılım az sayıdaydı. Kurumsal çalışmalarda yer alan erkekler çoğunluktaydı. Kurumsal çalışmalarda yer almayan erkekler de katılıyordu eğitimlere ve onlarla çeşitli tartışmalar sürdürdük. Gelinen aşamada hazırlıklarımızı geniş katılımlı eğitimlere dönük yapıyoruz. Toplumun tüm kesimlerini, özellikle de erkekleri Kongra Star akademilerinde eğitmeyi hedefliyoruz. Kantonlarımızda eğitim çalışmaları için oldukça geniş bir katılım bekleniyor. Erkeklerin eğitimleri tamamlandıktan sonra da onları yakından izlediğimiz bir süreç başlıyor. Aldıkları eğitimleri hayatlarında, aile ilişkilerinde ve toplumsal ilişkilerinde uygulayıp uygulamadıklarını izliyoruz. Özellikle görev ve sorumluluklarını yerine getirmelerinde nasıl dönüşümler yarattığına bakıyoruz. Bunların toplamında eğitim çalışmalarının oldukça sonuç alıcı olduğunu ve erkeklerin artık kadınların özerk gücünü kabul etmeye başladığını söyleyebiliriz. 

Diğer yandan savaş da giderek şiddetleniyor. Askeri alanda özsavunma hazırlıkları var mı? Kadınların kendilerini savunması için ne gibi çalışmalar var?

Rojava’da geliştirilen özsavunmanın örnek teşkil ettiğini görüyoruz. Ama diğer yandan sistemimizi ortadan kaldırmak için başta Türk devleti olmak üzere işgalci devletler tarafından türlü kirli planların devreye sokulduğunu da görüyoruz. Direniş kenti Kobanê’de parlayan ilk kıvılcımdan bugüne dek Türk devleti sistemimizi yok etmek için özel savaş politikalarına, ajanlık politikalarına başvurdu, vuruyor. İnsansız hava araçlarıyla bütün Rojava’da barbarca katliamlar gerçekleştirdi ve hala devam ediyor. Gerek 2013’teki Serêkaniyê Savaşı’nda, gerek 2014’teki Kobanê Savaşı’nda, gerek 2018’deki Efrîn Savaşı’nda, gerekse de Girê Spî’de Türk devletinin saldırı ve katliamlar eksik olmadı. Bunu bütün dünya gördü. Saldırılarla bugün bile sürüyor. Bu saldırılarla dünyaya örnek teşkil eden sistemimizi ve Rojava’da elde ettiğimiz kazanımları yok etmek istiyor. Sistemimize saldırarak özellikle kadınların iradesini kırmaya çalışıyor. Bunun için bütün gücünü seferber ediyor. Ancak buna karşı halkımızda kazanımlarına sahip çıkmak için olanca gücüyle Türk devletinin saldırılarına cevap veriyor. Halk ve kadınlar 10 yıllık Rojava Devrimi’nin kazanımlarını koruyor. 

Rojava Devrimi’nin en büyük kazanımlarından biri de komünlerden köylere ve iç güvenliğe kadar her alanda savunma ve asayiş birlikleri oluşturmasıydı. Devrimle beraber bu coğrafyada elde edilen bütün kazanımları korumak için YPJ, YPG, QSD gibi askeri güçler kuruldu. Buralarda görev alan savaşçılar bu halkın ve bu toplumun çocuklarından oluşuyor. Ortak bir davaya inanıyorlar. Devrimin kazanımlarını ve içinde yaşadıkları toplumu korumak için görev aldıkları alanlarda Devrimci Halk Savaşı bilinci ve tarzıyla hareket ediyorlar. Savaşçılarımız özgürlüğü kalıcılaştırana kadar toplumun tamamıyla birlikte, omuz omuza mücadele etmekte kararlı.  

Kürtçe’den çeviri: Miheme Porgebol

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.