Her koşulda ”potansiyel” suçlular

“Central Park Beşlisi” (The Central Park Five) tabiri, 1989’da Central Park’ta gerçekleşen bir tecavüz vakasında suçlanan dördü siyah, biri Latin beş genç için kullanılıyor.
1989 yılında Trisha Meili isimli beyaz bir kadın, Central Park’ta spor yaparken tecavüze uğramış ve ölesiye dövülmüştü. Polis elle tutulur hiçbir delil olmamasına rağmen, bu beş genci sadece beyaz olmadıkları için olaydan sorumlu tuttu. Suçlu kim miydi? Olaydan yıllar sonra, 2002 yılında, bir seri tecavüz suçlusu suçu üstlendi.
Siyah olmak=Suçlu olmak
When They See Us, bu utanç davasını anlatan mini Netflix dizisi. Kurgusu, görüntüleri ve oyunculuklarla çoğu eleştirmenin övgüsüne mazhar oldu ve hatta kimileri Netflix’in en iyi yapımlarından biri dedi. Central Park Beşlisi diye anılan, yaşları 14 ve 17 arasında değişen bu gençlerin tek suçları o akşam Central Park’ta olmak. Siyah ve Latin oldukları için kurtulma şanslarının neredeyse olmadığı bir davada suçlanan gençler, polis ve medyanın da özel ablukasında. Buna bir de Hollywood sinemasında zihinlere işlenen beyaz bir kadına tecavüz eden siyah erkek figürü de eklenince linç kaçınılmaz oluyor.
Yaşadığımız coğrafya için de çok tanıdık bir hikaye. Kürtlere ve şu anda da Suriyelilere potansiyel suçlu olarak bakan zihniyet de çok azade değil bu tartışmadan.
Lincin dayanılmaz hafifliği
Donald Trump gazetelere ilanlar vererek idam edilmelerini istiyor gençlerin. Gazetecisinden politikacısına dek herkes kesinlikle öldürülmeleri gerektiğini, suçu onların işlediklerine ikna bir şekilde söylüyorlar ve tutuklanıyorlar.
Gerçekte ne olmuştu?
Antron McCray, Kharey Wise, Raymond Santana, Kevin Richardson ve Yusef Salalaam polis baskılarıyla suçu işlediklerini itiraf etmişlerdi ve 5 ila 15 yıl hapse mahkum olmuşlardı. Olayla bağlantısı bulunmayan gençler ancak kendilerine verilen “cezayı” çektikten sonra serbest bırakılmışlardı...
