Herford’da Rojava paneli 

MURAT MANG / HERFORD

Kobanê-Herford Kardeş Şehir İnisiyatifi tarafından Herford Belediyesi’nde Rojava’daki durum ve kadınlarını mücadelesini anlatan bir seminer organize edildi.

Teolog Daniela Nikisch’in konuşmacı olarak katıldığı seminere Kürdistan’a Barış ve Umut İnisiyatifi (KBUI) Başkanı Emine Gözen, Bielefeld DKTM Eşbaşkanı Naif Alkış, Bielefeld Komunaleintegration Zentrum yöneticilerinden Kadim Uzunyayla, Herford Entegrasyon Meclisi Başkanı Delil Karaca’nın yanısıra akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda aktivist katıldı.

İnisiyatif adına açılış konuşmasını gerçekleştiren Ulrich Adler, Rojava kadınlarının direnişine değinerek, “Bizler de onlar gibi olmalıyız. Neyi, nasıl yaptıklarını onlardan öğrenmeliyiz” dedi ve açlık grevlerine karşı duyarlı olunması çağrısında bulundu.

Jinwar’ı örnek almalıyız

Rojava ile ilgili gösterimi yapılan belgeselin ardından Rojava’da da çalışmalar yürüten Teolog Daniela Nikisch izlenimlerini paylaştı. Rojava’da kurulan kadın köyü Jinwar’dan bahseden Nikisch, yaşamın her alanında kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olduğunu vurguladı. Rojava’nın Türkiye’nin saldırılarına maruz kaldığını belirten Nikisch, Türkiye’nin mezarlıklara bile saldırdığını dile getirdi. Heyet olarak gittikleri Rojava’da ilk olarak Şehba’ya uğradıklarını belirten Nikisch, Türkiye’nin Efriîn işgaline ilişkin şunları kaydetti:

Efrîn’e cihatçılar yerleştiriliyor

“TSK’nın Efrîn’e saldırması sonrası Efrînlilerin neredeyse yarısı kendi topraklarını terk etmek zorunda kalıp ya Halep’te ya da Şehba bölgesinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Halep’e gitmek isteyen Kürtler ancak 2 bin Dolar karşılığında şehre girebiliyor. Bu para nerdeyse kimse de olmadıktan dolayı çoğu Kürtler Şehba’ya yerleşiyor. Türkiye devleti ise Efrîn’e Arap, Türkmen veya cihatçıları yerleştiriyor. Böylece Efrîn nüfusu Kürtsüzleştirilip bölgeyi Hatay’a bağlamaya çalışıyor. Efrîn’deki kadınlar kapanmaya zorlanıp erkeksiz dışarı çıkmaları yasaklanıyor. Sürgün edilen insanlar ise Şehba bölgesinde çadırlarda hayatlarını sürdürmek zorundalar. Bu yaşam koşulları hastalıklara ve ölümlere yol açıyor. Halen bölgede DAİŞ’in geride bıraktığı mayınlar bulunuyor.

Sağlık sorunu ciddi boyutlarda

Gıda sorunu yaşıyor insanlar. Çok nadir UNICEF’den gıda yardımı ulaşıyor çadır kamplara. Heyva Sor a Kurdistan sürgündeki insanlara yardım ediyor ama kontrol hatları o kadar sıklaştırılmış ki, Heyva Sor da insanlara düzenli ulaşamıyor.

Hastahane yok bölgede. Aldığım en son haberlere göre Efrînli 3 doktor Efrîn hastahanedeki bir kısım malzemeyi alıp Şehba’ya taşımışlar ve orada eski bir cezaevi binasında ufak da olsa bir muayenehane kurmuşlar.

Kendisinin görüştüğü birçok insan kendi evlerine, Efrîn’e dönmek istediklerini söylemiş ama durumlar el vermiyor. Türkiye devleti evlerine kendi insanlarını yerleştirmiş.”

Açlık grevlerine duyarlılık çağrısı

Kürdistan’a Barış ve Umut İnisiyatifi (KBUI) Başkanı Emine Gözen ise yaptığı konuşmasında açlık grevi direnişlerine vurgu yaparak, duyarlılık çağrısı yaptı.