Hesaplaşmalıyız

• Pınar Gültekin davasında katile 23 yıl ceza indirimi yapılmasına tepkiler artıyor. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ın yanı sıra Ankara Kadın Platformu konuya ilişkin açıklama yaparken,  Uykusuz Dergisi de kararı kapağına taşıdı.

Pınar Gültekin davasında katile 23 yıl ceza indirimi yapılmasına tepkiler sürüyor.

20 Haziran’da Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada katil Cemal Metin Avcı’ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi. Ardından “haksız tahrik indirimi” ile ceza 23 yıla indirildi. Yargılanan 5 faile ise berat verdi.

Kara tepki gösteren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, mahkemenin kararının “kadın özgürleşmesine meydan okuma” anlamına geldiğini belirtti. 

Kadın katliamı meşrulaştırılıyor

Mahkeme sürecini değerlendiren Kemalbay, ilk duruşmalarda maddi gerçekliğin ortaya çıkarılarak, faillerin bir an önce cezalandırılabileceğini ancak kararın zamana yayıldığını dile getirdi. Kadın katliamlarının görüldüğü birçok davada katledilen kadınların yaşamlarının didik edildiğini ve kadınların teşhir edildiğini anlatan Kemalbay, suçun meşrulaştırılmaya çalışıldığını kaydetti.

Ceza değil, ödül

Serpil Kemalbay, katil Cemal Metin Avcı’nın da duruşmada ‘İyi ki cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi’ sözünü de hatırlatarak, “İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsaydı ve gerçekten uygulansaydı o zaman en ağır şekilde cezalandırılacaktı. Bu katliama iştirak eden kardeşi cezalandırılacaktı. Gece vakti olay yerine  gidip delilleri karartan ailesi cezalandırılacaktı. Ama İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun uygulanmadığı için katiller elini kolunu sallayıp gezebiliyor ve katillere ödül gibi cezalar verilebiliyor” diye konuştu.

Kadın katliamlarını besleyen bir sistem ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Kemalbay son olarak şöyle dedi: “Tek tek davaları takip edeceğiz ama aynı zamanda da bu düzenle de hesaplaşmamız gerekiyor.”

 

Mücadeleyi büyütmeliyiz

Pınar Gültekin’i katleden faile verilen cezaya bir tepki de Ankara Kadın Platformundan geldi.Platformu adına konuşan Leyla Mavili, Türkiye’de “cins kırımı”nın olduğunu ve kadın katliamlarının giderek derinleştiğini vurguladı. Kadın katliamı davalarında kadınların hayatlarının sorgulandığına dikkati çeken Mavili, “Pınar’da da Şule Çet’te de bunu gördük. Görülen her kadın cinayeti davasında, devamlı erkekleri yüreklendirecek, yeniden katliama itecek kararlar alınıyor. Uygulanan ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimlerinin tamamen erkeği aklamaya yönelik olduğunun şahidiyiz” ifadelerini kullandı.

Yaşamımız tehlikede

Erkek şiddetinin, faile uygulanan cezasızlık politikasıyla ödüllendirildiğini dile getiren Mavili şöyle dedi: “Nevin Yıldırım, İpek Er ve niceleri, kadınları öldüren faillere ceza verilmiyor. Erkek yargı faillere ‘kıymıyor’, ya çok az ceza veriyor, ya da verdiğinde de mutlaka cezayı düşürüyor. … Yaşamlarımız tehlikede, biz bu ülkede her gün şiddetle, tecavüzle, tehditle baş başayız. Bütün kadınlar örgütlenmeli, omuz omuza mücadeleyi büyütmek zorundayız. Tek bir kadın arkadaşımız bırakın öldürülmeyi, sokakta tedirgin olmadan yürüyene kadar mücadelemiz devam edecek.” 

Uykusuz: ‘Daha fazla indiremedim’

Uykusuz Dergisi son sayısında, Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’ya verilen müebbet hapis cezasının haksız tahrikle 23 yıla indirilmesini kapağına taşıdı. Derginin kapağında mahkeme hakimi katil Cemal Metin Avcı’nın yüzüne kararı okurken, “Daha fazla indiremedim” diye yazdığı görülüyor.