HEVALNO...

Uzun süredir Kürtler arasındaki ilişkilerin biçim ve içeriğinden, bu ilişkilerin gelecek hayatımızda yaratacağı izler, yeni bir toplum yaratmadaki davranış kodları, kısaca Kürtlerin bugünkü ruh halleri ve geleceği kurmadaki etkileri üzerine bir psikolojik araştırma yazısı yazmayı düşünüyordum. Ancak bilinen nedenlerden dolayı yazamadım. Yazma iddiamı koruyarak, bugün de güncel olması açısından kısaca “HEVAL” kelimesi ve “hevallik” ilişkileri için bir kaç şey yazmak istiyorum.
Zamanlaması da çok uygun. Nasılsa şu anda Kürtleri ve Türkleri şaşkına(!) çeviren bir iddia var ortalıkta. İddia “KCK’yi MİT kurdu ve yönetti” diye. KCK konusundaki düşüncelerimi 30 Ocak 2012 tarihli köşe yazımda açıklamıştım. Hem de bu skandal iddialar başlamadan bir kaç gün önce.
Heval kelimesi ile bu konun ne alakası var diye sorulabilinir…
Bilindiği gibi Heval öncellikle PKK’lilerin kendi aralarında kullandığı bir hitap tarzı idi. Ancak artık çok yaygınlaştı ve Kürtler arasında, abi, abla, teyze, bey, hanım gibi isimlerin yanında sıfat olan ekler yerine Heval kullanılmaya başlandı.
Önceleri bu hitap tarzını kullanmayı ret ediyordum. Çünkü gerekirse inançları uğruna ölümü göze alabilecek bir ilişki biçimini tanımlayan bir realiteden doğmuştu. Realitesine uygun kullanılmasından yanaydım. Her ne kadar inanç birlikteliğinin oluşturduğu ortak bir yaşamı ifade ediyor ise de, şimdilerde artık kader birliğini de ifade eden ortak bir yaşamın hitap biçimine dönüştü. Ve oldukça yaygın kullanılıyor. Yalnızca ortak yaşam, ortak kader ve ortak inanç değil aynı zamanda güven içeren bir sözcük.
Şimdiler de psikolojik savaş aygıtı hedefine hevallik ilişkisini almış gibi gözüküyor. Çok ince bir biçimde KCK-MİT kelimeleri yanyana getirilerek, ya da PKK ve KCK MİT tarafından kuruldu inancı topluma yerleştirilerek Kürt Özgürlük mücadelesinin olmazsa olmazı olan Hevallik (güven) ilişkisi zan altında bırakılıyor.
PKK kuruluşunda kısa bir süre sonra çok hızlı gelişti ve çok hızlı büyüdü.
Bana göre üç factör bu hızlı büyümeyi sağladı.
Bir: PKK’nin ileri sürdüğü talepler haklı taleplerdi.
İki: Bu taleplerin toplumsal karşılığı vardı.
Üç: Kürtler kendilerini yöneten TC’ye güvenmiyordu.
Üçüncü şık bugün belirleyici olandır. TC Kürt halkı ile olan güveni sağlamadan artık Kürtleri yönetemeyeceğini iyi kavramıştır. O zaman önce PKK’ye güvensiziliği sağlamak gerekir ki TC güven tazelemesi yapabilsin... Ve güven Kürtler için en hassas noktadır.
Psikolojik savaş akıldaneleri, zaman yayılmış kitlesel travmyaya maruz kalan halkların en hassas en kırılgan yanının güven olduğunu insan psikolojisinden iyi bilirler. Şimdi Kürtler sürekli bu noktadan vurulacak. Bu bir devlet projesidir…Psikolojik savaşın marifetidir. İçin de doğruları taşısa bile amaç Kürtler arasındaki güven ilişkisini yaralamaktır.
Hevalno…
İster PKK’yi TC kursun, isterse MİT kursun, isterse uzaylılar kursun. Hiçbir şey Kürt halkının ulusal hak taleplerini meşruluğuna gölge düşürmemelidir.
Güven ilişkisine gelince, her bir Kürt bireyinin, her Hevalin yapacağı çok iş vardır. Kürtler arasındaki güven ilişkisinin yara almasının sonuçları tahmin edebileceğimizden çok daha büyüktür. Hevallik ilişkisi delaldır ve zelal kalmalıdır…
Ancak daha büyük işlerde Kürt Özgürlük mücadelesinin yöneticilerine düşmektedir. Hevaller arasındaki ayrıkları kullanmak değil, temizlemek zamanı… diye düşünüyorum…
