İhtiyaçlarını arkadaşları karşılıyor

Kadın Haberleri —

Ezgi Güngördü

Ezgi Güngördü

  • Aysel Tuğluk’un avukatlarından Ezgi Güngördü, Tuğluk’un Kobanê Davası’nda savunma yapıp yapamayacağının tespit edilmesi için gönderildiği Adli Tıp Kurumu’nda kötü muameleye maruz kaldığını açıkladı. Güngördü ayrıca demans nedeniyle ihtiyaçlarını karşılayamayan Tuğluk'un ihtiyaçlarının arkadaşları tarafından karşılandığını belirtti. 

 

ROZERİN GÜLTEKİN / JINNEWS-İSTANBUL

Demans tanısı konulan Kürt kadın siyasetçi ve Türkiye’nin ilk eşbaşkanlık görevini yapan Aysel Tuğluk ile Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde görüşen avukat Ezgi Güngördü, Tuğluk’un sağlık durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Aynı zamanda Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) üyesi olan Güngördü, ciddi bir insan hakları sorunuyla yüz yüze olduklarını belirtti.

ATK siyasallaşmış bir kurum

Hasta tutsakların durumu ve ATK’nin tavrına ilişkin görüşlerini dile getiren Güngördü şöyle dedi: “Geçen yıl 59 hasta mahpusun vefat ettiğini biliyoruz. ATK ısrarla mahpusları ağır hasta da olsa kanser hastası da olsa cezaevinde tedavisini devam ettiremeyecek düzeyde de olsa tahliye etmediğini görüyoruz. Adli Tıp Kurumu neden yapıyor bunu? Biraz yapısına bakmak lazım. Artık atamalar doğrudan başkanlık üzerinden yapılıyor ve son derece siyasallaşmış bir kurum. Karantina uygulaması ile mevcut hastalıklarını daha da ilerleten bir uygulamayla karşı karşıya kaldık. Adli Tıp Kurumu bu hastalıkların ilerlemesinde en önemli parçalarından biri. Anayasa Mahkemesi ve mahkemeler Adli Tıp Kurumu’nun raporu olmadan tahliye veya infaz erteleme kararı vermiyor. Bu bir hukuki zorunluluk değil ama uygulanıyor.” 

Yanıt yok!

Tuğluk’a Kocaeli Seka Devlet Hastanesi’nde yapılan muayeneler ve görüşmeler sonucunda demans hastalığı teşhisi konulduğunu ve ardından da Kocaeli Seka Devlet Hastanesi tarafından cezaevinde kalamayacağı yönünde bir rapor hazırlandığını hatırlatan Ezgi Güngördü, “Kocaeli Seka Devlet Hastanesi tarafından hazırlanan rapor Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Burada tamamen zıt sadece dosya üzerinden yapılan bir inceleme ile Sayın Tuğluk’un cezaevinde kalabileceği rapor edildi. Bunun üzerine biz Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvurduk. TİHV, iki rapor arasında çelişki olduğuna dair bir rapor verdi. İki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve ATK raporunun gerçeği yansıtmadığını söyleyerek ATK Üst Kurulu’na başvuruda bulunduk. Bu tarih itibariyle hala başvurumuza bir yanıt yok. Sürüncemede bırakılan bir süreçten bahsediyoruz” diye konuştu.

ATK iddianameyi raporlaştırmış

Tuğluk’un Kobanê Davası’nda savunma yapıp yapamayacağının tespit edilmesi için ATK’ye sevk edildiğini ve ATK’de de kötü muameleye maruz bırakıldığını söyleyen Güngördü şunları aktardı: “Sayın Tuğluk 3 haftalık bir gözetim için ATK’ye sevk edildi. Ama 3 haftalık gözetim kararı sadece 3 gün uygulandı ve geri cezaevine gönderildi. Sayın Tuğluk oradaki doktorların, hemşirelerin tavırlarından son derece rahatsız olduğunu, insan onuruna yakışmayan bir davranış sergilediklerini iletti bize. Bu yapılan gözlemlerin sonucunda bir ATK raporu hazırlandı. ATK raporuna bütün olaylar, suçlamalar yazılmış resmen iddianamenin özeti birkaç sayfalık değerlendirme tek vardı. Değerlendirmenin içeriğinde de tıbbi değerlendirmelerden ziyade son derece siyasi değerlendirmeler mevcuttu. Biz geçen duruşmada bunun itirazını yaptık. Kocaeli Adli Tıp Kurumu’ndan aldığımız ‘Cezaevinde kalamayacağı’ yönündeki raporu referans vererek tahliyesini talep ettik. Ancak mahkeme bırakın tahliye etmeyi, savunma yapmak üzere Aysel Tuğluk’un çağırılacağını söyledi.”

Doktorlar hakkında suç duyurusu yapılacak

Aysel Tuğluk’un sağlığının kötüye gittiğini de aktaran Güngördü, Tuğluk’un artık evrakları okuyamadığını dile getirdi. Hastalığın gözle görülebilecek düzeye ulaştığını belirten Güngördü, Adli Tıp raporunun etiğe ve insan onuruna yakışmadığını ifade etti.

Tuğluk’un bu şartlar altında cezaevinde kalamayacağını belirten Ezgi Güngördü, “cezaevinde kalabilir” raporu veren doktorlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarının belirtti.

“ATK siyasi tutsakların cezaevinde tutulmasını sağlayan meşru zemini oluşturan kurum durumunda" diyen Güngördü, “ATK bağımsız olmak zorunda. Siyasi mahpuslar üzerindeki uygulamaları ölümlere sebep oluyor. ATK bunu engellemek zorunda” dedi. 

Dayanışma mutlu etti 

Tuğluk’un cezaevindeki gündelik tüm ihtiyaçlarının birlikte kaldığı Gültan Kışanak ve Edibe Şahin tarafından karşılandığını vurgulayan Güngördü, her geçen gün durumu daha kötüye giden Tuğluk için herkesin ses çıkarması gerektiğini dile getirdi. Ezgi Güngördü şöyle devam etti: “Hem ulusal mecrada hem de uluslararası mecrada yapılan çağrılar çok kıymetli. Her gittiğimizde sanatçıların, kurumların çağrıda bulunduğunu, binden fazla kadının imza topladığını, imzaların Bakanlığa sunulacağını anlatıyoruz. Çok mutlu oluyor, her defasında ağlıyor. ‘İyi ki arkadaşlarım var, iyi ki varsınız’ diyor. Onu çok mutlu eden motive eden durumlar bunlar. Bu yüzden bu çağrıların sürekli olması, Aysel’in hafızasına sahip çıkma noktasında daha etkili yöntemler bulmak durumundayız bu aşamada. Hepimiz Aysel’in hafızasıyız’ çok doğru bu anlamda. Hem cezaevindeki arkadaşları hem biz avukatları hem de diğer yoldaşları hepimiz Aysel Tuğluk’un hafızasıyız” diyerek Aysel’in yoldaşlarına daha fazla ses çıkarma çağrısı yaptı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.