İnanmak ve düşünmek suç

Kadın Haberleri —

İran kadın eylemleri

İran kadın eylemleri

  • İran’da din değiştiren ve muhalif kadınlar keyfi suçlamalar, adil olmayan yargı süreçleri ve sert cezalarla karşı karşıya. 

REWŞAN DENİZ

Hıristiyanlık İran Anayasası’nda azınlık dini olarak tanınsa da, Müslümanların Hıristiyanlığa geçişi güvenlik birimleri tarafından sert ve cezalandırıcı önlemlerle karşılanıyor. Uluslararası Hristiyan Kaygıları (ICC) Küresel Zulüm Endeksi’ne göre, İran Adalet Bakanlığı Hristiyanları “uydurma ulusal güvenlik suçlamalarıyla” hedef alıyor. Ayda Najaflou, Elnaz Ahmadi ve Mahnaz Tarrah’ın  cezaevlerinde yaşadığı belirsizlik ve baskılar, İran’daki dini azınlıklara ve muhaliflere yönelik sistematik insan hakları ihlallerini bir kez daha ortaya koyuyor.

Din değiştirdiği için tutuklandı

Hristiyanlığa geçen Ayda Najaflou (43), Şubat 2024’te güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak Evin Cezaevi’nin İstihbarat Bakanlığı tarafından işletilen 209. Koğuşu’na yerleştirildi. Najaflou, 12 Nisan 2024’te kadınlar koğuşuna nakledildi. HRNA’nın (İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı) edindiği bilgiye göre Najaflou, Tahran'daki Evin Hapishanesi'nde yaklaşık dört aydır hukuki belirsizlik içinde tutuluyor. İran İnsan Hakları’nın bilgilerine göre Ayda, "ulusal güvenliğe aykırı hareket etmek" ve "rejime karşı propaganda yapmak" suçlamasıyla karşı karşıya. Bunun dışında kendisine yönelik herhangi bir resmi suçlama bulunulmuyor. Mahkeme Ayda için 110 milyar riyal kefalet belirledi. Ailesi bunu karşılayamadığı için süresiz olarak hapiste kalmayla karşı karşıya. 

Boynundaki haç kopartıldı

İran’ın kuzeyindeki Gatab’da 6 Şubat 2025’te, 80 Hristiyanın katıldığı bir toplantıya İslam Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) baskın düzenledi. Somayeh Rajabi’nin tutuklandığı olayda, İnciller, telefonlar ve müzik aletlerine el konuldu; Hristiyanların boynundaki haçlar koparıldı, elektronik cihaz şifreleri zorla alındı. Madde 18’e göre, acil tıbbi yardımın Hristiyanlara ulaşması engellendi. Rajabi’nin ailesine ertesi gün kızlarının Sari’de hapsedildiği bildirildi.

 

 

‘Suç işlemek için gizli anlaşma’

Fizik doktoru Elnaz Ahmadi (40), istihbarat ajanları tarafından gözaltına alınmasının ardından Evin Cezaevi’ne gönderildi. İstihbarat Bakanlığı’nın kontrolündeki 209. Koğuş’ta yaklaşık iki ay geçiren Ahmadi, 29 Aralık 2024’te kadınlar koğuşuna nakledildi. Her gün saatlerce süren sorgulamalar için 209. Koğuş’a götürülmeye devam ediyor. Ahmadi’ye yöneltilen “toplantı ve suç işlemek için gizli anlaşma” ile “rejim karşıtı propaganda” suçlamalarına rağmen, ne bir duruşma tarihi belirlendi ne de yargı süreci hakkında bilgi verildi.

‘Rejim karşıtı propaganda’

Siyasi mahkum Mahnaz Tarrah, 13 Kasım 2023’te Tahran’da sokakta yürürken güvenlik güçleri tarafından şiddet kullanılarak gözaltına alındı. İlk önce 209. Koğuş’ta tutuldu, ardından 24 Kasım 2023’te Evin Cezaevi’nin kadınlar koğuşuna nakledildi. Ocak 2024’te Tahran Devrim Mahkemesi’nin 26. Şubesi tarafından “suç işlemek için toplantı ve gizli anlaşma” suçundan üç yıl sekiz ay, “rejim karşıtı propaganda” suçundan ise sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra cezası iki yıl dokuz aya indirildi. Devrim Muhafızları İstihbarat Örgütü’nün (IRGC) itirazı üzerine şartlı tahliye talebi kabul edilmedi. Yüksek Mahkeme, Ocak 2025'te yeniden yargılama talebini reddetti. 

Uluslararası raporlarda ihlaller

İran İnsan Hakları Aktivistleri Derneği İstatistik, Yayın ve Eser Merkezi'nin derlediği 180 rapora göre, son 10 yılda İran'da dini azınlıkların haklarının ihlal edilmesinden mağdur olanların yaklaşık yüzde 11'i Hıristiyanlar ve Hıristiyanlığa geçenler oldu. ICC, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Amnesty International’ın 2024-2025 raporları, Hristiyanlığa geçenlerin, Bahaîlerin ve siyasi mahkumların sistematik olarak kötü muameleye maruz kaldığını, adil yargılama hakkının ihlal edildiğini ve dini özgürlüklerin kısıtlandığını ortaya koyuyor. ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu (USCIRF) 2024 raporunda ise İran’ı “Özel Endişe Ülkesi” olarak sınıflandırıyor ve 347 dini mahkumun varlığını bildiriyor. 

 

* * *

Tutsaklar sömürülüyor

İran’daki hapishanelerde kadın mahkumlar, düşük ücretler ve ağır çalışma koşullarıyla karşı karşıya. İran Yüksek Çalışma Konseyi’nden bir yetkilinin açıklamasına göre, hapishane işçileri çalışma yasaları ve sigorta kapsamında değil. ILNA’nın (İran İşçi Haber Ajansı) paylaştığı habere göre, kadın mahkumlar, ayda 30.000 tümen (2,90 ABD Doları) gibi yetersiz ücretlerle çalıştırılıyor ve seslerini duyuracak bir mekanizma bulamıyor. Özellikle Qarchak ve Sepidar hapishanelerinde, kadınlar sistematik istismara maruz kalırken, uluslararası toplumdan bu ihlallere karşı harekete geçmesi talep ediliyor.

İnsanlık dışı koşullar

İran hapishanelerinde kadın mahkumlar fırıncılık, yemek pişirme, dikiş, temizlik ve kargo taşıma gibi işlerde zorla çalıştırılıyor. NCRI’nın paylaştığı bir kadın mahkumun mektubu kadın tutsakların yaşadıklarını ortaya koyuyor: “Bizi sabah 05.00 uyandırıyorlar ve saat 07.00’de bir sanayi kasabasındaki fabrikada oluyoruz, saat 15.00’te dönmemiz gerekirken 16:30’a kadar durmaksızın çalışıyoruz. Hapishane hakimine şikayetlerimizi ilettik, ancak sesimiz duyulmuyor.” 

BM raporuna yansıdı

Birleşmiş Milletler’in (BM) raporunda İran rejimi modern köleliğin en belirgin biçimini yürütmekle suçlandı. Raporda, insan hakları ihlalleri ve tutukluların çıkar amaçlı bir araç olarak kullanılması konusunda derin endişeler dile getirilirken, uluslararası toplumun bu koşullara yönelik derhal harekete geçmesi çağrısı yapıldı. 

 

 

* * * 

‘Sonuna kadar dik duracağız’

 

 

Tahran'daki Evin Cezaevi'nin kadınlar koğuşunda kalan kadın siyasi tutuklular, 20 Mayıs 2025'te yine ülke çapında düzenlenen "İdamlara Hayır Salıları" kampanyasına katılarak idam cezasına karşı seslerini yükselttiler. Tutsaklar direniş eylemi sırasında, "Evin kadınlar koğuşu dayanışmayla birleştik” “Yoldaşlarımızın kanı üzerine yemin ediyoruz, sonuna kadar dik duracağız” ”Siyasi tutsaklar serbest bırakılsın" sloganları attı. Tahran'da, tutsaklar kampanyanın 69. haftasında açlık grevlerine katılırken, idam cezası mahkumlarının aileleri Tahran'ın Azadî Meydanı'nda bir protesto düzenledi. İran’ın 30 şehirine yayılan eylemlerde ailelere, idam cezasını protesto eden gençler de katıldı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.