Irkçı rejimi savunmak size mi kaldı

Forum Haberleri —

.

.

  • Elindeki tüm kozları oynamış bir rejimi ayakta tutmak Barzanî ailesine kalmamalı. Artık Sivas ve Erzurum kongre sermayesinden de geride bir şey kalmadı. Elde kala kala mala Barzanî kaldı.

DEVRİM GEWDA
Tarihsel ve toplumsal olarak Kürt halkı olarak yaşananlar karşısında halen ne kadar ölü rolünü oynayacağız! Dünyanın her hangi bir yerinde yaşayan her Kürt’ü hedef belirlemiş bir soykırımcı rejimle Kürt halkı savaş halindeyken Barzanî ailesinin bu rejimle bu kadar haşır neşir olması size de ağır gelmiyor mu? 

Özelikle 2015 den bu yana her konuştuğunda Kürt’ü yeryüzünden silip süpüreceğinden dem vuran bu rejimin işbirlikçisi bir aileye ne demek gerek. 

Zamanın ruhundan kopuk tarihsel belekten uzak ailevi çıkarları etrafında birleşmiş bir avuç gözü doymaz insanın gerçekten dertlerinin Kürdistan olacağından emin misiniz? Derdi Kürdistan olanın nidası Çar çıra meydanında Qazî Muhammed gibi olur. Dr. Nurî Dersimî gibi intikam diye haykırır. Öyle Londra’da İsviçrelerde kasalarda saklı parası olmaz. 

Osman Sabri gibi yirmi dört saat kalbi Kürdistan için çarpar. Şehit Atakan Mahir gibi halkının dervişi olur. 

Gidip düşmanın masasında onun yemeğine minnet eylemez. 1982 den bu yana bütün sınır ötesi operasyonlarına fili destek vermekle yetinmeyerek bir çok kez mahzun insanları bu kirli emellerine ortak ederek birçok insanın yaşamına sebep olan bu aile giderek kangrenleşti. Artık herkes yüksek bir perdeden bunu açık bir şekilde zaten söylemektedir.

Ortadoğu’da Türkler Kürdistan’da KDP ve Barzani ailesi olduğu sürece özgür Kürt’e rahat yok. Dikkat ederseniz Kürt’ün ölüsüne bile tahammülü olmayan bir rejimden söz ediyoruz. Şimdi utanmadan arlanmadan kalkıp TV’lerin karşısında Erdoğan ile pozlar verip sonrada Kürtlükten söz etmek ne kadar ahlaklıcadır. 

Evet, her Kürt PKK’li, olmak zorunda değil ama her Kürt onurlu olmak zorundadır. Kimse Kürt halkının değerleri üzerinden rant elde etmek için onun değerlerini bir tirana peşkeş çekemez. Şimdi Zap’ta direnerek dosta düşmana Apocu ruhun direngenliğini canları pahasına gösteren bu yiğit savaşçıların dünyanın dört bir tarafına dağılmış binlerce yoldaşı ve arkadaşı bu yiğitlerden, gelecek bir haberi beklemekte.

Tarihin bir cilvesi midir bilmem ama Kürt halkının içinde Beko Evanlar hiç eksik olmamıştır. Ehmede Xani'ye Mem û Zîn dizelerini yazdıran o ihanet, şimdi bir asır geçmesine rağmen halen gerçekliğinden bir şey kaybetmemiş. 

Şurası artık bir hakikat, tarih öyle kara bir perdeyle örtülemez. Özgürlük mücadelesi tarihin bir tekerrürden ibaret olmadığını 1978 şafağında cihana neşretti. O günden bu güne Kürt halkı ve dostları Diyarbakır zindanlarında dağlarda, ovalarda verdikleri o destansı direnişle ölüm fermanının panzehiri oldu ve olmaya devam ediyor.  

Bu gün KDP’nin içine girmiş olduğu gaflet öyle yenilir yutulur bir şey değil. Dihok ve Hewlêr’i savaş üstüne çevirmiş paramiliter bir rejimden söz ediyoruz. Şirket ve iş insanı adı altında Dihok ve Hewlêr’i teslim almış bir MİT gerçekliği ortadadır. Bu kadar aleni al ver konusu yapılan Kürt değerlerini bu gün savunmayacaksak ne zaman savunacağız. 

Bu gün Zap'ı isteyenler yarın Silemani’yi ve Qamişlo’yu ister. Bunu bilmek için kahin olmak gerekmiyor. Kürdistan tarihinin yüz yıllık geçmişi bir abide gibi karşımızda durmakta. Unutmayalım Seyîd Riza, Şex Sayîdê Pîran ve nicelerinin mücadeleleri ortadayken ve bize vasiyet bıraktıkları o onurlu duruşun devamı ve bu gün tüm cihana Kürt ölmedi diyen o yiğit kadın ve erkekleri ayakta tutan irade aynı onurun eseridir. O gerillalar bizleri yok sayılan bir Kürt gerçekliğinden bu günlere getirdi. 

Orta yerde bunca kan varken Kürt halkı Ankara’da yaptığınız bu kirli ticarete izin verir mi sanıyorsunuz. Elindeki tüm kozları oynamış bir rejimi ayakta tutmak Barzanî ailesine kalmamalı. Alavere dalavere Kürt Memet nöbete süreçleri de çoktan geçti. Artık Sivas ve Erzurum Kongre sermayesinden de geride bir şey kalmadı. Elde kala kala mala Barzanî kaldı. Yaratılan mücadele ve direniş ateşi artık iş birlikçiye ve tırşıkçıye geçit vermez. 

Bulunduğumuz her alanda mücadeleyi büyütüp gerillanın zafer çizgisine sema ile yürüyelim. Her türlü teslimiyetçi ve ihanetçi çizgi ile mücadele hiçbir süreçte olmadığı kadar bu süreçte vaz geçilmez oldu. Tarihte son sözü hep direnenler söyledi. Zap şahsında bu hakikatin bir kez daha zuhur edeceğinden kimsenin bir kuşkusu olmasın.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.