İşkence ardından cezaevine


Kuşatmanın sürdüğü Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbin (Nusaybin) ilçesinde, 27 Mayıs’ta tahliye sırasında gözaltına alınan 10 kişi “örgüt üyeliği” ve “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutuklananların isimleri ise şöyle: Fırat Çiftçi, İbrahim Halil Karataş, Resul Ergün, Osman Uçar, Melis Teksan, Oktay Gül, Akar İkbal, Erkan Benli, Onur Yılmaz, Nurullah Akyüz.
Daha önce adliyeye sevk edilen iki ayrı gruptan 67 kişi de aynı suçlamalarla tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
İşkenceye maruz kaldılar
Gözaltına alınanlarla ilgili devlet güçlerince havuz medyasına dağıtılan ve ‘Teslim oldular’, ‘Örgütün arka perdesini anlattılar’, ‘Güvenlik güçleri kucak açtı’ başlıkları ile servis edilen görüntülerinin perde arkasına dair gerçekler ise ortaya çıkıyor. Görüntülerin kurgu olduğunu dair daha önce çıkan görüntülere gözaltına alınanların ifadeleri de eklendi. Emniyetteki sorguları ardından Mardin Adliyesi’ne sevk edilenler, maruz kaldıkları baskı ve işkenceyi savcılıkta anlatarak, suç duyurusunda bulundu.
16 yaşındaki H.A. savcılığa verdiği ifadede şunları anlattı: “Bizi Süleyman Bölünmez Lisesi’ne götürdüler. Oradaki askerler gözüme vurdular, hazırladıkları ifadeleri imzalamadığım için sağ işaret parmağımı kırdılar, zorla imzalatmaya çalıştılar. Naylon hortumla sırtıma vurdular. Beni kameraya çekip top kek verir gibi yapıyorlardı, kayıt bitince top keki alıp bana vuruyorlardı. Kameraya çektiklerinde kanayan gözümü pansuman yapıyor gibi poz veriyorlardı. Kayıt bitince ise pansumanı kaldırıp, tekrar vuruyorlardı. Ayrıca Nusaybin Devlet Hastanesi’nde koluma şırıngayla iğne vurdular. Bunu kimin yaptığını bilmiyorum. Bu kişilerden davacı ve şikayetçiyim. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum.”
Gözaltına alınan çocuklardan 10’u daha savcılığa benzer anlatımlarda bulundu. Bunlardan biri olan O.B. de savcılığa verdiği ifadesinde, “Üzerime atılı suçlamayı anladım. Sağlık durumum elverişli olmadığı için susma hakkımı kullanıyorum. Fakat biz güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra güvenlik güçleri bizi götürdükleri okulda kafama çuval geçirip, beni nefessiz bırakıp darp ettiler. Bu hususta şikayetçiyim” dedi.
Gözaltına alınan kişilerin mahalleden çıktıkları ana ait fotoğrafları ile gözaltındaki fotoğrafları da uygulanan işkencenin bir diğer kanıtı. İşkenceye maruz kalanlardan biri olan Ş.K.’nin, savcılığa çıkarıldığı anda çekilen fotoğrafında her iki kolunun da kırılması nedeniyle sargıya alındığı ve saçlarının kökünden çekilerek işkence edildiği açıkça görülüyor.
DİHA/MARDİN
