Kadınların yönettiği bir dünya

Kadın Haberleri —

.

.

  • Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece askeri değil siyasi ve ekonomi alanında da bir devrim yaşandığını belirten Kadın Ekonomi Komitesi üyesi Armanc Mihemed, ördükleri sistemin dünya çapında incelendiğini ifade ederek “Amacımız kadınların kendini yönettiği bir dünya” dedi. 

Suriye iç savaşında Kürtler öncülüğünde 19 Temmuz 2012 tarihinde başlatılan direniş, Kobanê’de halkların kendi kaderlerini tayin ettiği “Rojava Devrimi”ne dönüştü. Ortadoğu ve dünyada büyük yankı uyandıran devrim 9’uncu yılına girerken, bölge üzerinde yıllardır uygulanan siyasi ve ekonomik ambargoya karşı “üçüncü yol” siyaseti geliştirildi. 
Dünyaya meydan okuyan bu alternatif yaşam modelinin en güçlü ayağı ise, kadınların öncülük ettiği yeni inşa oldu. Tek merkezli sistemlere karşı alternatif modeller üreten kadınlar, rejim döneminde tamamen dışlandıkları istihdam alanındaki varlıklarını güçlendirmek için 2015 yılında Kadın Ekonomi Komitesi oluşturdu. Kongra Star bünyesinde oluşturulan komite, Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerinde kooperatif ve komünler örgütledi. 
 
23 kadın kooperatifi var

Kuzey ve Doğu Suriye’de, kadınların kurduğu 23 kadın kooperatifi bulunuyor. Kooperatiflerin üye sayısı 10 ila 75 arasında değişiyor ve gelirler eşit şekilde üyeler arasında pay ediliyor. En örgütlü oldukları alan tarım olurken, 12 bin dekar arazi üzerinde üretimin önemli bir kısmını kadınlar karşılıyor. Üretimin doğrudan tüketiciye ucuz ve sağlıklı ulaştırılması amacıyla Kadın Ekonomi Komitesi tarafından açılan onlarca pazar alanı, 3 fırın ve 5 tandır bulunuyor. Yanı sıra komitenin, tekstil-giyim üretim atölyeleri, mobilya fabrikası ve okul kantinleri gibi projeleri de bulunuyor. Komitenin amacı, her köyde en az 3 üyeli kooperatifler oluşturarak, tandır ve fırın sayılarını arttırmak. 
Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Ekonomi Komitesi üyesi Armanc Mihemed, kadınların geldiği aşamayı ve ileriye dönük projelerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar’a değerlendirdi. 
 
Katılım en çok ekonomi alanında

Rojava Devrimi’nden önce kadınların BAAS rejimi tarafından eve hapsedildiğini, köle olarak görüldüğünü belirten Armanc, ancak devrimle birlikte askeri, siyasi, ekonomi, kültür, sanat ve akademi gibi komitelerde yerlerini aldıklarını anımsattı. Kadınların daha çok ekonomide ön plana çıktıklarını söyleyen Armanc, “Kadınlar demokratik modernite fikriyatı ile bütün projelerini gerçekleştirdiler. Rojava Devrimi askeri olduğu kadar bir kadın ekonomi devrimidir. Devrim ile birlikte kurulan 9 komitede kadınlar yer aldı. Bağımsız, özgür bir ekonomi için daha çok tarım alanında kendilerini örgütlediler. Kendi ekonomilerini oluşturmak için uzun uğraşlar verdiler. Kadının elinden alınan emeği yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de en fazla kadın kooperatiflerini oluşturmaya önem gösteriyoruz” diye belirtti. 
 
9 kooperatif, 8 tandır planda

Komite olarak önlerinde bir dizi proje olduğuna işaret eden Mihemed, bu projelerle ilgili şunları söyledi: “Tarım alanında 9 yeni kooperatif, 8 de yeni tandır kurmak istiyoruz. Kooperatiflerde onlarca kadın istihdam edilecek. Seraların sayısını arttıracağız, kadınların çalıştığı fabrikaların sayısını arttıracağız. Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn’de kooperatiflerimiz vardı, yüzlerce kadın çalışıyordu. Sadece Serêkanîye’de 43 bin, Girêspî’de 30 bin dekar tarım alanımız vardı. Türkiye ve desteklediği çetelerin saldırıları aynı zamanda kadın kazanımlarına dönük bir saldırıydı. Serêkaniyê, Girêspî ve Efrîn’den göç eden kadınlara ekonomik olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz. Komite olarak ırk, dil, din ayrımı yapmadan bütün kadınların yanındayız.” 
 
Su ambargosuna karşı alternatifler

Türk devletinin saldırılarına karşı kadınların hep direndiğini söyleyen Mihemed, Fırat Nehri’nin Ocak ayından bu yana su seviyesinin azaltılmasının da bu saldırıların bir devamı olduğunu sözlerine ekledi. Fırat Nehri’nde su seviyesinin tarihteki en düşük seviyeye indiğine dikkati çeken Mihemed, “Buna karşı uluslararası insan hakları örgütleri sessiz. Bütün saldırılara karşı direndiğimiz gibi su seviyesinin azaltılmasına karşı da direneceğiz. Su sorununa karşı kuyular kazıyoruz, halkı susuz ve tarımsız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı. 
 
Sistemimiz hayrete düşürüyor

Kuzey ve Doğu Suriye’deki kazanımların tüm kadınların kazanımları olduğunu vurgulayan Mihemed, “Kuzey ve Doğu Suriye’nin dışından gelenler, kadın kazanımlarını yerinden gözlemlediklerinde hayrete düşüyorlar. Bunu nasıl başardığımızı, kooperatifleri oluşturma aşamalarını, kaç kadınla bu projeleri gerçekleştirdiğimizi soruyorlar. Yakın zamanda bu projeler fotoğraflanarak, incelendi. Gittikleri ülkelerde bunları hayata geçireceklerini söylediler. Bu bizim için bir kazanımdır. Bu kazanım sadece bizim değil mücadele eden, direnen bütün kadınların kazanımıdır” diye belirtti. 

Bağımsız kadın ekonomisi

Mihemed, devamında şunları söyledi: “Biz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimi gerçekleştirdik ama hala Ortadoğu’da binlerce kadın köle olarak görülüyor. Bizim amacımız bütün kadınların kendi bağımsız, özgür ekonomilerini oluşturmalarıdır. Hiçbir kadın, erkeklerin karşısında elini açarak para istememeli. Bizim amacımız kadınların kendini yönettiği bir dünya.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.