Kaypakkaya’nın köyü hedefte

Kültür/Sanat Haberleri —

Cumacan Bolat

Cumacan Bolat

  • Türkiye devrimci hareketinin liderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın doğduğu köye yapılmak istenen taş ocağı halkın yaşamını tehdit ediyor. Karakaya Köyü Taş Ocağı Platformu Sözcüsü Cumacan Bolat, “Köyümüz Alevi ve solcu olduğu için hedef alınıyor. Burası İbrahim Kaypakkaya’nın köyü. Mezarını kaldıramadılar, şimdi köyünü kaldırmak istiyorlar” dedi.

Çorum'un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya Köyü ile Alaca ilçesindeki Küçükkeşlik ve Çorum merkeze bağlı Narlık köylerinde açılmak istenen taş ocakları nedeniyle yöre halkının tepkisi devam ediyor. Karakaya Köyü Taş Ocağı Platformu Sözcüsü Cumacan Bolat, “Köyümüz Alevi ve solcu olduğu için hedef alınıyoruz” dedi.

Çelikler Holding'in planladığı maden projesinde yıllık 3,5 milyon ton taş üretimi öngörülüyor. Ayrıca, yılda 191 patlatma işleminin gerçekleştirileceği belirtiliyor. Bu faaliyetlerin, çevresel hasarın yanı sıra can ve mal güvenliğini tehdit edebilecek riskler taşıdığı ifade ediliyor.

Karakaya Köyü Taş Ocağı Platformu Sözcüsü Cumacan Bolat, planlanan taş ocağına karşı yürüttükleri mücadeleyi dile getirirken şu sözleri kullandı: “İnanın bir zulüm var. Bu zulmü gündeme getirmek istedik. Sesimizin çıktığı kadar, gücümüzün yettiği kadar uğraşıyoruz. Lütfen bize destek olun. Tüm duyarlı insanlara sesleniyorum.”

 

 

Köyü yerlebir edecekler

Köylerinin karşısındaki dağda ve köylerine yakın bölgelerde halihazırda taş ocakları bulunduğunu ifade eden Bolat, “2-3 tane dağ var ama özellikle köyün içinden alınmak isteniyor. Yasal olarak biz de bunun takipçisiyiz, araştırıyoruz” diye konuştu.

Bolat, görüştükleri maden mühendislerinin yaptıkları numune testlerinde taş kalitesinin yüzde 90 aynı olduğunu tespit ettiklerini ifade ederek, “Aynı taş olmasına rağmen ısrarla bizim köyümüzden bu taşı almak istiyorlar” diye belirtti.

Patlatmaların köye etkisine dikkat çeken Bolat, “Orada patlayan her dinamit bir evimizi yıkar, bir yaşamı bitirir” diyerek tehlikenin büyüklüğünü vurguladı. “Ben kendim de taş ocağında kepçe kullandım, zararlarını biliyorum” diye ekleyen Bolat, yaşanacak yıkımı bizzat deneyimlediğini belirtti.

Her patlamanın 3.7 şiddetinde deprem etkisi yarattığını belirten Bolat, taş ocağı faaliyetinin köyü yerle bir edeceğini iddia etti.

Bolat, bölgenin yalnızca köy halkı için değil aynı zamanda tarihi miras açısından da önemli olduğunu belirtti ve ekledi: “Bulunduğumuz bölgede 3500-4000 yıllık Alaca Höyük gibi tarihi bir yer var. Burası yüzde yüz etkilenecek.”

Firmalar zengin olacak diye

Bolat, çıkarılan yasal düzenlemelere de tepki gösterdi: “Bugün Akbelen’de ve Türkiye’nin birçok yerinde yaşananlar ortada. Beş tane firma zengin olacak diye maden yasası çıkardılar. Bu yasa maden yasası değil, talan yasası. Tapulu arazilerimize giriyorlar.”

Taş ocağının yerleşim yerinden en az 20 km uzak olması gerektiğine dikkat çeken Bolat, “Ama bizim köyümüze sadece 20 metre mesafede. Bunu 500 metre, 1 kilometre gibi gösteriyorlar. Mesafe sıfır noktasında” dedi.

 

 

Şirketin valisi

Köy halkının resmi raporlarla desteklenen itirazlarına rağmen Çorum Valiliği’nin projeye onay vermesine tepki gösteren Bolat, “Vali Bey muhtarlar toplantısında ben imzayı attım diyor. Su ve orman etkilenir raporları ortadayken bunu nasıl yok sayarsınız?Vali bu işin ciddiyetini anlamıyor. Bu insanlar ölünce mi ciddiye alacaksınız? Şirketin valisi olma, halkın valisi ol. Şirketlerin kölesi oldular. Oraya şirket giremez, giremeyecek. Vali değil o şirket tüm dozerleriyle gelip kazmaya kalksa bile biz o kepçelerin önüne yatacağız. Çünkü biz haklıyız” sözleriyle tepkisini gösterdi.

Cumacan Bolat köylerinin özellikle hedef alındığını ileri sürdü: “Bunun nedeni hem yüzde yüz Alevi ve solcu bir köy olmamız hem de anayola yakın olmamız. Bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar. Burası aynı zamanda İbrahim Kaypakkaya’nın köyüdür. Mezarını kaldıramadılar, şimdi köyünü kaldırmak istiyorlar.”

350 yıllık köy

Köyün tarihine ve halkın emeğine vurgu yapan Bolat şöyle konuştu: “Burası 350 yıllık bir köy. 50 yıl sonra emekli olup köyüme bir ev yaptım. Bir daha ev yapacak gücüm yok. Bu insanların hayatını karartamazsınız. Patlatmalarda köyler yıkılacak, tozundan toprağından herkes etkilenecek. Bu apaçık zulüm. Çelikler Holding’e ait hiçbir kişi, işçi, patron köye giremez. Giremeyecekler, çünkü bizim hayatımız söz konusu. Ayıptır bu. Bu bir zulüm, bunun başka bir anlatımı var mı?”

CEBRAİL ARSLAN PİRHA/ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.