Kemikler kuyudan çıktı

Haberleri —

Mardin’in Dargeçit İlçesi’nde 1995 yılında jandarmalarca gözaltına alınan 13-24 yaş arası 7 kişinin kaybedilmesi, 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’ın cesedinin de bir kuyuda yanmış ve kafası ayrılmış halde bulunması olayına ilişkin 17 yıl sonra dava açılması için fezleke düzenlendi. Asker ya da korucu olduğu tahmin edilen gizli tanığın anlatımlarına dayanarak Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan fezleke doğrultusunda, kayıp gençlerin öldürülerek gömüldüğü belirtilen Dargeçit’in Boğazözü Köyü’nde dün kazı yapıldı. Kazıda, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı’nın yanı sıra İHD’den bir heyet de hazır bulundu. Heyetin içinde İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu ve insan hakları savunucusu Eren Keskin de yer aldı. Bağözü Köyü yakınlarında 25-30 metrekarelik alanda yapılan kazıda herhangi bir bulguya rastlanmadı.

Aileleri buldu

Kayıp yakınları ise daha önce bir kafatasının bulunduğu kuyuda kendi olanaklarıyla kemik aradı. Taşlarla kapatılan kuyu açıldıktan sonra yanmış odun parçaları bulundu. Olay yerine giden belediye aracı kuyunun suyunu boşaltınca iki kemik parçası bulundu. Aramaların savcılık nezaretinde yapılması için ara verildi. Kemikleri savcılığa teslim edecek aileler avukatları aracılığıyla kazı alanının genişletilmesi için dilekçe verecek.

Onlar daha çocuktu
Dargeçit Jandarma Komutanlığı, 2-6 Kasım 1995 tarihinde Davut Altınkaynak(13), Hikmet Kaya(24), Abdurrahman Coşkun(21), Abdullah Olcay(20), Mehmet Emin Aslan(19), Nedim Akyön(16) ve Seyhan Doğan’ı(14) ile Süleyman Seyhan(57) gözaltına aldı. Seyhan Doğan’ın 11 yaşındaki kardeşi Hazni Doğan da alınıp Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Dördüncü günün sonunda Hazni Doğan serbest bırakıldı ancak diğerlerinden haber çıkmadı. 3 Mart 1996’da Süleyman Seyhan’ın cesedi bir kuyuda, elleri arkadan bağlı, kafası koparılmış ve yanmış halde bulundu. İki gün sonra da İlçe Jandarma’da çalışan Uzman Çavuş Bilal Batırır kaybedilmişti.
Dosya ise kayıp 7 gencin PKK’ye katıldığı iddiası üzerine kapatılmıştı. İki gün sonra da İlçe Jandarma’da çalışan Uzman Çavuş Bilal Batırır, kaybedilmişti. Dargeçit Cumhuriyet Savcısı Şükrü Arslan geçen yıl yürüttüğü soruşturma kapsamında 6 altı asker hakkında „silahlı örgüt kurma, adam öldürme, öldürmeye azmettirme“ iddiasıyla hazırladığı fezlekeyi, 17 Kasım 2011’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermişti.

Jandarma komutanı emir verdi

Gizli Tanık, ifadesinde, 7 kişinin dönemin Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Tire ile Jandarma Komanda Tabur Komutanı Hurşit İlmen’in emriyle öldürüldüğünü, Korucu köyünde mağaraya atıldıklarını, olayın duyulması üzerine mağaradan çıkarılıp Boğazözü köyü yakınlarında gömüldüğünü anlatmıştı. Aynı tanık ayrıca Uzman Çavuş Bilal Batırır’ın da Seyhan’ın cesedinin yerini bildiğini, bu olaylardan rahatsız olup çevresinde söylediği için jandarma komutanlığının kazan dairesinde yakıldığını iddia etmişti.

Mezarsız gittiler
Dargeçit’te kaybedilen 7 kişininin aileleri ise yakınlarının akıbetini öğrenmek için yıllardır mücadele ediyor. Seyhan Doğan’ın annesi, oğlunu bulabilmek için her yolu denedi. Cumartesi Anneleri’nin sembol isimlerinden Asiye ana defalarca gözaltına alındı, baskı gördü.  Asiye Doğan, bu süreçte yakalandığı hastalığın ardından 2000 yılında yaşamını yitirdi. Ardından bayrağı devralan baba Ramazan Doğan da oğlunu aramaya devam etti. Oğlunun resmiyle her hafta eylemlerde yerini aldı alan baba geçirdiği kalp krizi sonucu 2010 yılında hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, kaybedilen çocuklarına ait mezar taşına sarılamadan hayata veda etti.

Tam bir vahşetti

Hazni Doğan ağabeyi Seyhan’dan bir gün sonra çobanlık yaparken gözaltına alındığını ve taburda işkenceye maruz kaldıklarını şöyle anlatıyor: “Tahtayla alnımıza vuruyorlardı. Çırılçıplak soydular. Bir odada ağabeyim Filistin askısındaydı. Çırılçıplaktı, mosmor olmuştu. Ağabeyimi indirdiler ve beni aldılar. Uyandığımda tabutun içindeydim. Tabutu dik koymuşlar. Bizi tuvalete götürdüler. Tuvaletteyken askerler geliyor, gelen dövüyor, giden dövüyor. Hemen yan tuvalette, cesedi yakılan Süleyman Seyhan da vardı. Bir gün kaldık. Sonra bizi nezarethaneye getirdiler. Bir daha ağabeyimi görmedim. Bir vahşetti; elektrik, su, askı…”
Hazni Doğan, kaybedilen Uzman Çavuş Bilal Batırır’ın daha önce ağabeyi Seyhan’ı bir kez vurulmaktan kurtardığını da belirtti.

 HABER MERKEZİ




6 aydır DNA sonucunu bekliyorlar

Yıllardır kayıp yakınlarının akıbetini öğrenmeye çalışan aileler, mezarlarını hatta kemiklerini de bulsalar yaşadıkları trajedi sona ermiyor. Çemişgezek’te Ağustos ayında yapılan toplu mezarda 15 kişinin kemiklerine ulaşıldı ancak aileler 6 aydır DNA test sonuçlarını bekliyor. Dersim’in Çemişgezek İlçesi’nde 11 Nisan 1997 tarihinde Aliboğazı kırsalında çıkan çatışmada yaşamını yitiren ve toplu mezarda gömülen 24 gerillanın içinde yer aldığı belirtilen HPG’li Hüsnü Yıldız’ın ailesi 6 aydır DNA sonucunu bekliyor.  Yıldız ailesi, 6 ay önce Adli Tıp Kurumu’ndan DNA testi yaptırmasına rağmen, sonuçlar  halen açıklanmadı. Toplu mezar, Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı üzerine 12 Ağustos 2011 tarihinde açıldı.  Çemişgezek Jandarma Karakolu’nun bahçesinin tel örgülerinin dibinde yapılan kazı çalışmasında 15 kişiye ait kemikler bulundu. Mezarda yakınlarının olduğunu düşünen aileler, DNA testi için kan örnekleri verdi. Kemikler ve kan örnekleri, testlerin yapılması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Kemiklerin bulunmasının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen sonuçları açıklanmadı. En son Adli Tıp Kurumu, Yıldız ailesinin Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukatlarına, „15 gün sonra sonuçlar açıklanacak“ dedi. Yıldız ailesi hala şimdi sonuçları bekliyor.


Mezarı ölüm orucu açtırdı
Toplu mezarı açtıran ise, kardeşinin cenazesinin toplu mezarda bulunduğunu düşünen Hüsnü Yıldız’ın Dersim’de yaptığı ölüm orucu eylemi oldu. TAYAD’lı ailelerin desteğiyle kurduğu çadırda, 10 Haziran’da açlık grevine başlayan 47 yaşındaki Hüsnü Yıldız, 46. gününde eylemini ölüm orucuna çevirdi. Yaz sıcağında eylemini sürdüren Yıldız’a, 75 yaşındaki annesi Sakine Yıldız da destek verdi.


ANF/İSTANBUL


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.