Keşke hafızamdan silsem, diyorum

Zîwêr Şêxo

Zîwêr Şêxo

  •  Şengal işgali sırasında Êzîdîlerin yardımına Rojava'dan koşan Zîwêr Şêxo, reva görülenleri asla unutmayacağını belirterek, şöyle devam etti: "Ancak şimdi bile keşke gücüm yetse de o zaman tanıklık ettiğim her şeyi hafızamdan silsem, diyorum. Bazı annelerin kucağında ölmüş çocukları vardı ama öldüğüne inanmıyordu. Çok şeye tanıklık ettik..." 

 

HPG ve YPG’nin müdahalesiyle soykırımın önüne geçildiğini ifade eden Zîwêr Şêxo, "KDP yaptığı ihanetten, karanlık tarihinden utanacağına ve gelip bu halktan özür dileyeceğine aynı şeyi yapmaya devam ediyor. Halen kimse bunun hesabını vermedi” diye konuştu. 

DAİŞ'in 3 Ağustos 2014'te Şengal'i işgal saldırısı ve katliamı sırasında göç yoluna düşen on binlerce Êzîdî, HPG'li bir grubun açtığı koridorla hayata tutunabildi. Yaşam koridoru açıldıktan sonra Êzîdîlerin yardımına koşanlardan birisi de Kuzey-Doğu Suriye’nin Cizîrê Kantonu Anayasa Meclisi Üyesi Zîwer Şêxo'ydu. Şêxo, YPG ve YPJ’lilerin de desteğiyle açılan koridorda yüzlerce Êzîdînin güvenli bir şekilde Kuzey-Doğu Suriye tarafına geçmesini sağladı. Şêxo, o dönemde yaşananları MA'ya anlattı. Yaşlı bir Êzîdînin televizyona çıkan konuşmasından etkilenerek yardıma koştuğunu aktaran Şêxo, "Konuşmasında çocuk, yaşlı ve kadınların Şengal Dağı'na çıktığını, ancak herhangi bir yardımın kendilerine yapılmadığını söyledi. 'Eğer Êzîdîlerin bu çığlığına ses vermeseniz yarın hesap vereceksiniz' diyordu. Bu konuşması benim için çok anlamlıydı. Çok etkisinde kaldım ve bir şeyler yapmak için kardeşimle birlikte Qamişlo’da arkadaşlarımızla görüştük” dedi.

Yaralarını sarıyorduk

İnsani görevini yerine getirmek için yola koyulduğunu söyleyen Şêxo, şöyle devam etti: "Her geçen gün Rojaya’ya gelen Şengallilerin sayısında artış yaşandı. Ben ve kardeşim de Heyva Sor’a yardım etmeye gittik. İki gün boyunca hiç durmadan yürüyen ve ayaklarında yaralar oluşanlar vardı. Ayaklarının altı yaralanmış ve kemikleri çıkmıştı. Doktor bize nasıl tedavi etmemizi gösteriyordu ve biz de ona göre yaralarını sarıyorduk." diye kaydetti.

Şengal Dağı'na ulaştık

 Bir süre sonra bir Şengal’e gidecek gruba katıldığını belirten Şêxo, şunları paylaştı: "Yolculuk esnasında canını kurtarma derdinde olan yüzlerce kişiyle karşılaştık. O görüntüleri gözlerimizle gördük. Gittiğimiz günden önce YPG ve YPJ tarafından insani yaşam koridoru açılmıştı. Biz de oradan Şengal Dağı'na ulaşana kadar gün battı. Daha sonra o acıklı görüntüyle karşılaştım. Bir toplum yolunu bilmediği bir yerde sıkışmıştı. İnsanlar yalın ayakla yürüyerek kendilerini kurtarmaya çalışıyordu. Orada HPG’liler bir toplantı yaptı ve ‘insanlar ne kadar buradan çıkıp kendini kurtarsa o kadar iyidir, çünkü DAİŞ’in ne plan yaptığını bilmiyoruz. Irak güçleri de çok yüklü miktarda silahı onların elinde bırakmış. DAİŞ hangi taraftan katliam yapacak bilmiyoruz’ denildi. Bundan dolayı dağı korumak ve olası bir katliamın önüne geçmek için tedbirlerini aldılar. Daha sonra biz Rojava ile irtibata geçtik ve onlara, ‘Orada ne kadar araç varsa gönderin, koridor açıldı’ dedik. Araçlar gönderildi. Ardından yurttaşları o araçlara bindirip Rojava’ya götürüyorduk.” 

Sadece PKK'ye inanıyorlardı

 50 aracın sorumluluğunu aldığını aktaran Şêxo, şöyle devam etti: "O araçların hepsi tıklım tıklım doluydu. 50 araçta binden fazla insanın olduğunu tahmin ediyorum. Saat 5-6 gibi Rimelan’ya ulaştık. Biz bir grubu alıp götürüyorduk. Daha sonra da Rojava'daki araçları kendimizle getiriyorduk. İnsanın kendi halkına zor zamanda yardım etmesi gurur vericidir. Ancak şimdi bile keşke gücüm yetse de o zaman tanıklık ettiğim her şeyi hafızamda silsem, diyorum. Bazı annelerin kucağında ölmüş çocukları vardı ama onlar çocuklarının öldüğüne inanmıyordu. Çok şeye tanıklık ettik. Şengal Dağı'na halkı araçlara bindirmek için gittiğimizde bize, ‘Siz kimsiniz?’ diyorlardı. Bizi tanımıyorlardı. Bize, ‘Siz PKK misiniz?’ diye soruyorlardı, çünkü sadece PKK’ye inanıyorlardı. Biz de bir PKK üyesi olarak kendimizi tanıttık. Daha sonra bize inandılar ve güvendiler, çünkü araçlara binmekten korkuyorlardı."

KDP olanlardan sorumlu

 Onlara reva görülünleri asla unutmayacağını söyleyen Şêxo, katledilen her Êzîdî’den KDP’nin sorumlu olduğunu kaydetti. Şêxo, "Şengal’de çok acı görüntüler vardı. Tarihte hiç kimsenin kendi halkına bunu yaptığına inanmıyorum. Bu yüzden Êzîdîler onlara güvenmedi. Çok açık bir şekilde ‘Barzani bizi sattı’ diyorlardı. Yaralı bir şekilde silahıyla Rojava’ya giden Êzîdî gençler, oraya varınca silahlarını bırakıp, ‘artık ihtiyacımız yok’ deyip veriyorlardı. Güvenli yere geçtiklerinde silahlarını gönderiyorlardı. Kısa bir süre sonra Êzîdî gençlerin askeri elbise giyip silahlandıklarını gördük. Bu görüntüyü gördüğümde bana büyük bir umut oldu. Bu teslimiyetten ve kaçıştan direnişi yaratıyordu. YBŞ ve YJŞ güçleri bu ilk gruplardan oluşturuldu. Sloganlar atıp bölgeye geçiyorlardı” şeklinde konuştu. 

Hesap vermediler

 HPG ve YPG’nin müdahalesiyle soykırımın önüne geçildiğini ifade eden Şêxo, müdahale olmaması halinde Şengalilerin açlıktan ve susuzluktan öleceğini söyledi. Şêxo, şunları ekledi: "Ben 5-6 gün orada çalıştım. Sadece sıcak su içiyorduk. Êzîdîleri Rojava’ya bırakıp döndüğümüzde ise sadece birkaç bisküvi alır yerdik. Bugün KDP yaptığı ihanetten, karanlık tarihinden utanacağına ve gelip bu halktan özür dileyeceğine aynı şeyi yapmaya devam ediyor. Halen kimse bunun hesabını vermedi.”  ŞENGAL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.