Kimse kalemimizi bükemez
Kadın Haberleri —
- Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Roza Metina, "Kimse Özgür Basın’ın kalemini bükemez. O kalem her daim gerçekleri yazmaya devam edecek" dedi.
Kadın gazetecilerin çatısı Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), tüm baskılara rağmen örgütlülüğünü daha da büyütmeyi hedefliyor.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), 6 yıl önce 3 Mayıs 2017’de Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde kuruldu. Kadın gazetecilerin MKGP çatısı altında buluşması, Kurdistan ve Türkiye’de bir ilki teşkil ediyor. Platform kurulduğu günden bu yana tutsak kadın gazeteciler için kampanyalar, habercilik atölyeleri, eylem ve etkinlikler düzenliyor; üç aylık ve yıllık hak ihlalleri raporları hazırlıyor.
Ninnews'ten Nişmiye Güler'e konuşan Platform Sözcüsü Roza Metina, 15 Temmuz 2016'daki devlet içi çatışma sonrası Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile birçok basın kurumunun kapatıldığını anımsatarak, “O süreçte hem kadın hareketi hem de Özgür Basın üzerinde büyük bir baskı vardı. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu tam da o nedenle kuruldu. Çatısı altında kadın gazeteciler bir araya geldi ve dayanıştı. Sadece Kürt kadın gazetecilerin değil, tüm dünya kadınlarının da sesi oldu aslında, çünkü kurulduğunda tüm kadın gazetecilerin haklarının savunulması esas alındı” dedi.
Eril ve tekçi zihniyete karşı
Eril siyaset ve medya diline karşı olduklarını belirten Roza Metina, tekçi zihniyeti reddetiklerini vurguladı. Bugüne kadar pek çok kampanya yaptıklarını, yine dijital medya üzerinden programlarla kadın gazetecilere ulaştıklarını kaydeden Roza Metina, şöyle devam etti: “Üç ayda bir kadın gazetecilere dönük hak ihlali raporu hazırlıyoruz. Bu raporla kadın gazetecilere dönük hak ihlallerine dikkat çekiyoruz. Yine kadın gazetecilerin emeklerini de ön plana çıkarıyor diyebiliriz. Yaptığımız programlarda da var olan sistemin kadınlara ve gazetecilere dönük sistematik baskısına dikkat çekiyoruz. Ana akım medyanın eril ve tekçi zihniyetine karşı dijital medyada kadın gazetecilerin seslerini duyurmak ve mücadeleyi öne çıkarmaya çalışıyoruz.”
Sistemin dil ve anlayışının reddi
Roza metina, Kürt kadınların sistemin dil ve anlayışına karşı daha çok Özgür Basın çatısı altında, Özgür Basın’ın tarihsel mirasına sahip çıkarak çalıştığını söyledi. Türkiye ve Kurdistan’da gazetecilerin özgürce çalışamadığının altını çizen Roza Metina, şunları söyledi: “Sistem, basını kontrol mekanizması, çıkarlarını korumak amacıyla kullanıyor. Bu yüzden her geçen gün gazetecilere sahayı daraltmaya çalışıyorlar. Bu da toplumun sesinin bastırılması anlamına geliyor. Kadın gazeteciler sahaya çıktıklarında fiziki ve psikolojik her türlü şiddetle yüz yüze kalıyor. Buna karşı alanlarda ciddi bir mücadele var. Bunu 25 Ekim’de Ankara’da yapılan operasyonda gördük. Arkadaşlarımız üzerinden ‘başınızı eğeriz ve siz işinizi özgürce yapamayacaksınız. Siz sadece bizim çıkarımızın sözcülüğünü yapmalısınız’ mesajı verilmek istendi ama kadın arkadaşlarımız verdikleri mesajlarda baş eğmediklerini, meslektaşlarının kaleminin yerde kalmayacağını belirtti. Bugün Türkiye ve Kurdistan’da kadın gazeteciler tüm baskılara rağmen büyük bir direniş ortaya koyuyor.”
17 kadın gazeteci tutsak
17 kadın gazetecinin tutsak bulunduğunu fakat Amed merkezli 25 Nisan’da gerçekleşen siyasi soykırım operasyonuyla bu sayının arttığını belirten Roza Metina, “Bir ülkede kimlik ve dil mücadelesi veren kişilerin bu kadar cezaevlerinde olması, o ülkede demokrasi sorunu olduğu anlamına geliyor. Çok büyük demokrasi ve Kürt sorunu var. Bu meseleler çözümsüzlüğe götürülmek için Özgür Basın’a dönük baskı büyük. Yine 14 Mayıs seçimlerine doğru gidiyoruz. Bu tarihsel kritik bir seçim olacak. Bu toprakların kaderi belirlenecek. AKP-MHP iktidarı seçimlerden başarıyla çıkmak, seçimlerdeki kirli oyunların ortaya çıkmaması için Özgür Basın’a saldırıyor. Tabi bu saldırılar sadece seçimle de bağlantılı değil. Özgür Basın’a saldırı Kürt kimliğine ve haber alma hakkına saldırıdır. Saldırıların tek nedeni yok. Kadın ve toplum kazanımlarına da saldırıdır” şeklinde konuştu.
Haberlerinden dolayı suçlanıyorlar
Tutuklu gazetecilere yaptıkları haberlerin suçlama olarak yöneltildiğine dikkat çeken Roza Metina, Amed ve Ankara merkezli yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan 25 gazetecinin iddianamelerini örnek gösterdi. 28 Nisan’da gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun 15 saat boyunca kelepçeyle bekletilmesini anımsatan Roza Metina, gazetecilere bununla mesaj verilmek istediğini söyledi. Roza Metina, “Türkiye, İran ve Afganistan’da aynı zihniyet var. Bugün dünyada ve Ortadoğu’da ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla kadınların alanlarda olduğunu görüyoruz. Buna Kürt kadınlar öncülük etti. İşte o dönem İran’da katledilen Jîna Emînî’nin haberini yapan kadın gazeteci hedef gösterildi, tutuklanıp yargılandı. Afganistan’da Taliban kadın gazetecileri tutukluyor. Kadın radyosu kapatıldı. Buralarda zihniyet aynı zihniyet.”
Dünya kadınlarını da etkiledi
Platformun toplum ve medya üzerinde de etkileri olduğunu dile getiren Roza Metina, erkek medya dili ile mücadele ettiklerini ve bunun belirli bir aşama kaydettiğini söyledi. Kadın gazetecilere dönük bakış açısında değişimler yarattıklarını ifade eden Roza Metina, bunun dünya kadınlarına da etkisi olduğunu belirterek, tutsak Jinnews Haber Müdürü Safiye Alağaş’a, El Kaide saldırısında yaşamını yitiren İtalyan gazeteci Maria Grazia Cutuli adına 2019’da verilen ödüle layık görülmesi örneğini verdi.
Kimse kalemimizi bükemez
3 Mayıs’ın Özgür Basın’ın direniş günü olduğunu kaydeden Roza Metina, bugünün tutsak edilen tüm gazetecilerin özgürlük günü olması temennisinde bulundu. Roza Metina, “Yola çıkarken ‘erkekler ne der diye düşünmeden’ yola çıktık. Özgür iradeyle haberlerimizi yapacağımızı ve eril medya diliyle mücadele edeceğimizi söyledik. Bu iddiamız sürüyor. Kimse Özgür Basın’ın kalemini bükemez, sözümüzü de yineliyoruz. O kalem her daim gerçekleri yazmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde örgütlülüğü ve dayanışmayı daha da büyüteceğiz" dedi. AMED