Kirmanckî şarkıyla başkalaşan bir Hollandalı sanatçının öyküsü

Hollandalı genç sanatçı Nadia Visser, “Müziklerimizi ve duygularımızı iyi bir şekilde ifade etmek benim için önemli, bu şekilde sadece Kürtlere değil, dünyanın geri kalanına da hitap edebiliriz” diyor.
Londra’da 15. Britanya Zilan Kürt Kadın Festivali kapsamında sahne alan Hollandalı genç sanatçı Nadia Visser Kürtçe şarkıları ile dinleyenleri adeta büyülemişti. ‘Herediya (Kızmak)’ isimli Dimlî/Kirmanckî şarkı ile Kürtler tarafından tanınmaya başlayan sanatçı Visser ile Kürtçe müziğe yolculuğu ve müzikal planlarına dair sohbet ettik.
“Tam olarak ne zaman müziğe başladığım konusunda hiçbir fikrim yok, sanırım müzikten hep keyif aldım” diyen Visser, “12 yaşındayken yabancı müziğe ilgi duymaya başladığını ve Fransızca öğretmeninin sınıfta sıklıkla Fransızca müziği dinlemeye izin verdi” diyor.
İlk deneyimim benim için çok özeldi
Nadia Visser, müziğe başlama serüvenini katıldığı Music Generations (Müzik Nesilleri) adlı bir projeyle başladığına dikkat çekerek, Dimlî/Kirmancî stran söylemeye nasıl başladığını ise şu sözlerle anlatıyor: “1996 yılında Hollanda’nın güneyindeki Belçika sınırına yakın küçük bir şehirde doğdum. Yaşamımı şimdiye kadar burada geçirdim. 14 yaşımdayken ‘Müzik nesilleri’ projesinde yer aldım. Bu projenin amacı, farklı kültürlerden ve farklı nesillerden insanları bir araya getirmekti. Metin Kahraman ve Ahmet Aslan ile müzik yapmak üzere iki hafta geçireceğimiz yaklaşık 20 kişilik gruba katılmam istendi. Kahraman ve Aslan’ın isimlerini daha önce hiç duymamıştım.” Visser, “Batı Avrupa’yı terk ettiğim bu ilk deneyimiM, benim için çok özel oldu” diyor.
‘Beş senede birçok kez Dersim’i ziyaret ettim’
“Dersim’e olan yolculuğunu ve halkın Dimlî/Kirmanckî türkülerini dinlerken ve söylerken ki hissettiği tutku, beni bu dile çekti” diyen Visser, şöyle devam ediyor: “Dersim’de katıldığım konserdeki sanatçılar ve yerel halkın Kürtçe şarkıları söylerken ki, hissettiği tutku beni Kirmanckî öğrenmeye ve söylemeye çekti. Hollanda’ya döndüğümüzde küçük bir etkinlikte Ahmet Aslan ile ‘Herediya’ şarkısını söyledik, annem bir videoya kaydetti ve daha sonra youtube yükledi. Ondan sonra her şey hızla ilerlemeye başladı. İnsanlar giderek bana ilgi göstermeye başladı. Bunun karşılığında ben de onların kültürleri-müzikleri hakkında daha fazla araştırma yapmaya başladım. Bu şekilde Kirmanckî-Kurmanci şarkı söylemeye devam ettim. Bu güzel dilde şarkı söylemeye başladığımdan bu yana, yani beş sene içinde birçok kez Dersim’i ziyaret ettim. Bir Kürt ile evlendim, Bakurê Kürdistan’da birkaç şehre yolculuk yaptım ve Başûrê Kürdistan’da da bulundum.”
‘Çekici deneyimler yaratmak için çabalıyorum’
Profesyonel olarak ne zaman stran söylemeye başladığını sorduğumuzda ise, Hollandalı sanatçı şu cevabı veriyor: “Profesyonel olup olmadığımdan emin değilim. Profesyonel olduğunu belirtmenin her zaman söylemesi çok zor bir şey olduğunu düşünürüm. Şan dersleri aldım ancak konservatuarda eğitim görmedim. Ara ara konserler veriyorum ancak aynı zamanda full time bir işim de var. Eğer profesyonellik niyet ile ilgili ise, profesyonel sayıldığımı düşünüyorum. Sürekli olarak daha iyi olmak ve dinleyiciler için daha ilgi çekici deneyimler yaratmak için çabalıyorum.”
‘Müziğime dair çok tutkulu ve duygusal biriyim’
Hollandalı sanatçı Nadia Visser, yeni albüm, konser gibi gelecekteki planlamalarını ise şöyle anlatıyor: “Kaydedilmeye hazır bazı şarkılarım var. Şu anda çalışmak için doğru insanları arıyorum. Müziğime dair çok tutkulu ve duygusal biriyim, bu yüzden beni ve müziğime dair, niyeti anlayabilen birine ihtiyacım var. Geçen yıl epeyce taşındığımdan dolayı, pek fazla şey yapamadım. İleride daha fazla konser vermeyi çok isterim. Şimdi Berlin’de yaşıyorum ve doğru enerji ile bir ekibi bir araya getirmek için çalışıyorum. Müziklerimizi ve duygularımızı iyi bir şekilde ifade etmek benim için önemli, bu şekilde sadece Kürtlere değil, dünyanın geri kalanına da hitap edebiliriz. Bu nedenle, Kürt olmayan dostlarıma performanslarımla ilgili geri bildirimde bulunmalarını sık sık istiyorum. ‘Hollandalı kız Kirmanckî-Kurmanci söylüyor’ şeklinde enteresan bir fenomen olarak başladım ve şimdi kendimi bir dünya müziği şarkıcısı olarak kanıtlamak istiyorum.
