Kolber: Bir hayat 20 dolar

Dünya Haberleri —

Rojhilat sınırında Kolberler

Rojhilat sınırında Kolberler

  • Rojhilat ve Başûrê Kurdistan’ın dağ geçitlerinden sırtlarında taşıdıkları yük ile İran’ın yeni zengin sınıfına lüks hayat sunan Kolberler, sefer başına 20 dolar alıyor. Yol hatlarında İran ordusu, uçurumlar, kar fırtınası ve ansızın karşılarında belirecek ölüm var. 
  • Al-Majalla Dergisi, sınır hattında işsiz bırakılan, yüksek öğrenim görmüş Kolberlik yapmak zorunda kalan Kürt gençleri ile görüştü. “Başka bir iş ya da herhangi bir iş olsaydı, Kolber olmazdık” diyen Rafand ailesi ile her yolculuk öncesi vedalaşıyor. 

Londra merkezli Al-Majalla dergisi Rojhilatê Kurdistan ile Başûrê Kurdistan arasında ticari mal taşıyan Kolberler ile ilgili geniş bir rapor yayınladı. İnsan hakları örgütlerinin ve Kolber ailelerinin görüşlerine yer verilen raporda, İran’ın umarsız bir biçimde Kolber öldürmeye devam ettiği detaylandırılıyor.  İranlı insan hakları örgütleri sınırın her iki tarafında ‘Kolber’ olarak bilinen nakliyeciler arasında ölümlerin, Fars yılının ilk yarısında (21 Mart- 21 Eylül) İran sınırında güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu 85’e ulaştığını açıkladı. Çoğunluğu yüksek öğrenim görmüş, işsiz bırakılmış genç Kürtlerden oluşan Kolberlerin her yolculuğu 20-30 dolar karşılığı gerçekleşiyor. 
Irak ve İran sınırı olarak kabul edilen Kurdistan’ın bölündüğü hat boyunca on yılladır süren ölümlerin bir devlet politikası olarak süre geldiğine dikkat çeken Al Majalla’dan Rüstem Mahmud haberinde, “Mağdurların sayısı binlerle ifade ediliyor. Resmi olmayan istatistiklere göre 60 binden fazla kişinin yaptığı tahmin edilen ve Kürtçede ‘mal taşıyıcıları’ anlamına gelen Kolber sırtla yük taşıyor. Irak’tan hareket ederek, iki ülke arasındaki engebeli dağ geçitlerinden İran’ın içlerine kadar 30 kilometreden fazla bir mesafeyi yükleriyle yürümek zorundalar” tanımlaması yapıyor. 

Hedef gözetip Kürt katlediyorlar
İran Pastarlarının hedef gözeterek gerçekleştirdikleri silahlı saldırılarda yaşanan Kolber ölümlerinin bilinçli bir uygulama oluğuna dikkat çeken Al-Majalla, “insan hakları örgütleri ve sivil aktivistler, genel olarak İranlılar ve özel olarak Kürtler, bu sınıf işçilere karşı her gün yaşananlardan İranlı yetkilileri sorumlu tutuyor” diyor. “Kolberler üzerine doğrudan ateş açılırken, İran güçleri de herhangi bir uyarı veya ateş açılma ihtimaline dair önceden uyarı olmaksızın, öldürmek kastıyla ateş ediyor” Al Majalla’nın haberinin en vurgulu noktalarından.

İşsizlik ve ölümcül yol
İranlı insan hakları örgütleri Kolber ölümlerinin İranlı yetkililerin Kürtleri sindirmek amacıyla yaptığı bilinçli bir politika olduğunda hemfikir. Hangeh Bezal bölgesinde İran sınır güçlerinin saldırısına uğrayan, otuzlu yaşlardaki Kolber Hamid Farajpour’un hikayesine yer veren dergi haberinde, iki gün önce gerçekleşen saldırıda yaralandığını aktardı. Farajpour, İran sınır muhafızlarının kendisine doğrudan ateş açtığını ve kendisiyle birlikte aynı gruptan üç kişinin daha yaralandığını, birinin durumunun ise halen kritik olduğunu aktardı. 

Eğitim düzeyi yüksek ama ayrımcılık var 
Al-Majalla’nın edindiği bilgilere göre orta düzeyde eğitime sahip, üç çocuk babası olan Farajpour, yakınlardaki Saqiz ve Kirmanşan şehirlerinde iş bulamayınca birkaç yıldan beri Kolber olarak çalışıyor. Farajpour, kuraklık ve yerel yetkililerin tarım ekonomisine ilgisinin azalması nedeniyle köydeki çiftçiliğin kendilerine yetmez duruma geldiğini bu nedenle köyünden onlarca kişiyle birlikte Kolberlik yaptığını anlattı.
Yüksek eğitim sahibi ancak işsiz Kürt Kolberlerin istatistiklere göre yüzde 8’i birkaç yıl içinde ölüyor ya da yaralanıyor. Sınırda Kolberler ile görüşen Al-Majalla, “Çoğunluğu, makul bir eğitim düzeyine sahip ve önemli bir kısmı, orta düzey mesleki enstitüleri ve hatta üniversite bölümlerini tamamlamış durumda. Hepsi batı İran’daki kırsal Kürt ortamından geliyor ya da o dönemde İran rejimi ile İranlı Kürt partileri arasında savaşın yaşandığı 1980'lerin başından bu yana büyük şehirlere doğru yerlerinden edilmiş ailelerinden geliyor. Kolberler, sıklıkla trajik bir kaderle karşı karşıya. Son birkaç yılda yüzde 8’i öldürüldü veya yaralandı.”