Kurdistan ve Türkiye'den kısa kısa

.

.

  • Tarımı değil, göçü teşvik
  • Çiftçinin borcu yüzde 113 arttı
  • İşçi cinayetlerinin yüzde 12’si mevsimlik
  • Tek adam, dört kat borç
  • Meclis yarın açılıyor
Vedat Yıldırım - Tahsin Durmaz

Tarımı değil, göçü teşvik

Tarım üzerinde kirli politikaların yürütüldüğünü, ancak buna karşı üretmek için direndiklerini belirten Hewaglı çiftçiler, göçün teşvik edidiğini söyledi.

Seçimlerin ardından döviz kurundaki artışla gelen zamlar, ürettiklerini satamayan çiftçilerin yaşadıkları ekonomik krizi derinleştirdi. Mazotun, gübrenin, tohumun fiyatlarındaki artışa bir de yaşanan iklim değişikliği, tarım arazilerinin tarım dışı kullanılması, çiftçileri üretemez duruma getirdi. Riha’nın Hewag (Bozova) ilçesine bağlı Cewsaq (Kargılı) Mahallesi’nde bu şartlara rağmen üretim yapmayı sürdüren çiftçiler, tarımın bitme noktasında olduğunu söyledi.

Mahallede 15 yıldır çiftçilik yapan Vedat Yıldırım (30), çiftçiler arasında bir birlik sağlanmadığını, kota sorunu ve çiftçilerin iletişimsizliğinin ürünün elde kalmasına neden olduğunu söyledi. Yaşadıkları sıkıntılar sebebiyle her sene bir önceki seneye göre ürün çeşitliliğini azalttıklarını kaydeden Yıldırım, geçen sene ektiği pamuğu zarar ettiği için bu sene ekemediğini dile getirdi. Yıldırım, “Bu sene karpuz ektik ama böyle giderse onu da seneye ekemeyeceğiz. Geçen yıllarda bir tarla için harcadığımız para 40-50 bin TL arası iken, bu yıl 100-150 bin TL masraf çıkıyor. Ektiğimiz şey bizi doyurmuyor” dedi. 

İktidarın tarım üretimini engelleyen bir politika yürüttüğünü belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Giderek çiftçiliği terk etmeye zorlanıyoruz. Gençler tarım yapamıyor. Çiftçiliğe ilk başladığım yıllar 30’a yakın akranım da benle çiftçilik yapıyordu. Bugün 2-3 kişi kaldık. Çiftçilikte umut kalmadı. Bazen biz de bu kadar maddi sıkıntı içerisinde, ‘Acaba gitsem mi?’ diye düşünüyoruz. Ancak burada çiftçilikte ısrar ederek, aslında bir direniş sergiliyoruz. Bir mücadele veriyoruz. Topraklarımızı terk etmememiz gerekiyor. Devletin desteği dışında çiftçiler olarak bizim bir alternatif oluşturmamız gerekiyor. Çiftçiler olarak birlik olup bir kooperatif kurmamız şart.” 

Son yıllarda çiftçinin problemlerini çözmeye dönük bir tarım politikası olmadığını ifade eden Tahsin Durmaz ise tarım politikalarının siyasi politikalardan bağımsız gelişmediğine dikkat çekti. Durmaz, bu durumu “Burada tarım üzerinden kirli bir politika yürütülüyor. Bu topraklar üzerinde yaşayan insanları kendilerine muhtaç etmek ve bunu kabul etmeyenlerin ise burayı terk etmesini sağlayacak bir politika bu” diye tanımladı. MA/URFA

 

*****

Çiftçinin borcu yüzde 113 arttı

Çiftçinin bankalara olan borcunda yüzde 113 artış oldu.

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nun CHP'li üyesi Ömer Fethi Gürer, tarım sektörünün 2022 ve 2023'ün Nisan ayları arasında bankalara olan borç tutarının yüzde 113 arttığını söyledi. Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Tarım sektörünün Nisan 2022'de bankalara olan borcu 194 milyar 701 milyon iken Nisan 2023'te 415 milyar 513 milyon TL'ye çıktı. Tarımsal desteklemelerde ise 2023 yılı için bütçeden 54 milyar ayrıldığı açıklandı. Bu rakam da yıl sonunda açıklanacak olan 'milli gelir'in yüzde 1’inden çok çok aşağıda kalacağı görülmektedir. Çiftçi yeterli destek alamazken diğer taraftan çiftçinin bankalara olan borcunda yüzde 113 artış gerçekleşti. Tarımsal desteklemeler yetersiz kaldıkça çiftçilerin bankalara olan borçları da artıyor" dedi.

150 milyar yerine 29 milyar

Tarım Kanunu'nun 21. Maddesi'nde: "Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz" şeklinde açıkça belirtildiğini hatırlatan Gürer, şöyle devam etti: "2022'deki gayrisafi milli hasılamız 15 trilyon 6 milyon TL olarak gerçekleşti. Yüzde 1'i ise 150 milyar 65 milyon TL yapmaktadır. Peki, çiftçimize ne kadar destek verildi? 29 milyar TL. Yani çiftçimizin 2022'de 131 milyar TL alacağı yok sayıldı. 2023’te de çiftçiye hak ettiği destek verilmedi."

Çiftçilere yeterli destek verilmediğinin somut örneğinin, her geçen gün çiftçi borçlarının artması olduğunu kaydeden Gürer, şunları ekledi: "Çiftçilerin içinde bulunduğu maddi imkânsızlıkların aşılması için çiftçilerin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine olan kredi borç faizlerinin silinmesi gereklidir. 27. dönemde Kanun Teklifi verdim. AKP, bu bağlamda duyarsız kalarak teklifimizin Meclis Genel Kurulu'na taşınmasına destek olmadı. Bir an önce çiftçilerimizi rahatlatacak düzenlemeler yapılmalıdır.” NİĞDE

 

*****

İşçi cinayetlerinin yüzde 12’si mevsimlik

İSİG Meclisi raporlarına göre; yıllık işçi cinayetlerinin en az yüzde 12’si mevsimlik tarım işçilerinden oluşuyor.

İSİG Meclisi İstanbul Koordinasyonu Üyesi Gökhan Turan, BirGün'den Dilan Esen'e yaptığı açıklamada, devlet işletmeleri de dahil tarım sektöründeki açığın mevsimlik işçilikle sağlandığını hatırlattı.

Turan, şunları paylaştı: “Kırdan kente göç fark edilmeyen bir dönüşümü de ortaya çıkarmıştır. Ortaklık, yarıya verme gibi dönüşümler de devlet destekli kredilerin adaletsiz dağıtımı da bir faktör. Mevsimlik işçi çoğunlukla Güneydoğu‘dan ülkenin her yönünü birkaç ay çalışmak için göç eden işçi kitlesidir. İSİG Meclisi raporları incelendiğinde yıllık ölümlerin en az yüzde 12’si mevsimlik tarım işçilerinden oluşmaktadır. Genelde trafik kazası şeklinde kayıt alınan iş cinayetleri hakkında devlet otoritesi denetim mekanizmasını ortaya koymaktadır. Denetimden çok uzak bu sistemde çalışan işçilerin parasının olmadığı kazanılan ücretle ödendiği unutulmamalı. Mevsimlik tarım işçilerinin sorunları ulaşımda başlar, çalışma yerine gitmek, kalacak yer, sağlık, beslenme, okul ihtiyacı, sosyal hayat gibi devam eder. Çocuklar okuma hakları ellerinden alınan taze canlar. Aileye katkı için çalıştırılırlar. Bünyelerinin el vermeyeceği yüklerin altında fiziki zorlanmaya maruz kalırlar.” İSTANBUL

 

*****

Tek adam, dört kat borç

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiği günden bu yana devletin borç yükü, dört kattan fazla arttı.

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre 2018'de kamu brüt borç yükünün 665 milyar lirası iç borçlar, 505.1 milyar lirası da dış borçlardan oluşuyordu. 2023'e gelindiğinde yaklaşık borcun 2.6 trilyon lirası iç, 2.4 milyar lirası dış borçlardan oluştu. Dış borçların daha yüksek artması yeni borçlardan çok kur artışlarından kaynaklandı. Aynı dönemde Merkez Bankası'nın brüt borcu da 426 milyar liradan 915 milyon liraya yükseldi. Bu dönemde merkezi yönetimin iç borç yükü de 586 milyar lira seviyesinden dört kat artışla 2 milyar 348 milyar lirayı aştı. Aynı şekilde merkezi yönetimin dış borç stoku da 91 milyar dolardan 117 milyar dolara yükseldi. Üstelik iç borçların faiz ve TL yapısı da bozuldu.

Yeni sistemde kamunun uluslararası kuruluşlardan sağladığı krediler sadece yüzde 17 oranında artarak 22 milyar dolardan 25.8 milyar dolara çıkarken Hazine'nin tahvil yoluyla yaptığı dış borçlanmalar, yüzde 32 artışla 69.2 milyar dolardan 91.5 milyar dolara yükseldi. Kredi musluklarının kesilmesi nedeniyle kredilerin dış borç stoku içindeki payı 5 yılda yüzde 24.1'den yüzde 22'ye geriledi, Hazine'nin tahvil borçlanmalarının payı yüzde 75.9'dan yüzde 78'e çıktı.

385 milyar faize

Merkezi yönetim, Mart'a kadar 299 milyar TL faiz ödeyecek. Önümüzdeki bir yılda ödenecek faiz ise 384.5 milyar lirayı bulacak. Önümüzdeki bir yılda kamunun ödeyeceği iç borç anapara ve faiz tutarı ise 982 milyar lirayı aşacak.

Kamu sektörü brüt borç stoku içinde kısa vadeli borç 5 yılda yüzde 60 artarken uzun vadeli borç stokundaki artış yüzde 34.5 düzeyinde kaldı. Özel sektör de bu dönemde dışarıdan borç bulamadığı için net borç ödeyici oldu. Üstelik kısa vadeli borçları 66.4 milyar dolardan 88.3 milyar dolara yükseldi. Uzun vadeli borçları ise 210.3 milyar dolardan 150 milyar dolara geriledi. ANKARA

 

*****

Meclis yarın açılıyor

Memur ve emekli maaşı düzenlemesi, anayasa değişikliği, kira artışlarında yüzde 25 sınırının uzatılması 4 Temmuz’da açılacak Türkiye Meclisi'nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Meclis'i, bayram tatilinin ardından yoğun bir gündem bekliyor. Memur ve emekli maaşı düzenlemesi, anayasa değişikliği, kira artışlarında yüzde 25 sınırının uzatılması öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. 4 Temmuz’da açılacak Meclis'te bu düzenlemelerin torba yasa olarak ele alınması bekleniyor. En düşük memur maaşının 22 bin lira seviyesinde olması ve emekli aylıklarında yapılacak iyileştirme torba yasada sunulacak. Yasanın Meclis yeniden tatile girmeden önce geçmesi bekleniyor.

Hükümet, 1 Temmuz 2023 itibarıyla sona eren 'kira artış oranına yüzde 25 zam' uygulamasının 2 Temmuz 2024’e kadar uzatılacağını açıklamıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bayramdan sonra yüzde 25 artış sınırı getiren düzenlemenin Meclis’in ilk işlerinden olacağını ve düzenlemenin torba kanunla yasalaşacağını söyledi. Bu kapsamda Meclis’in ilk işlerinden birisi de kira fiyatlarındaki artışı yüzde 25 ile sınırlama olacak.

Hükümetin Meclis'in açılmaya başlamasıyla gündemindeki en önemli konular arasında Anayasa değişikliği de bulunuyor. Anayasa değişikliğinin maddeleri içinde 'başörtü konusu ve aileye ilişkin düzenlemeler' olacak. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.