Kurşun izleri yok
İdil'de yaşamını yitiren 4 gerilla, memleketlerinde zafer işaretleri ve sloganlarla toprağa verildi. Gerillaların vücutlarında işkence ve yanık izlerine rastlanması ve kurşun yarası bulunmaması kimyasal kullanıldığı şüphesini uyandırdı. "Bugün dünyanın en kirli savaşı yaşanıyor" diyen HPG'li Nebi Sınır'ın amcası özgürlük taleplerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Halk ise "AKP halka hesap verecek" sloganları attı.
Şırnak'ın İdil ilçesi kırsalında yaşamını yitiren 4 HPG gerillası memleketlerinde son yolcuklarına uğurlandı. HPG'li Nebi(Ahmet) Sınır Amed, Reşat Arı Ceylanpınar, Selman Eliş Mazıdağı, Abdulgani Akbulut ise Nusaybin'e bağlı Gîrémîra (Girmeli) beldesinde toprağa verildi. Malatya Adli Tıp Kurumu'ndan önceki gün alınarak Amed'e götürülen gerillaları, Amed girişinde aralarında BDP milletvekilleri Nursel Aydoğan, Adil Kurt, Demir Çelik, Özdal Üçer ve Ayla Akat'ın da bulunduğu kalabalık bir grup "Şehîd namirin" sloganlarıyla karşıladı. Üç gerillanın cenazeleri sloganlarla memleketlerine uğurlanırken, HPG'li Nebi Sınır yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde Yeniköy Mezarlığı'na götürüldü. Binlerce kişi cenaze konvoyunu mezarlıkta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleri, yaşamını yitiren 4 HPG'linin fotoğraflarının yer aldığı pankart ile PKK ve KCK bayrakları ile karşıladı. Zafer işareti yapan kitle hep bir ağızdan "Çerxa Şoreşê" marşını okudu. HPG'li Sınır'ın tabutu araçtan çıkartılırken üzerinde kına ve mum bulunan bir tepsi taşıyan kız kardeşi zılgıt çekti.
İnfaz mı edildiler?
Gerilla Sınır, dini vecibeleri yerine getirilirken vücudunda işkence izlerine rastlandı. Boğazında ip izine benzer iz ve bedeninin birçok yerinde tahribat olması yerlerde sürüklendiği şüphesini uyandırdı. Sağ gözünde tahribat bulunan gerillanın bedeninde kurşun izine de rastlanmadığı öğrenildi. Gerillaların infaz edildiği ve işkence gördüğü şüphesi törene katılan kitle tarafından "AKP halka hesap verecek" sloganlarıyla protesto edildi.
'Bedeli ne olursa olsun bu yoldayız'
Yeniköy Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından HPG gerillası sloganlarla toprağa verildi. Törende konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, "Bizler geride kalanlar, yaşadığımız müddetçe onların hayallerini, onların umutlarını mutlaka gerçekleştireceğiz" dedi. Özgürlük ve demokrasi uğrunda yaşamını yitirenler önünde söz verdiklerini dile getiren Aydoğan, "Biz de bu yolda, bedeli ne olursa olsun yürüyeceğiz" diye konuştu.
'Bugün değil tarih boyu öldük'
Amca Nuri Sınır ise, yeğeni Ahmet'in Kürt halkının evladı olduğunu belirterek, "Ahmet bu davaya inanarak dağlara çıktı. Bugün 4 cenaze getirdik, her dördü de benim yanımda birdir, onları ayıramam" dedi. İktidarların insanların ölülerine dahi tahammül edemediğini dile getiren Sınır, "Malatya'dan buraya kadar büyük sıkıntılarla yordular, baskı, tehdit, cenazeyi kaçırmakla tehdit ettiler" dedi. "Biz bugün ölmüyoruz, tarih boyu öldük" diyen amca Sınır şöyle konuştu: "Kapılarımızı 1071'de Müslümanlık adına onlara açtık, 1514'te Yavuz Sultan Selim'in yanında yer alarak onların düşmanlarına karşı savaştık ve öldük. 1. Dünya Savaşı'nda da bütün varlığımızla onların yanında yer aldık. Bütün bunların mükafatı 1920'den sonra bizi inkar etmeleridir."
İşkenceciler unutmasın...
Cenazelere işkence edildiğini belirten Sınır, "Bunu dün de gördük, bugün de gördük. Bu vahşiler olduğu sürece yarın da göreceğiz ama bunu yapanlar unutmasın, unutmasın, unutmasın… Dünyada en kirli savaş halklara karşı yapılan savaştır. Ve bugün dünyanın en kirli savaşı yaşanıyor" dedi. Üç kez "Özgürlük" diye haykıran amca Sınır'a kitle de "Özgürlük" diyerek eşlik etti.
Zafere koşan tüm yüreklere
Amca Sınır, daha sonra gerilla Nebi'nin ailesine bıraktığı mektuptan şu şiiri okudu: "Unutma diyorum bazen / Ama ben unutamadım sizi / Şiirler yazıyorum sizin için / Kavak ağaçlarının karanlık gölgelerinde / Yuva kurdum bir dalda / Oturup hasret yanıyorum / Bir özlemim, bir yangınım oluyor / Ama ben unutamadım sizi, siz beni unutsanız dahi / Sevgiye, aşka, barışa, kardeşliğe ve özgürlüğe, zafere koşan tüm yüreklere…"
Cenaze töreni "Şehîd namirin", "Güneşin yoldaşı ölümsüzdür" sloganları ile sona erdi.
Amca çocukları aynı karede
HPG'li Reşat Arı'nın cenazesi ise Urfa'nın Ceylanpınar İlçesi'ne bağlı Şêxrucun(Avcılar) Köyü'nde toprağa verildi. Köy asker ve polisler tarafından ablukaya alınırken, gece geç saatlerde köye varan gerilla cenazesinin defnedilmesi için baskı yapıldı. Baskılara rağmen cenaze konvoyunu köyde binlerce kişi karşıladı. Arı'nın fotoğrafının olduğu dev pankart eşliğinde ve sarı-kırmızı-yeşil renkli flamaların bulunduğu tabutu omuzlara alan kitle, Arı'nın doğduğu eve doğru yürüyüşe geçti. 2006 yılında girdiği çatışmada yaşamını yitiren Arı'nın amcaoğlu Bilal ile Reşat'ın aynı karede yer alan fotoğraflarını da taşıyan kitle sık sık "Bijî Serok Apo", "İntikam intikam" ve "Şehîd namirin" sloganları attı.
Belden yukarısı yanmış
Gerilla Arı'nın da vücudunda işkence izlerine rastlanırken, kurşun izi bulunmadığı ve belden yukarısının tamamen yandığı belirtildi. Gerilla annesi Türkan Arı, "Oğlum belden aşağı yakılmış. Kurşun izi yok. Biz bunun kimyasalla yakılıp yakılmadığını anlamak için saçından bir tutam aldık. DNA testi yaptıracağız" dedi.
HPG gerillası "Kürdistan TC'ye mezar olacak", "PKK intikam", "HPG cepheye misillemeye" sloganlarıyla köy mezarlığında toprağa verildi. Köyü ablukaya alan polis ve askerlerin slogan atılmaması ve "dağılın" yönündeki uyarılarını ise yurttaşlar yuhaladı, alkışlarla protesto etti.
Yıkanması engellendi
HPG'li Selman Eliş'in cenazesi, Mardin'in Mazıdağı İlçesi'nde defnedildi. Yüzlerce araçlık konvoyla Kutbeli Camii'ne götürülen gerillanın cenazesinin Mazıdağı Kaymakamı ve Emniyet Müdürünün ilçe müftüsüne verdiği talimatla, camide yıkanmasının engellenmeye çalışıldığı öğrenildi. Buna tepki gösteren BDP'liler, cenazeyi camiye götürerek, dini vecibelerini yerine getirdi. Daha sonra cenaze yüzlerce araçlık konvoyla Guluka(Armağan) Köyü'ne doğru yola çıkarıldı. Köy girişinde karşılanan cenaze omuzlara alınarak köy mezarlığına doğru yürüyüşe geçildi. Gerilla "Çerxa Şoreşê" marşı eşliğinde toprağa verildi.
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, HPG gerillası Eliş'in bu topraklar ve halkın özgürlüğü için canını feda ettiğini belirterek, "Bunlar Kürdistan dağlarında, Kürdistan'ın özgürlüğü için mücadele ettiler. Biz bütün şehitlerimiz önünde eğilerek, ailesine baş sağlığı diliyoruz. Dağda mücadele veren gerillara başsağlığı diliyorum" dedi. Baba Abbas Eriş ise oğlunun Kürt halkının şehidi olduğunu belirterek, eninde sonunda özgürlüklerini kazanacaklarını söyledi.
'Biz silah aşığı değiliz'
HGP'li Abdulgani Akbulut'un naaşı ise Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne bağlı Gîrémîra beldesi mezarlığında toprağa verildi. Dün sabah yapılan cenaze törenine BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, BDP'li yöneticiler ve STÖ temsilcilerinin de bulunduğu yüzlerce yurttaş katıldı. MEYA-DER Temsilcisi Ramazan Kalkan, Akbulut'un 7 yıldır Kürt halkı için savaştığını belirterek, "Bizler Kürdistan şehitlerine borçluyuz" dedi.
Milletvekili Kurt ise, yaşamını yitirenler için söylenen her sözün eksik kalacağını belirterek, "Biz Kürtler ne silah ne de savaş aşığı değiliz, sadece kimliğimizi ve dilimizi istiyoruz. Dört gencimizi daha toprağa verdik. Onlar halkının onuru için savaştı. Kürtlerin dili, kimliği ve kültürü için savaştı. Kürtlerin varlığını dünyaya duyurmuşlardır. Umut ediyoruz ki, bu son şehidimiz olsun" dedi.
'Halkı ve yoldaşlarının başı sağolsun'
HPG'li Akbulut'un babası Ramazan Akbulut da, tüm Kürt halkının Malatya'dan Mardin'e kadar kendileri için seferber olduğunu belirterek, "Halktan büyük hürmet gördük. Saygı gördük ve şehitlerini sahiplendiler. Oğlumun yoldaşları ve halkımın başı sağolsun" şeklinde konuştu.
'14 Temmuz'da haykıralım'
BDP Girmeli Belde Başkanı Sirac Dinç de, yüreklerinin bir parçasını toprağa verdiklerini kaydederek artık annelerin gözyaşlarının durmasını istediklerini söyledi. 14 Temmuz'da Amed'de yapılacak olan mitinge de değinen Dinç, "Amed surlarında el ele verip kucaklaşalım ve sesimizi haykıralım" dedi.
HABER MERKEZİ
