Kürt damat: Başımız dik

• Düğününde taktığı sarı, kırmızı ve yeşil renkli şal nedeniyle tutuklanan damat Mesut Karçık, “Ne olursa olsun kültürümüze sahip çıkacağız. Başımız dik” dedi.  

 

Polisler, 12 Haziran’da Esenyurt Belediye Nikah Sarayı’nda yapılan düğün nedeniyle 14 Haziran’da damat Mesut Karçık ile 9 kişiyi ifadeye çağırdı. Kıraç Polis Karakolu’na giden 10 kişi burada gözaltına alındı. Gözaltına alınan 10 kişiye, sarı, kırmızı ve yeşil renkte takılan şal, düğünde söylenen şarkılar ve  sorularak, “örgüt propagandası yapmak” suçlaması yöneltildi. 10 kişi, 15 Haziran’da savcılık ifadeleri alınmak üzerine Büyükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi. Damat Mesut Karçık ile 9 kişi “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. Öte yandan düğünde şarkı söyleyen dört müzisyen de gözaltına alındı. Müzisyenler, yurt dışına çıkma yasağı konularak, serbest bırakıldı.

30 yıldır bitmeyen baskı

Tutuklamalara tepki gösteren damadın ağabeyi Refik Karçık, kendilerine yönelik polis baskısının sistematik hale geldiğini söyledi. 1992’de siyasi fikirleri nedeniyle gördükleri baskı üzerine Van’dan İstanbul’a geldiklerini aktaran Karçık, burada da zorluk ve baskılarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Baskılara rağmen siyasi fikirlerinden ödün vermediklerini belirten Karçık, “Bu nedenle polisin gözü sürekli üzerimizde oluyor” dedi.

Düğünü de hazmedemediler

Karçık, ailesinden birçok kişinin HDP bünyesinde siyaset yaptığından dolayı cezaevine girdiğini, ağabeyi Edip Karçık’ın 2021’den beri cezaevinde olduğunu paylaştı. Karçık, örf, adet ve kültürlerini düğünlerde de sürdürdüklerini belirterek, “Kalabalık olduğu için hazmedemediler. Polis, bu nedenle gelip içeri girmiş. Sarı, kırmızı ve yeşil, bizim kültürümüzdür. Düğünlerde damadın omuzlarına atarız. Bunu suçlama konusu yapmışlar” diye konuştu. 

Savcı ve hakim dinlemedi

Bin yıllardır bu renkleri kültürleri olarak bildiklerini ve sahip çıktıklarını kaydeden Karçık, 10 kişinin emniyet ifadeleri ardından adliyeye sevk edildiğini; savcı ve hakim tarafından dinlenilmeden cezaevine gönderildiğini söyledi. 

Yıllardır bir kahve işlettiğini ve polisin sürekli gelip kendilerine baskı uyguladığını ifade eden Karçık, şöyle devam etti: “Kültürümüz, örf ve adetlerimizi de yaşamayacaksak ne için yaşıyoruz ki? Bütün dünyada herkes kültürü, dili ve adetleriyle düğünlerini yapıyor. Bu gün özel bir gündür. Ancak polis bu günü bize haram etti. Geri adım atmayacağız. Bundan sonra da aynı şekilde kültürümüze ve dilimize sahip çıkacağız. Bu bizim kültürümüz ve yaşam biçimizdir. Polis, belki ‘biz bunu yaptık artık vazgeçerler’ diye düşünüyordur ama yanıldıklarını bilmeleri lazım. Bu bizim yaşamımız, böyle yaşayacağız.”

 Damadın mesajını paylaştı

Yaşananların tüm Kürtlere bir mesaj olduğunu kaydeden Karçık, şunları ifade etti: “Bu sadece bize yapılmış bir şey değil. Bütün Kürtlere yapıldı. Müzisyenleri çağırıp ‘neden Kürtçe müzik çaldınız’ diye sormuş. Peki ya ne çalacaktık? Dilimiz, halayımız ve şarkımız Kürtçedir, Kürtçe de bizim sanatımızdır. Bizim diğer dillere saygımız var. Onların da saygısı olması lazım. Bu ilk değil ve son da olmayacağını biliyoruz. Biz de vazgeçmeyeceğiz. Bu baskılarla siyasi fikirlerimizden ödün vermeye zorlanıyoruz. Partimizi, kültürümüzü bırakmayacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Parti, bizim partimizdir.”

17 Haziran’da tutuklanan akrabalarını Metris Cezaevi’nde ziyaret ettiğini belirten Karçık, yakınlarının morallerinin yerinde olduğunu aktardı. Karçık, kardeşi ile tutuklanan diğer isimlerin tepki amacıyla görüş yerinde halay çektiklerini ve Kürtçe şarkı söylediğini paylaştı. Karçık, “Bir ayıp işlemediklerini ve başlarının dik olduğunu ifade ettiler. Ayrıca ‘Ne olursa olsun kültürümüze sahip çıkacağız’ şeklinde mesaj verdiler” dedi.