Kürt halkıyla yaşama tutundu

Kadın Haberleri —

Isla Şahin

Isla Şahin

  • Suriye savaşında ailesini ve sevdiklerini kaybeden Isla Şahin: Etrafımızdakiler çığlıklarımızı duymadı ama Kürtler bizleri unutmadı.  

OSMAN ÇAKIR

Suriye’nin Hama şehrine bağlı Deşta Xabê bölgesinde Hristiyan bir ailede doğup büyüyen İsla Şahîn, DAİŞ’in 2014’teki saldırısında eşini kaybetti, kendisi ağır yaralandı ve doğmamış bebeğini yitirdi. Kürt halkıyla tanışması ve onların yardımı, Şahîn’in toparlanma sürecinde bir dönüm noktası oldu ve bu destekle hayata tutundu. 

Alevi, Süryani, Hristiyan, Sünni, Şii ve İsmaili gibi farklı kimliklerin bir arada yaşadığı Deşta Xabê’de, Suriye iç savaşına kadar huzur içinde yaşadıklarını söyleyen İsla Şahîn, “BAAS rejiminin politikaları, bölgede derin yaralar açtı. Uygulamaları insanlık dışıydı. Çatışmalarla birlikte hırsızlık, gasp ve cinayetler artarken, dinci ve mezhepçi gruplar özellikle Alevilere ve Hristiyanlara karşı katliam uyguladı. Şimdi de orada bir soykırım yaşanıyor. Doğup büyüdüğümüz memleketimizde huzuru yitirdik” diyerek, bölgede yaşananları özetliyor.

 

Savaş öncesi ve sonrası Hama

 

Eşi gözlerinin önünde katledildi

Şam’da yaşayan İsla Şahin, 2014 Aralık’ında eşiyle birlikte göz ameliyatı için Hama’ya gider, ameliyattan sonra burada kalıp ailesinin hikayesini kitaplaştırmak ister. Memleketi olan Deşta Xabê’ye gitmek istediğinde çatışmalarla karşılaşır. Bunun üzerine eşiyle bölgeden ayrılmaya karar verir. Yolculuk esnasında DAİŞ yollarını keserek, onları Esad savaşçısı olmakla suçlar. Şahîn o günleri şu sözlerle anlatıyor: “Rejimin kontrolünde olan bir yerden olduğumuz için hedef alındık. Hristiyan olduğumuzu anladıklarında ise hiç acımadan bizlere saldırdılar. Gözlerimin önünde eşimin başını kestiler. Benim de boynumdan bir parça kesip çöpe attılar, sonra da kafama vurup arabadan ittiler. Gözlerimi hastanede açtım.”

Doğmayan bebeğini kaybetti

Doktorun kendisine hamile olduğunu ancak aldığı darbeler nedeniyle bebeğin risk altında olabileceğini söylediğini aktaran Şahîn, şu sözlerle devam ediyor: “İçimde yeniden can bulan bu ruhun beni kurtardığını hissettim. Bu yüzden kabul etmedim. Ama aldığım darbelerden dolayı hiç doğmayan bebeğimi kaybettim.” Yaşadığı vahşetin acısını halen bedeninde ve ruhunda yaşadığını söyleyen Şahîn, “Bu savaşta bütün ailem gitti, sadece ben ve çocuklarım kaldık” diyor.

 

 

‘Kürtler olmasa ayakta kalamazdım’

Savaşta ailesini kaybeden Şahîn, tesadüfen tanıştığı Kürt gazeteci Samir Metinî ve ailesi sayesinde hayata tutunduğunu dile getiriyor. En zor zamanlarında Kürtlerle tanıştığını ifade eden Şahin, bir aile dostunun da kendisine, “Kürdistanlılar Kürt mü, Arap mı, dini nedir, milliyeti nedir diye sormadan herkesi kabul eder” dediğini söylüyor. Yaşadığı travmalardan bir süre sonra Güney Kürdistan’a geçen Şahîn, “Duhok’ta dört ay kaldım ve sonrasında Avrupa’ya gelmek için yola çıktım. Kürtler bana büyük destek oldu. Onlar olmasaydı ayakta kalamazdım” diye ekliyor. 

Varlığını bulma cesareti 

Kürtlerle geliştirdiği diyalog sonucu Kürt halkını tanımaya başlayan Şahîn, daha sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşünceleriyle tanışır ve etkilenir. Şahîn bu etkilenmeyi şu sözlerle tarif ediyor: “Önder Apo’nun kitaplarını okumaya başladım. Okudukça ortaya koyduğu fikirlerin akışına kapıldım. Onun düşüncelerindeki özgürlük vurgusu ve mücadelesi biz kadınlar için güç alınacak noktalardır.”

Farklı kimliklerin birlikteliği

Avrupa yolculuğunun ilk durağı olan Yunanistan’da ilk başlarda ekonomik zorluklar çeken Şahîn, Uluslararası Göç Örgütü’nden aldığı destekle 40 kişilik bir yardım grubu örgütler. Burada Kürtlerle bir kere daha bir araya gelme serüvenini ise şöyle anlatıyor: “Bir süre sonra Uluslararası Göç Örgütü'nden yardım ve para aldım. Kürt, Arap, Afgan, Eritreli ve farklı uluslara mensup insanlardan oluşan 40 kişilik güzel bir grup oluşturduk.  Birçok kişiye yardım ettik. Bazı Kürt kurumları da yardım gönderdi. Bu benim için çok şaşırtıcı ve mutluluk verici bir deneyimdi.” 

‘Kürtler bizi unutmadı’

Suriye’de hala azınlıkların, muhaliflerin, Hristiyanlar, Aleviler gibi farklı halk ve kimliklerin tehdit altında olduğuna dikkat çeken Şahîn, Akdeniz sahil bölgesine ve Hama’ya yardımlarından dolayı QSD’ye minnettar olduklarını ifade etti.  Şahîn, “Bizim bölgemizde talan, katliam, baskı var. Etrafımızdakiler çığlıklarımızı duymadı ama Kürtler bizleri unutmadı” diyerek, duygularını dile getiriyor.

Newroz’da bulunan sevgi

Yaklaşık altı yıldır Almanya’da yaşayan Şahin, bu yıl İlk kez Avrupa’da Newroz kutlamalarına katıldı. İsla Şahîn, Frankfurt Newroz’unda yaşadığı duyguları şöyle dile getiriyor: “Erken saatlerde alana gelerek Newroz hazırlıklarını takip etmek istedim. Burada kimseyi tanımıyorum. Bir Kürt kızı geldi. Beni hiç tanımadığı halde bana sımsıkı sarıldı. Bu sıcak bir sarılmaydı. Bu duyguyu nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Bu bir insan sevgisidir. Gördüklerim ve yaşadıklarım beni mutlu etti.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.