Kürt soykırımı için güncellenmiş Nazi istisnai hal konsepti

Forum Haberleri —

❏

KEREM ÇİFTÇİ

Türk toplumununun büyük çoğunluğuna etki eden ve benliğini ele geçiren faşizm, güncel toplumsal yaşam üzerinde kötücül bir tehdit kurmuş durumda. Türk faşizmi sürekli ölümü kutsayan bir ideolojiden besleniyor. Bu Türkiye’de faal olan nazizm güncel barbarlık girişiminin tarihsel, sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik, bürokratik ve cinsiyetçi kodlarını iyi bilmek gerekir.

Kürt’ün yaradılışını bile yargılama konusu yapan sapkın bir zihniyetin varlığına tanıklık ediyoruz. Dondurulmuş bir Kürtlük bilinci hayata geçirilmek isteniyor. Kürt halkının yaşam hakkını bile gaspı amaçlayan bir saldırı dalgası var. Suçluluk psikolojisi cenderesinde eritme saldırganlığı sınır tanımıyor. Kürt halkına yaşamın her alanında boyun eğdirilmek isteniyor. İnsanlıktan çıkartılmış ruhsal ve fiziki varoluşu ortadan kaldırılmış içi boş bir Kürtlük kadavrası amaçlanıyor.

Kürt halkının doğal özgürlüğüne fiili bir soykırım dayatılıyor. Irksal savaş temelli yeni bir Türklük kimliği inşa ediliyor. Bunun hedefinde de inşa edilmiş bir köle Kürtlük kimliksizliği var. Türk ırk ideolojisi Kürdistan’da devlet faşizmi temelinde bir köle Kürtlük inşası amaçlıyor. Nazilerin istisnai hal dedikleri uygulamaların tümü güncelde Kürt halkına karşı Türk ırk ideolojisi tarafından bir kanuna dönüştürülerek darbelerle, kararnamelerle, kayyumlarla, sömürge-koloni valileriyle, kontra yapıları, paralı lejyonerleri ve askeri işgalleriyle bire bir hayata geçiriliyor. Koronavirüsünde bile Kürt halkına ve coğrafyasına uygulanan çifte standart bile bunu açıkça gösteriliyor. Türk toplumunun büyük bir çoğunluğuda Hitler faşizmine suç ortaklığı yapmış o günkü Alman halkı gibi Kürt halkına karşı işlenen suçlarda aynı suç ortaklığına soyunuyor.

Kürt halkının yaşamına kasteden faşist hırsa dayalı seri katil politikaları örgütlendiriliyor. Bu insanlığa ve toplumsallığa karşı suç üreten politikalar; yaşam karşıtlığı temelinde baskı, şiddet, sefalet, eşitsizlik, ahlaki yozlaşma ve ölüm ideolojisi üretirler. Bununlada Kürt’ün kendisini yaratıcı tarzda geliştirme dinamiğine ket vurulmak isteniyor. Tıpkı nazi uygulamaları gibi Kürt halkı insanlıktan çıkartılmak isteniyor. Kimliksiz, kültürsüz, isimsiz, vatansız, dilsiz ve yok hükmünde bir Kürtlük kadavrası yaratılma yoluna gidiliyor. Türk üsülü Nazi uygulamalarının artıkları Hizbi-Kontra-işbirlikçi zerzevat takımıda bu yaşayan kadavra Kürtlüğün ihanetçi utanç modelleri olarak birer özel savaş araçları olarak piyasaya bir bir sürülüyorlar. Vicdansızlık pazarının ruhsuz kadavraları Kürt çocuklarının kanını paraya çeviriyorlar ve kendilerini rahatça yaşatacaklarını sanıyorlar.

Türk zehirli kimlik inşası farklılıkları yok sayan süreklilik kazanan bir bağnazlıktan besleniyor. Türk ırkçılığının kendisini bile anlama noktasında patolojik sorunlar yaşıyor. 21. Yüzyıl arifesinde dört parça Kürdistan’daki tüm Kürt yerleşim birimleri birer Auschwitz ve Guantanamo toplama kamplarına dönüştürülmek isteniyor. Kürdistan’da özüne yabancılaştırılmış ve mücadele iradesi kırdırılmış yaşayan ölüler mezarlığına çevrilmek isteniyor Kürt halkı. Mülteciliğin yeni laboratuvarı ve antropolojik sahası nesneleştirilmek istenen Kürt halkının öz vatanıdır. Ortadoğu’un köle ve yalıtılmış insanlarının kamp modeli Kürdistan coğrafyası yapılmak isteniyor.

Kürt’ün her türlü etik ve ahlaki kuralı çiğneyen bu kudurtulmuş faşizme karşı tanıklığına ve çığlık diline herkes kendisini kapatmış durumda. Kulaklar sağır, gözler kör, ağızlar ise sus payı olarak verilen rüşvetleri yemekle meşgul. Ahlaki ve vicdani yorumdan yoksun egemen Türk hukuku, Kürt katliamını kılıfına uyduruyor. Bu üç maymunları oynayan kumpasta her gün dünyalara bedel Kürt çocukları suçsuz sebepsiz katlediliyor.

Şimdi dünya çapında kendisini dinletecek ve duyuracak yeni bir dil inşasına ihtiyaç var. Yaşamı direniş alanına çeviren kendini ve mücadele stratejisini yenileyen sarsılmaz bir inanç bu süreçte çok iş yapar. Direnişi yaşam olarak örmek ve örgütlemek Kürt halkının farkını ortaya koyar. Yaşama anlam katan direnişleri karşılayan görkemli bir direniş eylemselliği çağa öncülük yapar. Kürt devriminin radikal demokratik dili yerleşik statükoyu işlevsiz kılıyor. Kendi güncel dilini üreten devrim, dönemin vicdanı gençlik öncülüğünde mutlaka buna denk eylemselliğini de yaratacaktır. Politik güçlerin etik direniş dinamiğini kolektif toplumsal amaçlar için seferber eden dönemin devrimci öncülüğü kendisini adım adım yaratacaktır.

Post hümanizmi ve politik ekonomizmi aşan inşacı bir devrimci dil üretimi farkını ortaya koyuyor. Yaratıcı sentezler birlikteliğinden doğan pozitif ittifaklar politik olarak ölü faşizmin zehrini soluyan yığınlaştırılmış toplulukları bir nebzede olsa kendisine getirebilir. Kürt özgürlük ve demokrasi mücadelesi artık küresel ölçekte bir etik politik mücadele paradigmasıdır. Ancak Kürt’ün kolektif ve pozitif özgürlük arzusu bu faşizm belasını dağıtabilir.

Özgür yaşam siyasetini toplumsallaştırma seferberliği güncel yaşamın her alanında kendisini görünür kılacak yaratıcılığı gösterecektir. Kapitalist sermaye yaşamının reddiyesi beraberinde komünalizmi esas alan alternatif devrimci yaşamıda görünür kılacaktır. Devrimin sürekli kendisini toplumsal ihtiyaçlar temelinde esnekçe dönüştürmesi ve yaşamı karşılayan direnişleri bağrında taşıması önemli bir avantaj yaratacaktır. Yeni tarihsel çağın bilgeliğini yakalamak isteyenler er yada geç çağın yeni yaşam etiği Apocu paradigma etrafında kenetlenecektir. Yeterki otonom sosyal militanlık ruhu görünen ve görünmeyen bentleri yıkarak devrimci düşünce bilincinin esas aldığı inşacı yaşamı aracısız bir tarzla topluma Heftenîn direniş ruhuyla direk taşırmayı bilsin.

“İktidar yaşamı kendi nesnesi olarak aldığında yaşam iktidara direniş olur.” Deleuze-Foucault

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.