Kürtlere ‘kafir’ deyip saldırdılar

Yurt Dışı Haberleri —

.

.

  • Almanya’nın Başkenti Berlin’in Tegel mülteci kabul merkezinde, Kürtler etnik kimlikleri ve inançları sebebiyle DAİŞ zihniyetli bir ırkçı grubun saldırısına uğradı. Çok sayıda saldırgan tarafından linç edilen Kürtlere Arap güvenlik görevlileri yardım etmedi. Mülteciler tehlike altında.
  • Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 300 kadar Kürt mülteci, “Kâfir Kürtler, kafanızı keseceğiz, Kürtleri istemiyoruz” tehditlerinden ve linçten sonra ayrı bir çadıra alındı. Lince uğrayan Evren Çiçek, “Organize olmuş DAİŞ zihniyetini Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşadık” dedi.  

 

HAKAN TÜRKMEN/BERLİN

Berlin’in Tegel kasabasında bulunan mülteci merkezinde Kürt mültecilere ırkçı saldırı düzenlendi. Mültecilerden Evren Çiçek, “Organize olmuş DAİŞ zihniyetini Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşadık. Tek muhatap güvenlik görevlileri onlar da göz yumdular, saldırdılar, linç ettiler” dedi. 
DAİŞ zihniyetli bir grup, 25 Kasım Cumartesi gece saatlerinde Kürt mültecilere yönelik “Kâfir Kürtler, kafanızı keseceğiz, Kürtleri istemiyoruz” şeklinde ırkçı söylemler ile saldırı gerçekleştirdi. Altı Kürt mültecinin yaralandığı olay sırasında kabul merkezinin güvenliğini sağlayan Arap güvenlik görevlileri de Kürt mültecilere saldırdı. Alınan bilgilere göre ırkçı saldırganların çoğunluğu Suriye ve Irak vatandaşı. 

Kampa giriş yasaklandı
Saldırının ardından dondurucu soğuğuna rağmen geceyi kamp dışında geçirmek zorunda kalan Kürtler (300’e yakın çocuk ve kadın) sabahın erken saatlerinde başka bir çadıra alındı. Kamp yetkilileri bir açıklama yapmazken, Arap güvenlik görevlileri ise Kürtleri polis çağırmak ve sınır dışı etmekle tehdit etti. Haberi hazırladığımız saatlere kadar da kampa dışardan avukat dahil kimsenin giriş yapmasına izin verilmiyordu. Buna rağmen ırkçı saldırıya uğrayan ve gördüğü tedavi sonrası kabul merkezine getirilen Kürtler ile sınırlı bir şekilde de olsa görüşebildik. 

Güvenlikçiler de ortak oldu
Saldırıya uğrayanlardan biri Dersimli Cem Urun (33). Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan Cem Urun gazetemize şunları söyledi: “Yaklaşık 2 ay önce Avrupa’ya sürgün olmak zorunda kaldım. Türkiye’de uğradığım ırkçılığı, burada göç etmiş olanlardan gördüm. Gece saat 1 sularında birkaç Arap mültecinin uyuyan arkadaşlarımızı rahatsız etmesi üzerine uyardık. Uyarılara ırkçı söylemler ile karşılık verdiler ve bizi linç etmek istediler. Sabah saatlerine kadar 5-6 defa aynı problem ile karşı karşıya kaldık hatta aileleri çıkarmaya çalışırken yine linç edilmek istendik. Tabi bu çabalarımıza karşı Arap güvenlik görevlileri de linç edilmemize sessiz kaldı, hatta linçe onlar da ortak olarak bizlere saldırdılar.

Ukraynalılar kısa, Kürtler uzun kalıyor
Bize 'Kafanızı keseceğiz' diye tehditler savuran DAİŞ zihniyetini taşıyanlarla aynı ortamda kalmak zorunda kaldık. Buna itiraz etmemize rağmen hala bir sonuç elde edemedik. Saldırgan Arap güvenlik görevlileri hala kampta çalışıyorlar. Bir muhatap bulamıyoruz. Polis ile iletişim kurmak istediğimizi söylediğimizde sınır dışı edileceğimizi söylüyorlar. Tegel kabul merkezi aslında Ukrayna savaşından dolayı gelenler için birkaç gün kalabilecekleri bir yer olarak dizayn edilmiş fakat bizler aylardır buradayız.”

Saldırı planlı ve organize
Gökhan Akbay (37) Amed’den siyasi baskılar sonucu 14 Eylül 2023 tarihinde Almanya’ya sürgün gelmiş. Saldırı sonrası hastanede tedavi olan Gökhan Akbay gece yaşananları şu şekilde anlattı: ''Gece saatlerinde 3 Arap mültecinin bizleri rahatsız etmesinin ardından uyardık. Bir anda şu an sayısını bile hatırlamadığım kadar Arap mülteci saniyeler içerisinde toplanıp bize saldırdı. Yani saniyeler içerisinde bunca insanın bir araya gelmesinin ancak planlı bir şekilde olduğunu düşünüyorum. Yaşanan saldırı sırasında Arap güvenlik görevlilerinin yardım etmesi ve saldırı yapanlar ile birlikte saldırması tedirginlikten öte durumun vehametini gözler önüne seriyor.”

Kadınlar taciz ediliyor
Evren Çiçek (42) ise Muş’un Varto ilçesinden siyasi baskılar sonucu 2 Ekim 2023 tarihinde Berlin’e sürgün olmuş. Evran Çiçek mülteci merkezinde yaşadıklarını şu şekilde anlattı: ''Kürt’üm ve Alevi’yim. Kurdistan’da kimliğimden dolayı sürekli baskı altındaydım. Siyasi çalışmalarımdan dolayı sürgün oldum. Yaşamımızı idame ettirmek için verilen yemek sıralarından yaşam alanlarımıza kadar sürekli baskı altındayız. Hatta kadınların taciz edildiğine bile şahit olduk. Bu durumu birçok kez dile getirmemize rağmen, sivil toplum örgütlerine bildirmemize rağmen bir sonuç alamadık. En son ise linç edildik. Organize olmuş DAİŞ zihniyetini Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşadık. Saldırı esnasında 'Kürtlere ölüm, Kâfir Kürtler' söylemleriyle ırkçı saldırıda bulunuyorlardı. Irkçılığa, tacize göz yuman güvenlik görevlilerine defalarca söylememize rağmen bir sonuç alamadık. Tek muhatap güvenlik görevlileri onlar da göz yumdular, saldırdılar, linç ettiler.’’ 

Sistematik işkence ile karşı karşıyayız
Ayşegül Bulut ise İstanbul’dan 26 Ekim 2023 tarihinde Berlin’e gelerek iltica talebinde bulunmuş. “Bir aydır geldiğimiz başvuru merkezinde sürekli göz tacizi, sosyal taciz ve sözlü taciz ile karşı karşıya kalıyoruz” diyen Bulut, “Çocuklarımızı yalnız bırakamaz durumdayız, sürekli takip etme her an başlarına bir şey gelecek endişesi içerisinde yaşıyoruz. İnsan onuruna aykırı bir şekilde yaşam sürmek zorunda kaldığımız gibi bir muhatap da bulamıyoruz” diye konuştu. “Her an başımıza neyin geleceğini bilmediğimiz gibi tedirgin bir şekilde her an panik içerisinde bekliyoruz. Irkçı saldırılara maruz kaldığımız, taciz edildiğimiz bir ortamdayız” diyerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.