Milyonların gözyaşı da var

  • Feride Kıt (49) ise köyü yakılır, kaçırılır, işkence görür, bu yolda oğlunu yitirir. 30 yılını baskı, göç, sürgün, gözaltı, tutuklama ve cezaevi kapılarında geçirir, ancak vazgeçmez. Kıt, "Ne olursa olsun direneceğiz" diyenlerden.

 

Baskı ve zulme karşı hala direniş halinin sürdüğü Dersim’de, 49 yaşındaki Feride Kıt, ömrünün 30 yılını baskı, kaçırılma, sürgün, gözaltı, tutuklama ve cezaevi kapılarında geçirdi. Devlet baskısına karşı mücadeleden vazgeçmeyen Kıt, "Milyonlarca annenin gözyaşı da var bu mücadelede" dedi.

Dersim’de 1937-1938 yılında gerçekleştirilen katliamlarda net olmayan sayılara göre, 13 bin insan katledildi. Sayısız kadın ve çocuk tecavüze uğradı. Kadınlar, askerlerin eline geçmemek için yüzünü başta Halvori kayalıkları olmak üzere dağlara çevirirken, Dersim teslimiyete karşı ölümü seçen kadınların diyarı olarak tarihe geçti. Direnişin bitmediği Dersim’de, 49 yaşındaki Feride Kıt, hikayesini MA’dan Ayşe Sürme’ye anlattı.

Köyü yakıldı

 Feride Kıt’ın eşi ve 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı Ovacık’ın Petek köyü, 1994’te Türk askerlerince ateşe verdi. Daha sonra eşi Dedali Kıt da gözaltına alındı. O yıllarda “faili meçhul” cinayetler, gözaltında kaybetmeler yaşanıyordu. Eşinin gözaltında kaybettirilmemesi için küçük yaştaki çocuklarını da yanına alan Feride Kıt, köyden yaya olarak ayrılarak yollara koyuldu. Eşini bulmak için dönemin birçok devlet yetkilisiyle görüşme yapmaya çalışan Kıt, dönemin Tunceli Valisi’nden, "Senin eşini PKK’liler götürdü" yanıtını adı. Eşini almadan gitmeyeceğini söyleyen Kıt, darp edildi, hakarete uğradı, ancak pes etmedi. Kıt, eşini kurtarmaya kararlıydı ve üç gün sonra sonuç aldı. Dedali Kıt, köye getirilip bırakıldı. Ancak Dedali ile birlikte gözaltına alınan 7 muhtar ve sayısı net olmayan birçok Dersimli gözaltında kaybettirildi.

Eşi 10 yıl tutuklu kaldı

 Kıt’ın eşi Dedali Kıt, kısa bir süre sonra tekrar tutuklandı ve 3 yıl 9 ay tutuklu kaldı. Feride Kıt, 3 yıl 9 ay boyunca cezaevi kapılarında bekledi. Serbest bırakılan Dedali Kıt, 1997’de “örgüte yardım etmek” iddiasıyla yeniden tutuklandı. Eşinin görüşüne gitmek için yeniden cezaevi yolculuğu başlayan Kıt, tüm zorluklara, baskılara rağmen her şeyin üstesinden tek başına gelmeye çalıştı. 10 yıl tutuklu kalan ve sürekli sürgün edilen eşi için Türkiye’nin birçok cezaevini gezen Feride Kıt, “isyankar ve direngen” duruşuyla ayakta kalmayı başardı.

Kaçırılma ve işkence

 Bir yandan çocuklarına bakan, eşinin görüşü için kent kent gezen, bir yandan da özgür ve eşit bir yaşam için mücadele veren Kıt, 1998’de yine bir görüş gününden döndüğü sırada, sivil kişiler tarafından bir araca zorla bindirilerek kaçırıldı. Kıt, Dersim merkezde bulunan jandarma karakoluna götürüldü. Gözleri bağlanan Kıt için 120 saat süren işkence seansları başladı. Çıplak bir şekilde işkence edilen Kıt, taciz edildi. Kıt ile birlikte işkence odalarında başka kadınlar da taciz edildi.

Uzun yıllar yaşadıklarının etkisinde kalan Kıt, duruşundan taviz vermedi ve vazgeçmedi, ancak yaşadığı köyde artık kalamadı. Kıt, çocuklarını da yanına alıp kent merkezine taşındı. Eşyasız bir evde yaşamaya başlayan Kıt’ın okul çağındaki çocukları da vardiyali kullandıkları çantalar ve yırtık ayakkabılarla okula gitti. Tüm yaşanılanlara rağmen pişman değildi. Çocuklarını tek başına dirençli, bilinçli, kültürlerini ve manevi değerlerini bilen bireyler olarak yetiştirdi. Mücadeleden geri adım atmayan Kıt, Dersim kadınının direnciyle hem kimlik hem de kadın mücadelesi verdi.

Oğlu Mahir PKK’de

Devlet baskısı arttıkça Kıt’ın oğlu Mahir 2009’da PKK'ye katıldı. Böylece Kıt Ailesi’nin yıllarca yaşadığı baskılar ikiye katlanır. Baskınlar, baskılar ve işkenceler tekrarlandı.

5 yıl tutuklu kaldı

 Kıt, 2009’da katledilen Aydın Erdem için düzenlenen protesto eylemlerine katıldığı için gözaltına alındı ve tutuklandı. Boyun eğmeye niyeti yoktu. Cezaevi girişinde çıplak aranmak istenen Kıt, direnince burada darp edildi. Kolu alçıya alındı, kafasına 8 dikiş atıldı. Kıt, tutuklu kaldığı 5 yıl içinde birçok cezaevine sürgün edildi. 2014’te sürgün edildiği Kocaeli Gebze Cezaevi’nden ise serbest bırakıldı. 5 yıl boyunca cezaevinde mücadele eden Kıt, artık özgürdür.

Mahir şehit düştü, Kazım tutsak

Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği’nin (MEYA-DER) kuruculuğunu üstlendi. 2015’te ise oğlu Kazım, “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı ve yargılama sonucunda 9 yıl ceza verildi. Kıt, bu sefer oğlu için cezaevinin yolunu tuttu. Samsun Bafra Cezaevi’ne giden Kıt, cezaevi yolları, çalışmalar derken 2018’de oğlu Mahir’in şehadet haberiyle sarsıldı. Bir oğlu cezaevinde bir oğlu şehit olan Kıt, oğlu Mahir'in cenazesinde yaptığı konuşmadan dolayı üç çocuğuyla birlikte gözaltına alındı ama kısa süre sonra serbest bırakıldı.

Sözünü verdim, inandım

 "Oğlumu, ‘zulüm ne olursa olsun, son muhteşem olacak’ duygusuyla toprağa verdim” diyen Kıt, şunları söyledi: "Evimiz sürekli baskın yeriydi. Her baskın yaptıklarında oğlumun fotoğrafını almaya çalışıyorlardı. Vermeyince yırtıyor, çerçevesini kırıyorlardı. Fakat her kırdıklarında ben yenisini yaptırıp yerine asıyordum. Oğluma verdiği mücadelenin yolunu sürdüreceğimin sözünü verdim, inandım. İnanmasaydım, bu kadar yol almazdım. İnanmasaydım, zulme karşı ayakta durmazdım. 

Başım dik durdum

Mahir’in benden istediği şekilde başı dik durdum. Asla hiçbir zaman başımı öne eğmeyeceğimi söyledim. Oğlumun cenazesini doğduğu, büyüdüğü ve sevdiği topraklarda defnettik. Mahir bana çok bağlıydı. Mahir’e göre ‘Annem bir şey diyorsa doğrudur. Ya da varsa bir sorun annem oradaysa çözer.' Bana yaklaşımı buydu. Öyle güzel içten anne diyordu ki…

Ne olursa olsun direniş

 Şimdilerde cezaevinde başlatılan açlık grevlerine karşı her gün yakınları açlık grevinde olan ailelerle bir araya geliyoruz. Oğlum Kazım, Hepatit B hastalığı olmasına rağmen açlık grevinde kaldı. Bir yönüyle zordu bir anne için ama diğer tarafta da ben onunla beraber alanlara çıktım. Seyit Rıza Meydanı’nda ailelerle birlikte basın açıklamaları yapıyorduk. Oğlum içeride ben dışarıda mücadele ediyorum. Ne olursa olsun bu halk direnecek. Eğer bir gün gerçekten barış gelirse çocuklarımızın emeği, milyonlarca annenin gözyaşı var bu mücadelede.” 

Tüm baskılara rağmen mücadeleden geri adım atmayan Kıt’ın son olarak evinin duvarlarına “ay-yıldız” çizildi. 

 DERSİM

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.