MİT Avrupa’da suikast peşinde

Yurt Dışı Haberleri —

Berivan Aslan

Berivan Aslan

  • MİT tarafından Berivan Aslan’a yönelik suikast ile görevlendirildiğini söyleyen ajan Feyyaz Öztürk, birçok başka ajanın da plana dahil olduğunu itiraf etti. MİT’in hedefinde Avusturya Ulusal Konseyi eski üyesi Peter Pilz, Yeşiller Partisi’nin eski bir milletvekili ve SPÖ’den bir politikacı da bulunuyor.

 

MİT ajanı Feyyaz Öztürk’ün Avusturya Anayasayı Koruma Örgütü’ne yaptığı itiraflar, Türk istihbaratının Avrupa’daki faaliyetlerinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi: Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Feyyaz Öztürk’e Yeşiller Partisi’nin eski milletvekili, Kürdistan’la dayanışma çalışmalarıyla da tanınan Berivan Aslan’a yönelik suikast görevi verdi! Bunun yanı sıra aralarında Avusturya Ulusal Konseyi eski üyesi Peter Pilz, Yeşiller Partisi’nin eski bir milletvekili ve SPÖ’den bir politikacı da Türk istihbaratının hedefindeydi.

Feyyaz Öztürk, Avusturya ve Almanya basınına yansıyan haberlere göre, Viyana’daki Anayasayı Koruma Örgütü Eyalet Bürosuna kendi başına başvurarak itiraflarda bulunmak istediğini söyledi. Belgrad’daki bir Türk istihbaratı mensubu tarafından Berivan Aslan’a suikast ile görevlendirildiğini anlatan Feyyaz Öztürk, birçok başka ajanın da plana dahil olduğunu belirtti. Berivan Aslan, hakkında suikast planları ortaya çıkan Peter Pilz gibi, bir süre önce ülkedeki Türk ajan ağının faaliyetlerini ortaya çıkarmıştı.

‘Ölmese de olur, mesaj iletelim’

Feyyaz Öztürk, 15 Eylül tarihli Avusturya Anayasayı Koruma Örgütünün sorgu tutanaklarına göre, Türk istihbaratının kendisine “O kadın ölmek zorunda değil, güçlü bir mesaj iletelim” dediğini aktardı. Belgenin doğruluğu, Anayasayı Koruma Örgütü tarafından Alman “Süddeutsche Zeitung” gazetesine teyit edildi.

Ajanlığı ayyuka çıkmıştı

İtalyan pasaportlu Feyyaz Öztürk’ün Türk istihbaratıyla ilişkileri ilk defa gündem olmuyor. Ajanın yıllarca ABD’nin Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nde (Drug Enforcement Administration, DEA) Türk MİT’inin bağlantısı olarak yer aldığı biliniyor. Feyyaz Öztürk, 1981’den bu yana ise Avusturya’da da operasyonlara katılıyordu. Ajanın medyada görünür olması ise 2017 yılında gerçekleşmişti: İstanbul’daki ABD Başkonsolosluğunda DEA için çalışan Metin Topuz’un FETÖ üyeliğinden yargılandığı davada Feyyaz Öztürk, en önemli sanık olarak yer alacak ve Metin Topuz’un hepse gönderilmesinde önemli bir rol oynayacaktı. Türkiye ile ABD arasında gerilime yol açan dava ardından ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo Topuz’a karşı iddiaların mesnetsiz olduğunu ileri sürmüş, dönemin Türk başbakanı Binali Yıldırım ise “kimi tutuklayacaklarını ABD’ye sormayacaklarını” söylemişti. Avusturya’da yaptığı itiraflarda Feyyaz Öztürk, bu davada da yalan ifade vermeye zorlandığını ve boş kağıda imza attığını iddia etti.

Belgrad’daki Mezopotamya Restoran’da

MİT çalışanı Feyyaz Öztürk, bir süredir emekli olmuştu ve Berivan Aslan’a suikast görevini de emekliliğine rağmen aldığını belirtti. Anayasayı Koruma Örgütü personelinin “Neden” sorusuna Türk ajanı, Belgrad’daki Mezopotamya Restoran’da kendisine görev veren MİT personeliyle yaptığı görüşmeye dair de bilgiler vererek şöyle yanıt verdi: “Bilmiyorum ama kaos yaymak için olduğunu tahmin ediyorum. Bunların hepsinin U. ile o restoranda yaptığım görüşmede konuşulduğunu söyleyebilirim. U. sadece bu politikacının mesajı almasını istiyordu. Bana, Innsbruck’taki bağlantıdan gelecek sinyali beklememi söyledi. Söylediğim gibi U., Berivan Aslan ölür mü, yoksa sadece ayaklarına mı sıkarım ve yaralarım, hiç önemli olmadığını söyledi.”

Innsbruck’tan gelecek sinyal

Innsbruck’taki, emrini beklemesi gereken bağlantısına dair ise Feyyaz Öztürk şunları söyledi: “Ona dair hiçbir şey bilmiyorum. U. bana yalnızca Innsbruck’taki bu kişiyle bağlantıda kalmam gerektiğini söyledi; bana sürekli onu beklemem gerektiğini belirtti. Innsbruck’taki bağlantımı bir kere gördüm. Telefon numarasını verebilirim. Bu bir Türkiye numarası ama Innsbruck’ta kullanıyor. Ben onu T. adı altında tanıyorum.”

“Bütün bu plan nasıl yürüyecekti, biliyor musunuz?” sorusuna Feyyaz Öztürk, şöyle yanıt verdi: “Telefonla aranacaktım ve bana ‘şuraya gideceğiz ve yapacağız’ denilecekti.”

İtiraflarda bulunmadan önce Feyyaz Öztürk, Viyana’daki Wombat’s isimli hostelde kalıyor ve bu aramayı bekliyordu.

Terk edilme korkusu

Feyyaz Öztürk, Viyana’da başka MİT ajanlarının da bulunduğunu belirtti ve kendisinin tetiği çekmek için görevlendirilen tek ajan olduğunu iddia etti. Suikasti gerçekleştirdikten sonra Türk istihbaratı tarafından yüzüstü bırakılacağı korkusu yaşadığını belirten Feyyaz Öztürk ekledi: “Böylesi şeyleri sevmiyorum. Ben kiralık katil değilim. Çok fazla insan bu meseleye dahil durumda. Meselenin benimle sınırlı olmadığını biliyorum. Dürüst olmam gerekir ki, bu yüzden gelmek zorundaydım. Aptalca olsa bile gerçeği söylüyorum. Eğer bu [suikast] yaşanmış olsaydı, onlar [MİT] ardından bana mesafe koyup ‘Bir suçlu’ diyeceklerdi. Bugüne kadar bana karşı zaten yeterince şey biriktirdiler ve ellerinde tutuyorlar.”

‘Büyük ajanlar Balkanlarda’

Öztürk, Türk istihbaratının elinde olduğunu biliyor, keza banka hesapları da MİT tarafından bloke edilmiş ve ailesi tehditler almış. Öztürk, bu durumda tek çıkış yolu olarak Viyana’daki Anayasayı Koruma Örgütüne başvurmayı gördüğünü belirtiyor. 15 Eylül günü saat 13:30’da başvurusunu yapan Öztürk ile bir saat sonra görüşme gerçekleştiriliyor ve ajanın üzerinde birçok MİT ajanının iletişim bilgilerini içeren İtalyan SİM kartlı iki cep telefonu ve bir harici bellek bulunuyor.

Feyyaz Öztürk, Avrupa’daki birçok MİT ajanının kimliğini de biliyor ve sorguda şöyle diyor: “Büyük ajanlar Avusturya’da değil, Balkanlarda; Avusturya’da sadece küçük ajanları tanıyorum.”

Aslan ve Pilz’e polis koruması

İtiraflar ardından Berivan Aslan, Anayasayı Koruma Örgütü tarafından bilgilendirildi ve polis korumasına alındı. Öztürk’ün hakkında bilgi verdiği diğer saldırı planlarının konusu olan Peter Pilz de koruma altına alındı. Hedefteki isimlerde SPÖ’lü politikacı, Avrupa Parlamentosu milletvekili Andreas Schieder ise önceki gün yaptığı açıklamada ülkedeki güvenlik birimleri tarafından kendisiyle henüz iletişime geçilmediğini belirtti. Üç isim de Türkiye’deki antidemokratik uygulamalara yönelik protestolarıyla tanınıyor.

Feyyaz Öztürk’ün itiraflarıyla henüz gerçekleşmemiş bir saldırının önüne geçilmiş oldu fakat ülkede “Innsbruck’ten gelecek sinyali” bekleyen başka ajanlar olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

‘Bu saldırılar boyun eğdiremez’

MİT suikastinin hedefinde yer alan Berivan Aslan, “Bu tür olaylar bize boyun eğdirmemeli. Biz hiçbir zaman el etek öpmedik. Bu olay, hangi kesimden olursa olsun bizi bir araya getirip daha da güçlendirmesi lazım” dedi.

MİT elemanı Feyyaz Öztürk’ün suikast planını itiraf etmesinin ardından, Ahval’e konuşan Berivan Aslan, "Türk basını ve belli çevreler tarafından olay asılsız gibi gösterilmeye çalışılıyor ancak suikast planı gerçek. Planla ilgili bizzat Avusturya istihbaratı tarafından bilgilendirildim. Dokuz gündür polis koruması altındayım" dedi.

Türkiye’den bir savcı

Feyyaz Ö.'nün kendisine dair bilgileri ilk olarak Türkiye’den bir savcıdan aldığını itiraf ettiğini söyleyen Aslan, “Bağımsız muhaliflere karşı böyle bir saldırıya girişebileceklerini, Avrupalı siyasetçilere karşı suikast eylemi yapabileceklerini tahmin etmiyordum. Demek ki mesaj, 'kim olursanız olun, nerede yaşansanız yaşayın, biz sizi her yerde bulup öldürmeye hazırız' şeklinde” diye konuştu. 

Biz hiçbir zaman el etek öpmedik

Avrupa hükümetlerinin muhalif isimleri cesurca koruması gerektiğini belirten Berivan Aslan, “Bizler kocaman bir yetimhanenin çocukları değiliz” ifadelerini kullandı.

Aslan bundan sonrası için ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben bunu şahsi bir saldırı olarak görmüyorum. Türkiye'deki her kesim için demokratik hakları savunduğum için hedef haline getirildim. Her ne olursa olsun Avrupa'daki tüm muhaliflere yönelik saldırı girişimidir bu. Kişisel bir durum değildir, hepimizi kapsayan bir sorundur. Bu tür olaylar bize boyun eğdirmemeli. Biz hiçbir zaman el etek öpmedik. Bu olay, hangi kesimden olursa olsun bizi bir araya getirip daha da güçlendirmesi lazım. Bu olay bölündüğümüz zaman daha da zayıf düşebileceğimizi gösteriyor. Birlik olursak bu vahşeti aşabiliriz. "

Daha önce de tehdit edildi!

Viyana’da azınlıklar, inanç özgürlükleri, kadın mücadelesi konusunda aktif siyaset yapan, 2013-17 dönemi Yeşiller Milletvekili Berivan Aslan, 2019 erken genel seçimi ve 2021 Viyana eyalet seçimlerinde de Yeşiller Partisi’nden aday oldu. Aynı zamanda hukukçu olan Aslan, daha önce de tehditlerin hedefi olmuştu. Türk ırkçılarının birçok hedef gösterdiği Aslan, DAİŞ tarafından da ölümle tehdit edilmişti. Berivan Aslan, 2016 yılında milletvekili olduğu dönemde de hakkında benzer bir suikast emri verildiğini aktararak, "Üç kişinin Avusturya’ya gireceği bana bildirilmişti. Ben o zaman bu konuyu kamuoyuna taşımamıştım, gözdağı veriyorlar diye düşünmüştüm" diye aktardı.

Faşist saldırılar MİT bağlantılı

Avusturya’da MİT organizeli düzenlenen saldırılar bir süre önce ülke gündemine oturmuştu. Geçtiğimiz Haziran ayı sonlarında AKP/MHP taraftarı faşist bir grubun Avrupa Kadın Dayanışması’nın kadına yönelik şiddete karşı düzenlediği eyleme saldırması, kadınların sığındığı binayı çembere alarak yakma teşebbüsünde bulunması ülkedeki MİT bağlantılı faşist örgütlenmenin boyutlarını ortaya koymuştu.

MİT eli tespit edilmişti

Olaylar ardından Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer, bu saldırıların arkasında MİT’in elinin olduğuna dair bilgi ve delillere sahip olduklarını açıklamıştı. Bakan Nehammer, eylemler sırasındaki saldırı taktiği ve çekim yapma biçiminin, Türk saldırganların özel eğitimli olduklarının göstergesi olduğunu vurgulamış, kurdukları komisyonun incelemesini sürdürdüğünü belirtmişti. Nehammer, ırkçı Türklerin Viyana’daki saldırıları sonrası başlattıkları soruşturmada Türk istihbaratı MİT’in bir elemanını tespit ettiklerini açıklamıştı. MİT köstebeği olduğu belirlenen kadın, Türk devletinin Avrupa ülkelerinde kurduğu ajan ağının bir parçası olduğunu itiraf etmiş, gözaltına alındığında cep telefonunda MİT merkeziyle mesajlaşmaları tespit edilmişti. MİT’e nasıl girdiğini baştan sona anlatan söz konusu kişi, Erdoğan rejiminin Avrupa’da başta Kürtler olmak üzere muhalif kesimleri izleme amacıyla kurduğu istihbarat ağının bir parçası olduğunu itiraf etmişti.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ise, Almanya’da yayımlanan Handelsblatt gazetesinde yer alan söyleşisinde “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Batı Avrupa'da yaşayan Türkleri veya Türk kökenli göçmenleri kendi amaçları için araçsallaştırmaya çalışmasını kınıyorum” diye konuşmuştu.

Ne olmuştu?

Geçtiğimiz Haziran ayının sonunda Avrupa Kadın Dayanışması’nın “kadına yönelik şiddete karşı” gerçekleştirdiği eylemlerden 10’uncusuna AKP/MHP taraftarı, faşist, cinsiyetçi bir güruh saldırmış; ardından ATİGF, VTİD, DİDF kurumlarının, yine devrimci, demokrat, antifaşist, konfederalist, ilerici, otonom güçlerin temsiliyetlerinin olduğu EKH binası saldırıya uğramıştı. Erdoğan destekçisi ve kendilerini cihatçı, bozkurtçu olarak tanımlayan grup, binanın tüm ön cephesi tahrip ederken, binayı yakma teşebbüsünde bulunmuştu.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.