Napoli’nin intikamı
Toplum/Yaşam Haberleri —

Napoli
- İngiltere’de ‘Peri masalları’ yazılıp Leicester’ın şampiyonluğu kutlanırken futbol otoriteleri bu başarının 50 yılda bir gerçekleşeceğini konuşuyordu. Ancak kimse bir başka ülkenin getto takımının, daha 9 sene önce Serie C’ye kadar düşen Napoli’nin çılgınlığını kestiremeyecekti.
İSMET KAYHAN
Yenilmez denen Milan’ı ve lige ambargo koymuş Juve’yi Maradona önderliğinde deviren Napoli, aradan geçen uzun yıllara rağmen şampiyonluğa ulaşamamıştı. Maradona o zamanlar 30 yaşındaydı. Napoli'yi 16 golle dört yıl içinde ikinci kez Scudetto'ya* taşıyordu. Aynı zamanda 90 Dünya Kupası'nı takip edecek sıcak yaza hazırlanıyordu. Ardından Napoli'nin “San Paolo” stadında Squadra Azzurra ile oynanan yarı final İtalyanlar arasında neredeyse ulusal bir bölünmeye neden oldu: “İtalyan milli takımı sizi bir gün yanlarında istiyor. Bense yılın 365 günü sizinleyim...” diyerek kendisine tapan Napolililere bir hatırlatma yapıyordu Maradona.
Kuzeylilerin unuttuğu...
Maradona haksız değildi. Güney İtalya, özellikle Napoli ülkenin kuzeylileri için her zaman akla gelen son bölge olmuştur. Tembel Güney'i besleyen, endüstriyel kalkınmanın “çalışkan Kuzey'i”… Napolililer kuzeyliler için yalnızca "kokuşmuş solucanlar" topluluğuydu.
Maradona sadece bir futbol takımının lideri olmakla kalmadı, hor görülen yoksulların devrimine damgasını vurdu aynı zamanda. İtalya'da Torino (Juventus) ve Milano (Milan, Inter) dipolü** ile ifade edilen müesses nizamı alt üst etti.
Arjantin'i penaltılarla eledi
O yaz Arjantin İtalya'yı penaltılarla eleyerek finale yükseldi. Roma'daki Olimpiyat Stadı tribünleri ülkesinin milli marşını yuhaladığında Maradona "putamadre" diye küfretti.
Tabii bu sırada kokain bağımlılığı giderek artmış, mafyayla bağları onu kişisel çıkmazlara sürüklerken kariyeri için geri sayım da başlamıştı.
Takımın asları
Tüm bunlar 33 yıl önce oldu. Santrfor mevkiinde Kareka, defansif orta sahada bir başka Brezilyalı Alemo, stoper mevkiinde Ciro Ferrara ve yeni bir yüz olarak 23 yaşındaki Gianfraco Zola ile Napoli'de Alberto Bigon'un çalıştırdığı takımın ikinci şampiyonluğu kutlanırken.
Napolililer Diego'yu yarattıkları dönemde, “Partenopei”nin (Napoli) şu anki aslarından hiçbiri doğmamıştı, 31 yaşındaki Luciano Spalletti Viareggio formasıyla da futbol oynuyordu.
33 yıl beklediler
Otuz üç yıl sonra Napoli, İtalya şampiyonluğunu kutlamak için yeniden sokaklara döküldü. Kuzeyli yurttaşlarının gözüne tekrar girmek için çok uzun süre beklediler. San Paolo'nun adı Diego Maradona Stadyumu olarak değiştirilmişti artık. Topun ve şehrin tanrısı göklere yükselmişti çünkü.
Güney İtalya'nın başkentinin duvarlarında hala Maradona'nın portresinin yer aldığı grafitilere rastlanabiliyor, ancak artık sokak sanatçıları Nijeryalı Victor Osimhene ya da Gürcistanlı Hvitsa Kvaratskelia'yı resmediyor. Yeni idoller onlar.
Herkesi şaşırttılar
Fiorentina’yı mağlup eden Napoli şampiyonluğu evinde kutladı. Aslında parti uzun zaman önce başlamıştı. Maviler yılın ilk gününden bu ralliye soyundular. Önce İtalya'yı sonra Avrupa'yı şaşırttılar. Serie A'ya hırslı girdikten sonra Şampiyonlar Ligi'nde yollarına devam ettiler.
Liverpool'a karşı alınan 4-1'lik skor ve Amsterdam'da Ajax'a karşı alınan 1-6'lık skor sezonun başından itibaren Napoli'nin büyük işler için bir araya geldiğini gösterdi. Partenopei, grup maçlarını 5 galibiyet ve 1 mağlubiyetle, 20 gol atarak birinci sırada bitirdi!
Ardından beş gol daha atarak (Almanya'da 0-2, Napoli'de 3-0) yüksek kaliteli futbolu ve müthiş ikilisiyle Eintracht Frankfurt'u eleyip kendisini şampiyonlar liginde ilk 16’ya taşıdı.
Müthiş ikili: Osimhen ve Kvaratskelia
Müthiş ikiliden biri Victor Osimhen, Nijerya'nın Lagos kentinde 24 yıl önce doğdu ve Napoli'de herkesin beklediği patlamayı yaptı. Osimhen bu yıl çıktığı 34 maçta 27 gol ve 5 asist buldu. Napoli'nin üç yıl önce onu Lille'den almak için harcadığı 70 milyon Euro’yu hak ettiğini de gösterdi.
Diğeri Hvitsa Kvaratskelia. 1-1 biten Yunanistan-Gürcistan maçında Toumba'da attığı gol ile dikkatleri çekti. Orta sahada ya da her iki uçta da oynayabilen bu müthiş Gürcü sadece 11 milyon Euro’ya mal olsa da bu yılki Napoli'de “parasını tamamen hak eden” en önemli isim. Şu ana kadar 34 maçta 14 gol atıp 16 asist yaptı. Tüm dünya onu coşkuyla izledi.
Akıllı hamleler, mükemmel takım
Geçen yazın Napoli’nin hamlesi işte bu Gürcü as oldu. Napoli bunu sportif direktörü Cristiano Giudoli'ye borçlu. Kvaratskelia'yı transfer eden oydu. Değeri şu anda tahminen 80 milyon Euro’nun üzerinde. Ayrıca Simeone ve Raspadori’yi kiralık getirdi. Napoli milyon dolarlar harcamadan, akıllı hamlelerle süper bir takım haline geldi!
Slovak Stanislav Lopodka, Polonyalı Piotr Zielinski, Kamerunlu Aginsa, kaptan De Lorenzo ve Meksikalı kanat oyuncusu Irving Lothano… Hiçbiri futbol piyasasının en üst düzey isimleri değildi, ama birlikte mükemmel bir takım oluşturdular.
Spalletti'nin yöntemi
Tüm bunlar olurken Luciano Spalletti yaz aylarında Dries Mertens (235 maçta 113 golle kulübün tüm zamanların en golcü oyuncusu) ya da kaptan Insigne (mavi formayla 337 maç), Koulibaly ve Fabian Ruiz gibi ikonik oyuncularla ilgili Napoli'nin Serie A'yı üçüncü bitirdiği başarılı bir sezonun ardından bütçe kesintileri yapmak zorunda kaldı.
64 yaşındaki teknik direktör Napoli'ye lig finaline dört maç kala şampiyonluğu kazandırdı. Udinese’deki 1-1'lik beraberlikle ikinci sıradaki Lazio'yla puan farkı 14’e yükseldi.
Spalletti'nin İtalya'da kazandığı bu ilk şampiyonluk ebedi 2 numara olma konusunda onu en muhtemel aday haline getirdi. Napoli'ye gelmeden önce aldığı eleştiriler epey ağırdı. Spalletti başkent ekibiyle İtalya'da yılın koçu seçilmiş, iki kupa kazanmış, ama Romalıların çok istediği şampiyonluğu getirememişti.